حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu
No: ML-BA-2024-MB-TR-12 |
H. 15 Cumâde’l Ûlâ 1446 M. Pazar, 17 Kasım 2024 |
Bir Yıldır Süren Soykırım ve 76 Yıllık İşgalin Ardından Ruveybida Yöneticiler İhanet ve Retoriklerini Sürdürmek İçin Yeniden Bir Araya Geldiler
7 Ekim trajedisinin ardından düzenlenen İslam zirvesinden tam bir yıl sonra, aynı liderler aynı meseleyi tartışmak üzere yeniden bir araya geldiler. Yer, zaman ve gündem değişmedi, sadece takvim yaprakları değişti. 11 Kasım 2024 tarihinde düzenlenen Arap-İslam Zirvesine, Malezya Başbakanı da dahil olmak üzere 50’den fazla lider katıldı. Beklendiği gibi, modası geçmiş öneriler sunuldu ve zirvede aynı derecede modası geçmiş kararlar alındı. Bu liderler, Yahudi varlığının Gazze’de işlediği soykırımı kınamayan ve bu varlığın kurulmasına ön ayak olan Birleşmiş Milletler’e yalvarmaktan öteye geçemediler.
Bu yöneticilerin boş retoriklerinden bıktık artık. Bu yöneticiler, lüks ve ihtişam içinde zirveler düzenlerken, Gazze benzeri görülmemiş bir yıkım, acı ve açlıkla karşı karşıya; üstelik bu durum onların gözleri önünde gerçekleşiyor. Filistin meselesinin çözümünü bildikleri halde, kasıtlı olarak harekete geçmeyi reddediyorlar. Mağdurlara yardım konusunu ele almaları, sadece bir gösteriden ibarettir; Müslümanlar için endişe ediyormuş gibi yaparlarken, avcıların (Yahudilerin) avını (Müslümanları) terörize etmesine ve öldürmesine göz yumuyorlar. Filistin’in çözümü bellidir: Allah yolunda cihat ederek zalimleri ortadan kaldırmaktır. Bu yöneticiler ordularını harekete geçirebilecek güçtedir, ancak ruhsal bir zayıflık içindedirler ve harekete geçmekten acizdirler. Allah Subhânehu ve Teâlâ onların bu durumunu şöyle ifade ediyor:
وَلَوْ أَرَادُوا الْخُرُوجَ لَأَعَدُّوا لَهُ عُدَّةً وَلَكِن كَرِهَ اللهُ انبِعَاثَهُمْ فَثَبَّطَهُمْ وَقِيلَ اقْعُدُوا مَعَ الْقَاعِدِين“Onlar eğer savaşa çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların harekete geçmelerini istemedi de onları geri bıraktı ve onlara, “Oturun, oturan âcizlerle beraber” denildi.” [Tevbe 46]
Güç ellerinde; isterlerse tek bir emirle ordularını seferber edebilirler, ancak eylemsizliği tercih ediyorlar. Dahası suçlu Yahudi varlığının hayatta kalmasını sağlayan koruyucular gibi hareket ediyorlar. Kontrolleri altındaki tek bir askerin, bir bombanın, bir savaş uçağının, bir tankın ya da tek bir kurşunun bile Yahudi varlığına ulaşmasını engellemek için büyük bir özen gösteriyorlar. ‘İsrail’e karşı ‘Cihad’ kelimesini dahi telaffuz etmekten kaçınıyorlar. Suç varlığını korumaya olan bağlılıkları işte bu kadar derin
Amerika ve Birleşmiş Milletler’in Yahudi varlığını koruduğu su götürmez bir gerçek. Ama bu Ruveybida yöneticiler, bu suç Yahudi varlığına “yoğun bakım ünitesi” desteği vermemiş olsaydı, çoktan dünya haritasından silinmiş olurdu. Bir bilginin de dediği gibi, “İsrail”, Arap rejimlerinin gölgesidir. Bu rejimler yok olursa, “İsrail” de yok olacaktır. Günümüzde “İsrail”, yalnızca Arap rejimlerinin değil, Müslümanların tüm yöneticilerinin bir gölgesi haline gelmiştir. Bu Ruveybida yöneticileri, “İsrail”in gerçek ‘Demir Kubbesi’dir. Filistin’i özgürleştirmekten tamamen uzak bu toplantılar, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e, müminlere ve Mübarek Toprak Filistin’e apaçık bir ihanettir. Hem de bu ihaneti utanmadan yapıyorlar. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözleri ne kadar da güzel hakikati ifade etmektedir:
إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ“Utanmıyorsan dilediğini yap.”
Ey Müslümanlar! Yöneticileriniz Filistin’i savunuyormuş gibi yaparken, aslında “İsrail”i korumaktadırlar. Şüphesiz ki bu yöneticilerde hiçbir hayır yoktur. Bir kez daha altını çiziyoruz ki, Gazze’deki kardeşlerimize yardım etmenin ve Mübarek Toprak Filistin’i kurtarmanın yegâne yolu, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emirlerine icabet ederek yakın ve uzak tüm Müslüman ordularını seferber etmektir. Bu ordular, Yahudilerle savaşmak, İsra ve Miraç topraklarını gerçek sahiplerine iade etmek amacıyla Tekbir ve Tahmidler eşliğinde yola çıkmalıdır. Filistin meselesinin tek ve gerçek çözümü budur; zirveler, boykotlar, ateşkesler, BM yardımları ya da Ruveybida yöneticilerinin söylemleri değil.
Ey Müslüman orduları! Filistin’e karşı olan yükümlülüğünüz son derece büyüktür ve buna bağlı sevaplar ve günahlar da öyledir. Yöneticilerinizin sizi harekete geçirmeyeceğini biliyorsunuz. Eğer onlara itaat eder ve Allah’ın cihat emrini yerine getirmekten kaçarsanız, büyük bir günah ve zilletle karşı karşıya kalmış olursunuz. Ancak bu yöneticilerden yüz çevirip Allah’a itaat ederseniz, alacağınız mükâfat ve kazanacağınız şeref tarif edilemeyecek kadar büyük olacaktır. Sizlere tekrar tekrar sesleniyoruz ve bu çağrımızdan asla vazgeçmeyeceğiz: Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurun. Halife, sizi cesaretle harekete geçirerek Yahudileri yenilgiye uğratacak, Mübarek Toprak Filistin’i kurtaracak ve size vaat edilen iki şereften birini ya zafer ya da şehadeti kazandıracaktır.
قُلْ هَلْ تَرَبَّصُونَ بِنَا إِلَّا إِحْدَى الْحُسْنَيَيْنِ وَنَحْنُ نَتَرَبَّصُ بِكُمْ أَنْ يُصِيبَكُمُ اللهُ بِعَذَابٍ مِنْ عِنْدِهِ أَوْ بِأَيْدِينَا فَتَرَبَّصُوا إِنَّا مَعَكُمْ مُتَرَبِّصُون“De ki: “Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah’ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedurun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz.” [Tevbe 52]
Abdul Hakim Osman
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Resmi Sözcüsü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Malezya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Khilafah Center 47-1 Jalan 7/7A Seksyen 7 43650 Bandar Baru Bangi, Selangor Telefon: (+03) 89.201.614 mykhilafah.com |
Fax: (+03) 89.201.614 E-Mail: htm@mykhilafah.com |