حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132013u2013MMBu2013TRu20130027 |
H. 24 Cumâde’l Ûlâ 1434 M. Cuma, 05 Nisan 2013 |
-Basın Açıklaması- Şam Özgürleri, Ne Satılmak Ne de Ticaret İçindir
"Mısır Ulusal Kadın Konseyi, Suriye'deki durumlar nedeniyle ülkelerinden kaçan ve Mısır'a sığınan kadınların kötü koşullarının istismar edileceğini" dikkate alarak birçok Mısırlının Suriyeli mülteci kadınlarla evlenmelerini eleştirdi. Bundan daha önce de Ürdün'de, kendileriyle evlenmek amacıyla Suriyeli genç kızlar hakkında araştırma yapmak için erkeklerin Suriyeli mülteci kamplarına gelmeleri tartışılmıştı... Bazı durumlarda küçük yaştaki kızların yaşı ilerlemiş erkeklerle evliliklerini düzenleyen komisyoncuların olduğuna dair birçok raporlar da vardır."
Güçlü Suriye ayaklanmasını çarpıtma girişimleri hala devam etmekte olup civar ülkelere yayılan ve mülteci sayısı milyonu aşan mülteci kampları da dahil olmak üzere Suriye içinde ve dışında birçok şekillere ve renklere girmektedir. Nitekim mülteciler, sadece kötü ve insanlık dışı koşulların acısını çekmemekte, bilakis aynı şekilde en önemlisi genç kızların çile ve trajedilerinin istismar edildiğini gölgeleyen aşağılık şartlarda evlendirilmeleri yoluyla genç kızların ticaretinin yapılması olmak üzere kamp ve kadınları hakkında birtakım yalanlar ve söylentiler de yayılmaktadır. Bazıları bunu, değerlere ve insan haklarına bir saldırı ve uluslararası sözleşmelerle bir çatışma olarak görmektedir! Nitekim Ulusal Kadın Konseyi, Mısır hükümetine iki konuşmacı gönderdi ve bu iki kişi konuşmalarında, mültecilerin ve Mısır halkının kötüye kullanılması ve "evde kalmış kızların" kuyruklarında bir artışın olmasından dolayı Mısırlıların Suriyeli mültecilerle evlenmeleri olgusunun durdurulmasını talep ettiler. Onlara göre bunu, gerekenleri yapması için Mısır otoritelerine baskı yapmak amacıyla sorunu küresel olarak vurgulamak ve ona ışık tutmak için yapmışlardır. Dolayısıyla burada onların, Mısır'ın siyasî durumunu Suriye ile ilgili işlere eklemlemeyi hedefledikleri açığa çıkmaktadır. Hatta bu, bu özgürlere kötü niyetli bir yaklaşımla olsa bile. Kayda değerdir ki bu özgürler, bunlara maruz kalmak yerine hükümetten kendilerini savunma hizmeti talep etmelerinin yanı sıra gerek kendilerini gerekse onurlarını savunmak için de ordular gönderilmesini talep etmelidirler! Ayrıca onların yapmaları gereken, ölümden kaçarak emniyet ve güvenlik arayışına giren halkımızı gözetmedeki ihmalinden dolayı rejimleri muhasebe etmeleridir! Rabbul İzze aziz kitabında şöyle buyurmaktadır:
وَإِنْ أَحَدٌ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ اسْتَجَارَكَ فَأَجِرْهُ حَتَّى يَسْمَعَ كَلاَمَ اللّهِ ثُمَّ أَبْلِغْهُ مَأْمَنَهُ ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لاَّ يَعْلَمُونَ "Ve eğer müşriklerden birisi senden yardım isterse, o taktirde, Allah'ın kelamını işitinceye kadar onu himaye et. Sonra onu emin olduğu yere ulaştır. İşte bu, onların bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır." [Tevbe 6]
Bu müşrikler içindir. O halde halkımız, kadınlarımız ve çocuklarımız olunca nasıl olmalı acaba?
Ey Müslümanlar!
Genç kızların evlenmesi ve onların güvenliğinin sağlanması ve korunması, onların haklarının çiğnenmesi oluyor da onlardan Allah'ın ülkelerindeki ölüm ve yerinden edilme kamplarına kaçanların yaşamlarına, ırzlarına ve güvenliklerine zarar veren Beşar ve çetelerine terk edilmesi onların haklarını korumak mı oluyor? Ayrıca onlar, bu evliliklerin Mısır'da evde kalmış kızların kuyruklarının artmasına katkı sağladığını söylemektedirler. Sanki onlar gelmeden önce içtima ve ekonomi de dahil hükümetin her düzeydeki başarısız politikasının sonucunda bu kuyruklar olmuyor muydu? Yine bu evliliklerin, "fuhuşa zorladığını" söylüyorlar. Peki ya turizm, hadarat ve özgürlük gerekçesiyle rezillikleri destekleyen hükümetlerin miras bıraktıkları rejimlerin gözü ve kulağı önündeki bu ülkelerde yayılan yolsuzluk yuvalarına ne demeli? Dahası mülteci halkımızı zayıflar ve yabancılar olarak görüyorlar. Bu nasıl olabilir? Zira onları ayıran, ister Ürdün ister Mısır ister Lübnan ister Irak isterse de Türkiye'de olsun kendilerini gerek evlerinde gerekse kendi halkları arasında yabancılar kılan sömürgecilerin oluşturduğu yapay sınırlardan başkası değildir.
Müslüman kardeşlerim!
Bizler, tek bir Ümmetiz. Zira bizim dinimiz bir, resulümüz bir, Kur'an'ımız bir, bayrağımız bir ve gayemiz birdir. Dolayısıyla bizim, özgürlere müdahale edenlerin ve onların onurlarına ve ırzlarına saldıranların kökünü kazıyacak olan bir tek Halifemiz eksiktir. Bu da ancak Sykes-Picot sınırlarını ortadan kaldıracak ve Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in râyesini yükseklere kaldıracak olan tek bir devletin kurulmasıyla olacaktır. Allah'ın izniyle bu gün de çok yakında olacaktır.
Kadınlar Kısmı
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |