"İsrail" işgal kuvvetleri, 24 Eylül 2014 Çarşamba günü, Mescidi Aksa'ya baskın düzenleyerek içeride namaz kılanlara saldırdılar. Saldırılar sonucunda Mescitte bulunan onlarca insan yaralandı. Ayrıca erken saatlerden itibaren de Mescidi Aksa'ya namaz kılmak için gelenlerin girişine yönelik ciddi sınırlamalar ve uygulamalar getirildi. Kadın ve kız öğrencilerin oraya girişi yasaklanırken, sadece yaşlı erkeklerin girişine izin verildi. 22 Eylül 2014 Pazartesi günü, 72 Yahudi kadın askeri personeli, Mescidi Aksa'ya baskın düzenledi. Ama diğer yandan tüm Müslüman kadınların oraya girişi yasaklandı. Baskın düzenleyen Yahudi kadın askerleri, Meclis kapısı ve ağlama duvarı önünde nöbet bekliyorlar. Yahudilerin Mescidi Aksa'ya yönelik saldırıları, Müslüman dünyasının gözleri ve kulakları önünde tüm hızıyla devam ediyor. Öyle ki artık bu saldırılar sıradan bir hale geldi. Kimse dönüp bakmıyor bile. Saldırılar, tutuklamalar ve Müslüman kadınlara yönelik aşağılamalar devam ederken, Müslüman dünyasının yöneticileri de koltuklarına bağdaş kurarak olanları dört köşe zevkle izliyorlar. İşgal kuvvetleri, Eylül ayının dokuzunda kırk günlüğüne Mescidi Aksa'dan üç kadını sınır dışı etti. Ayrıca dört kadın ve iki çocuğu da aynı ayın 21'inde kentin giriş kapısında tutukladı. Erkeklerin çok değerli olduğu bir zamanda giriş kapıları önünde nöbet bekleyen kadınlar, aşağılanıp darp ve hakarete maruz kaldılar. Tüm bunlar olurken sözde Filistin otoritesi hükümeti, anlaşmaya saygı göstermeyen, Müslümanlar hakkında ne bir ahit ne de bir yakınlık gözetmeyen Yahudiler ile güvenlik koordinasyonunu sürdürüyor! Suphanallah! Müslüman kadınlar, yargılamalara maruz kalıyor, haklarında uzaklaştırma kararları veriliyor. Darp ve hakarete uğruyor. Öte yandan ise Yahudi yerleşimcilere, Mescidi Aksa ve meydanı kirletmeleri için tam özgürlük veriliyor! Mescidi Aksa'dan vazgeçmeleri yetmezmiş gibi bir de hain yöneticiler, Amerikan ve Batı askerlerinin eşliğinde ve onayıyla daha fazla ihanet ve hakaret yapmak amacıyla adeta birbirleri ile yarışıyorlar. IŞİD'i yok etmek bahanesiyle Suriye ve Irak'a bombalar yağdırılıyor. Haçlı saldırıları düzenleniyor. Öte yandan ise o orduları, İslam ve Müslümanların düşmanı Yahudilerin pençesinden kurtarmak için Filistin ve Kudüs'e doğru yönlendiremiyorlar.

Ey İslam ümmeti ve ümmetin orduları! Bedenleri ve hayatları ile Mescidi Aksa'yı savunan murabıt Müslüman kadınlar, gurur ve onur duygunuzu tahrik etmiyor mu? Mescidi Aksa'nın saygınlığını ihlal eden Allah düşmanı Yahudileri, hakaret ve zillet kokan kötü niyetli söylem ve eylemleriyle Mescidi Aksa'yı kirleten ve orada özgürce dolaşan kadın Yahudi askerlerini görünce, içiniz parçalanmıyor mu? Çok yakında Yahudilerin bayramları var. Dolayısıyla Mescidi Aksa'ya yönelik baskınlar iyice artacaktır. Siz, onlara ve tüm bunları görmezden gelenlere, hatta bütün alçaklık, edepsizlik ve yüzsüzlükle onlarla güvenlik koordinasyonu yapanlara bakıp dururken sözde tapınaklarını oraya koyarak onlar yakında hayallerini gerçekleştirecekler. Kıyamet günü neden Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in İsra topraklarından ödün verdiniz, ne diye orada fesat çıkaran Yahudilere orayı kolay lokma olarak takdim ettiniz diye izzetin Rabbi sizi hesaba çektiğinde, O'na ne cevap vereceksiniz? Bu mübarek toprakları savunmak ve oraları Haçlılardan kurtarmak için savaşan ve cihat eden Ömerlere, Selahaddinlere ve Kutuzlara ne diyeceksiniz? Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin yeniden kurulması çalışmasında gösterdiğiniz taksirattan dolayı izzetin Rabbi ile nasıl yüzleşeceksiniz? Çok geç olmadan haydi hemen bunun için koşun. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

هَلْ يُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ "Onlar, yapmakta oldukları amellerden başka bir şey için mi cezalandırılırlar!" ^{[Araf 147]}