Medyanın bildirdiğine göre Başbakan Saad El Hariri ve Cumhurbaşkanı Michel Avn, Lübnan Suriye büyükelçisinin atanma kararnamesini imzaladılar.

Karlar eriyip çiçekler açınca, böylece mazlum Suriye halkına yardım iddiasında bulunanların gerçek yüzü açığa çıkmış ve Mavi Bereli taraftarlarının gözündeki perde de kalkmış oldu.

Cumhurbaşkanı akımının Beşşar rejimi ile ittifakını biliyoruz. Azınlıklar koalisyonu kapsamında mücrim rejim ile yıllardır müttefik olduklarını açıkça söylüyorlar. Babası suikasta uğrayan, sonra da 2009 yılında katilin sarayına çıkan birinin Lübnan Şam büyükelçisi atanma kararnamesini imzalamasına da hiç şaşırmıyoruz.

Kuşkusuz bu atama, bugün başbakanlığın bu mücrim rejimi tanıması anlamına gelir. Dahası bu adım ile Lübnan, mücrim mezhepçi rejime büyükelçi atayan ilk Arap devleti olma unvanına da elde etmiş oluyor.

Ey Lübnan’daki şerefli insanlar! Müflis birinin insanların haklarından ödün vermesinin, bütçe açığını kapatmak ve iflastan kurtulmak için mali projeler ya da makam karşılığında katilleri desteklemesinin kabul edilebilir hiçbir tarafı yok.

Ey Lübnan Müslümanları! İslam, bize hak ve ideoloji üzerinde sebat etmeyi öğretti. Sonuçları ne olursa olsun zalim ve mücrime boyun bükmeyi haram kıldı. Bu zalim milyonlarca insanın kanını akıtan, Lübnan ve Suriye’nin yerle bir edilmesine neden olan biri olursa peki nasıl olur? Allah’ın sizden istediği gibi hakkın yanında, mazlumun destekçisi ve zalimin karşısında olun. Sizi satanlardan uzak durun ve bir kez daha onlara kanmayın. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لاَ يُلْدَغُ المُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِ “Mümin bir delikten iki kez ısırılmaz.”Laikler sizi kaç kez ısırdılar? Size doğru söyleyenleri, dininize uymayı emredenleri, Rabbinize isyan etmekten ve düşmanlara sadakat göstermekten sizi sakındıranları tanımanın zamanı gelmiştir. Allah Subhânehu Teâlâ şöyle buyurmaktadır.

أَمْ حَسِبْتُمْ أَنْ تُتْرَكُوا وَلَمَّا يَعْلَمِ اللَّهُ الَّذِينَ جَاهَدُوا مِنْكُمْ وَلَمْ يَتَّخِذُوا مِنْ دُونِ اللَّهِ وَلَا رَسُولِهِ وَلَا الْمُؤْمِنِينَ وَلِيجَةً وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ“Yoksa Allah içinizden, Allah’tan, Rasûl’ünden ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeksizin cihat edenleri ayırt etmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”^{[Tevbe 16]}