Asya haber ajansı da dâhil birçok internet sitesi, Şeyh Muaz el-Hatîb'in muhalefetten bir heyet ile Moskova'yı ziyareti sırasında söylediği sözleri ve iki gün boyunca Rusya Dışişleri bakanı ve yardımcısı Bogdanov ile yapılan görüşmeleri aktardılar. el-Hatîb, "Rus yetkililer, bazı Suriyeli muhalefet figürlerinin da katılacağı bir konferans düzenlemeyi düşündüklerini ve temel hatlar üzerinde uzlaşı olması gerektiğini bize haber verdiler. Biz de kendilerinden Amerikalılar ile işbirliği yapmalarını ve siyasi çözüm ve müzakere kapılarını açmak için -dilerlerse buna Cenevre 3 diyebilirler- bir formül üzerinde anlaşmalarını talep ettik. Bakan Lavrov da bir kaç saat sonra Çin'de görüşeceği Amerikalı meslektaşı Kerry ile konuyu konuşacağının sözünü verdi. Bu konferansın akıbeti hakkında henüz bize bir şey ulaşmış değil." dedi.

Ey Amerika ve Rusya gibi ümmetin düşmanlarının sofralarına oturan emsalsiz politikacılar!

Tebaa böyle mi gözetilir? Tüm dünya rejimlerinin Beşşar ile birlikte hareket ettiklerini görmüyor musunuz? Kutsal Suriye devriminin üzerinden neredeyse dört yıl geçti. Amerika'nın mücrim Beşşar ve rejimin dizginlerini elinde tuttuğunu, Suriye devrimi ve onun İslami hedeflerinden korktuğunu daha anlamadınız mı? Rusya'nın karar alabileceğini mi düşünüyorsunuz? O sadece Amerika tarafından kendisine telkin edilenleri yerine getiriyor. Rollerin, Rusya, Çin, İran ve Türkiye arasında dağıtıldığını daha anlamıyor musunuz? Tüm bunlar, Obama'nın kuklalarıdır. Ama nasıl kullanacağı konusunda bocalıyor. Bocalaması siyasi tutkularından değil, Suriye devriminin onun tüm şeytani planlarını alt üst etmesinden kaynaklanıyor.  Suriye topraklarındaki şehit sayısı günden güne yükselirken Muaz el-Hatîb ve grubu devrim için ölüm şarkıları söylüyorlar. Yetmezmiş gibi o kirli Batılı elleriyle Müslümanları katleden, rejimi, her türlü öldürücü ve yıkım silahlarıyla donatan Rusya mücriminin elini sıkıyorlar. Dahası, mücrim Rusya'ya teşekkür ederek gayretlerinden dolayı onu tebrik ediyorlar. Sonra ondan bir ricada bulunarak Cenevre 3 fikrine büyük mücrim Amerika'yı ikna etmesi için aracı olmasını istiyorlar. Allahu Ekber! Bu tiranlık ve ceberut ne ey Muaz! Cenevre 2'nin Beşşar rejimine uluslararası meşruiyet veren ve koltuğunu sağlamlaştıran sonuçları yetmedi mi? Hatırlayın o zaman da sizi uyarmıştık. el-Caferi'nin küfürlerine, kocakarının hakaretleri doymadınız mı? Cenevre 3'ten ne bekliyorsunuz? Rejimin daha da sağlamlaştırılıp devrimin kuşatılmasını mı? Mücrim Beşşar ile yapacağız ürkek anlaşma ile mücrim rejim, Amerika'yı razı etmek ve Yahudi devletini korumak için güvenlik devletinin tüm kurumlarını elinde tutacaktır. Muaz el-Hatib'in, rejimin güvenlik kurumlarına korumaya yönelik Amerika'nın defaatla yaptığı açıklamaları bilmediğini, duymadığını hayal edemiyoruz. Ayrıca bu rejimi Amerika'nın büyütüp beslediğini, Hafız Esed döneminden beri onu göz bebeği gibi koruduğunu çok iyi biliyor. Amerika, daha önce Mısır ve Pakistan'da yaptığı gibi göstermelik düzeltmeler ve yamalar yapmaktan sakınmaz. Amerika'nın, Obama ve diğer Amerikalı politikacıların da itiraf ettiği popülaritesi düşen, kartı yırtılan Beşşar'dan daha iyi şekilde çıkarlarını koruyacak yeni bir yüz bulması pek de zor değildir. Garip olan ise Muaz'ın tutumudur, hem devletlerin sadece kendi çıkarlarını düşündüğünü söylüyor, hem de böyle devletlerin ipiyle kuyuya iniyor. Gerçekten iyi düşünseydi, dikenlerden üzüm devşirilmeyeceğini, kurtlara kuzu emanet edilmeyeceğini, kurtlara kuzu emanet edenin de ya akli dengesinde bir rahatsızlığın var olduğunu ya da açıkça hain olduğunu fark ederdi. Muaz ve benzerleri, Haçlı Batılı ülkelerinin çıkarının İslam ümmeti köleleştirmek, onu sömürgecilik ve kölelik zincirlerine vurmakta yattığını bilmiyorlar mı? Ya da ortalığı kan gölüne çeviren Amerikan siyasi çözümü gibi bir serabın peşinde koşarak ümmeti aldatmaya mı çalışıyorlar? Muaz el-Hatîb ve benzerlerinin yaptıkları, devrime kötülüktür, yıkımdır ki ötesinde yıkım yok. Bunun için ümmeti ve samimi insanları ondan ve onun gibilerinden sakındırıyoruz. Mübarek Suriye halkına da Allah'ın ipine sımsıkı sarılmalarını ve zaferin sebeplerini sadece Allah'ın ipinde aramalarını tavsiye ediyoruz.

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
"Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler, ancak Allah'a tevekkül etsinler." ^{[Ali İmran 160]}