Birkaç gün önce Birleşik Arap Emirlikleri hükümdarları, BAE’de öldürülen Yahudi hahamı Tsvi Kogan’ı katillerini yakalamak için büyük çaba sarf ettiklerini söylediler. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, güvenlik birimlerinin dikkatli ve titiz çalışması sayesinde olayın kısa sürede aydınlatıldığı belirtildi. Birleşik Arap Emirlikleri ve Savunma Bakanlığı, katili açıkça bilindiği ve katili tespit etmek için ekstra bir çabaya gerek olmadığı halde Gazze’de 44 binden fazla şehit ve 104 bin yaralı için aynı hassasiyeti göstermemiştir.

Suudi hanedanının Mübarek toprak ve Haremeyn’e karşı işlediği suçun üzerinden daha birkaç gün bile geçmedi. 2024 Riyad Sezonu’nda sahneye çıkarılan şarkıcılar ve mankenler, neredeyse çıplak bir şekilde sahnede boy gösterdiler. Allah’tan, Gazze ve Lübnan’daki insanlardan, dul kadınların çığlıklarından, çocukların feryatlarından, on binlerce şehitten ve enkaz yığınlarından zerre kadar utanmadan sahnede dans ettiler.

Bu iki olay, Arap Yarımadası hükümdarlarının on yıllardır devam eden ve son yıllarda dikkat çekici ve pervasız bir şekilde artan bozgunculuklarının sadece küçük bir kısmıdır.

Bir süredir, Birleşik Arap Emirlikleri hükümdarları, Yahudi varlığı ile normalleşmeye açıkça kapı araladılar ve işgalci Yahudilere topraklarını açıp, Arap Yarımadası’nda onlara ibadethaneler inşa ettiler. İslam’a zarar vermek ve Müslümanların dinini bozmak amacıyla imzalanan Abraham Anlaşmaları’nı imzalayan en önemli ülkelerden biri oldular. Sürekli olarak Amerika ve Yahudi devletiyle iş birliği yaparak, Müslümanların yeniden güç kazanmasını engellemek amacıyla Gazze’deki savaş sonrası planları uygulamak için ellerinden gelen hizmeti yapıyorlar.

Aynı şekilde, Suudi hükümdarları da Haremeyn topraklarına fesat ve ahlaksızlık sokmak için zamanla yarışıyorlar. Fuhuş ve rezalet etkinlikleri düzenleyerek, fuhuşu yaymak adına her yıl milyarlarca riyal harcadıkları bir kurum kurdular ve buna “Eğlence Kurumu” adını verdiler. Bu kurum, kafirlik ve ahlaksızlık şarkıları söyleyen sanatçıları sahneye çıkarıyor, karışık danslarla yapılan gürültülü konserler düzenliyor. Kadınların neredeyse çırıl çıplak çıktığı, erkekler ile kadınların bir arada bulunduğu etkinlikler organize ediyor. Son zamanlarda, Suudi Arabistan yönetiminin, Yahudi varlığıyla tam anlamıyla normalleşmeye hazır olduklarını nasıl açıktan açığa dile getirdiklerini gördük. Bu normalleşmenin karşılığında, Yahudi varlığının Filistin topraklarının dörtte birinden bile daha az bir kısmında, oldukça zayıf, sembolik ve işlevsiz bir Filistin devleti kurulmasına razı olmasını şart koştuklarını da net bir biçimde gözlemledik.

İslam ümmeti, bu kifayetsiz, niteliksiz yöneticilere ve onların ihanetlerine ve işledikleri suçlara artık dayanamaz hale gelmiştir. Bu sebeple ümmetin, bu kişilerden ve onların kötülük ve fesatlarından hızla kurtulması gerekmektedir. Özellikle de güç ve otorite sahibi samimi bireylerin, ümmetin çektiği acıları ve sefaletleri sona erdirerek, onu bu durumdan kurtarmak için bir an önce harekete geçeceklerini umuyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}