Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2015–MB–TR–61 H. 23 Zilka’de 1436
M. Pazartesi, 07 Eylül 2015

Cansız Bedeni Kıyıya Vuran Aylan Kürdi ve Ailesinin Ardından Allah’a Davet Edene İcabet Edin ve O’nun Dinine Yardım Edin Ki Her İki Yurtta da Kurtuluşa Eresiniz

Cansız bedeni Türkiye’nin Bodrum kıyısına vuran şehit Aylan Kürdi’nin yürek sızlatan görüntüsü dünya kamuoyunu derinden sarstı. Medya, Avrupa’yı güvenli bir sığınak olarak gördüğü için Şam tiranı Beşşar’ın zulmünden kaçarken denizde annesi ve kardeşi ile boğulan ve cansız bedenini denizin kıyıya attığı Aylan’ın görüntüsünü yayınlamasının ardından Arap ve Müslümanların yöneticileri, sonra da Batılı yöneticiler birbiri ardına kınama açıklamaları yayımladılar. Ancak ne ironidir ki Allah’ın Şeriatını uygulama mücadelesinden vazgeçene ve alternatif laik ajanı kabul edene kadar Müslümanları dize getirme politikası güden de yine onlardır. Kuşkusuz bu alternatif yeni ajanın da, zulüm ve cürüm bakımından büyütüp beslediği, daha önce de babası Hafız Esed’in cürümlerini örtbas ettiği Amerikan yönetiminin gaddar ve acımasız Şam kasabından pek geri kalır yanı olmayacaktır.

 Evet, Aylan ve ailesi, Suriye’de devrime kalkışanlara karşı soykırım yapan Beşşar’ın katliamları sonucu hayatını kaybeden şehitlerin ne ilkidir ne de sonuncusu olacaktır:

1- Şam kasabı, Suriyeli Müslümanların iradesine kırmak için varil bombalarından tutun kimyasal silah ve cezaevlerinde diğer barbarca işkence eylemlerine kadar ölüm ve yıkım da dâhil kullanmadık hiçbir suç aleti bırakmadı. Kaldı ki bu konuda ABD yönetimi tarafından da örtülü destek görmektedir. ABD, tıpkı Beşşar gibi çıkarlarına hizmet edecek, Amerikan çözümüne göre hareket edecek ve sözde bu siyasi çözüme esası olarak da Cenevre kriterlerini kabul edecek “ılımlı” bir ortak bulana kadar da onun bu cürümlerine sessiz kalacaktır. Bu siyasi çözümün, Suriye halkından devrime kalkışanların kanlarıyla sulanmış hain bir çözüm olacağında hiç şüphe yoktur.

2- Yine Şam kasabı, Erdoğan tarafından da örtülü destek görmektedir. Erdoğan, her defasında Suriye halkını kandırmaktadır. Hatırlanacağı üzere Erdoğan, 2011 yılının Haziran ayında ikinci bir Hama katliamına izin vermeyeceğiz demişti. Sonra Beşşar cehenneminden kaçan mültecilere birçok kamplar kurduk dedi. Daha sonra da güvenli bölge kurmak istediğini dile getirdi. Ama her defasında da yalan söylemektedir. İşte bu defa da “Akdeniz’i göçmen mezarlığı haline getiren” Avrupa ülkelerine yüklenerek, bu göç kurbanlarından Avrupa ülkelerini sorumlu tutarak bir kez daha Suriye halkı kandırmaktadır. Çünkü eğer Erdoğan gerçekten ciddi olsaydı, Akdeniz’in mezarlık olmasını önlemek için Şam tiranına karşı Suriye halkının yardımına koşardı. Bu durumda halk, böyle acı ve sıkıntılarla dolu bir göçe tevessül etmezdi. Daha önce de ikinci bir Hama katliamına izin vermeyeceğinin sözünü veren Erdoğan, eğer sözünün eri olsaydı, 2011 yılının ilk günlerinde gerçekleşen kanlı Hama katliamını sona erdirirdi. Ama nerede, bunu yapabilir mi hiç? Çünkü o, Allah’tan değil, Beyaz Saray’dan korkmaktadır!

3- Yine Şam kasabı, Suriye halkının arkasından iş çeviren Arap yöneticilerden de örtülü destek görmektedir. Ezilen halka yardım etmekten ziyade uzaktan izleyerek bombalardan dolayı oraya burada saçılan ölü ve yaralıları sayıyorlar. Bombalardan canlı olarak kurtulanlar ise, maruz kaldıkları zorlu hava koşulları nedeniyle ya hastalanıyor ya da yaralanıyor. Körfez yöneticilerinin, geçici de olsa -ki bu imanın en zayıf olanıdır- Suriyeli mültecileri ağırlayacak paraları yok mu? Böyle de olmasa, bu mülteciler onların din kardeşleridir. Onlara yardım etmek ve onların kanlarını korumak dini bir görevdir. Zira Müslümanların kanları birbirlerine eşittir. Müslümanların sayıca en azı bile onların zimmetleri uğrunda koşar. Farz olan ve asıl olan iste budur. Ama bu yöneticiler bunu yapabilirler mi hiç? Çünkü onlar, Müslümanların servetini yağmalayan Batılı yöneticilerin itaatkâr kölesidirler. Batılılar, Filistin’den Suriye ve Irak’a kadar şehit Müslümanların kanlarıyla kirlenmiş paracıklarını Hilafet Devletinin enkazı üzerine kurulan bu hain yöneticilerin tahtlarını korumak için akıtıyorlar.

4- Keza Şam kasabı, bu yöneticilerin ihanetine sessiz kalarak Suriyeli kardeşlerini kaderlerine terk eden herkesten örtülü destek görmektedir. Özellikle de ordu içindeki subaylardan ve bu hain yöneticileri devirebilecek güç ve kuvvete sahip nusret ehlinden... Sahih hadiste de belirtildiği gibi

المسلم أخو المسلم لا يخذله ولا يحقره ولا يسلمه “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Onu tehlikede yalnız bırakmaz, düşmana teslim etmez.”

5- Zira Kuranı Kerim bize şunu öğretiyor:

وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ “Eğer onlar din hususunda sizden yardın isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” [Enfal 72] Aylan ve diğer Müslüman şehitlerin suçu neydi de öldürüldüler? Ve siz onlara niye yardım etmediniz? diye Alemlerin Rabbi tarafından sorguya çekildiklerinde bunların verecekleri bir cevapları var mıdır acaba?

Herkes bilsin ki küfür milleti tektir. Onlar, Allah ve Rasûlü ile mücadele etmek için görüş birliği içindedirler. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin kurulmasını engelleyerek İslam’ın tekrar hayata dönüşünü önleme niyetindedirler. Müslümanların ajan yöneticileri de bu konuda onların suç ortağıdır. Ama heyhat heyhat. Onlar, Allah’ın bu dini diğer dinler üzerine üstün kılma vaadini ve Rasûl’ün İstanbul’dan sonra Roma’nın fethedileceği müjdesine engel olamayacaklar. Ama bu vaat ve müjde, Allah hakkında kınayıcının kınamasından korkmayan, ebedi ahireti fani dünyaya yeğleyen abdestli eller aracılığıyla olacaktır. Onun için haydi Allah’a davet edene icabet edin ki her iki yurtta da izzete ve Rabbinizin rızasına nail olasınız.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hi.zat.one
E-Mail: media [@] hi.zat.one

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER