حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2025-MB-TR-03 |
H. 6 Şa'bân 1446 M. Çarşamba, 05 Şubat 2025 |
“İşgal Altındaki Keşmir ve İşgal Altındaki Filistin, Çözüm Nedir?” Konulu Konferansın Değerli Katılımcıları!
Keşmir ve Filistin Meselelerine İlişkin Şeriatın Belirlediği Açık ve Net Çözümün, Sözde Hikmet, Menfaat ve “Sahadaki Gerçekler” Gibi Bahanelerle Ertelenmesi veya Ötelenmesi Asla Kabul Edilemez
İster Keşmir ister Filistin olsun bu iki davanın şer’i çözümü net ve tartışmasızdır. Bu iki İslam beldesi işgal altındadır ve bunlar için yegâne şeri çözüm, İslam ümmetinin tam desteğiyle Müslüman ordularının bu toprakları özgürleştirmek üzere cihat etmesidir. Çünkü işgalcileri tamamen ortadan kaldırabilecek yegâne güç odur. İslam ümmeti, özellikle de alimler, İslami siyasi partiler, liderler ve ileri gelenler, ordulardan bu sorumluluğu yerine getirmelerini talep etmeli, onları bu konuda teşvik etmeli ve zorlamalıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ“Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın.” [Bakara 191] Yine Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى الْقِتَالِ“Ey Peygamber, müminleri savaşa teşvik et.” [Enfal 65] Şer’i kural (Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hitap ümmetine hitaptır) açık ve nettir.
Keşmir meselesinde Birleşmiş Milletler’e başvurmak açıkça haramdır, zira Birleşmiş Milletler şeran tağuttur (yani Allah’ın indirdiği hükümlere dayanmayan bir otorite) ve ona başvurmak Allah’ın gazabına davetiye çıkarır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُوا بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَن يَكْفُرُوا بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلَالاً بَعِيداً“Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğût’u tanımamaları kendilerine emrolunduğu hâlde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.” [Nisa 60] Bu sebeple, ne hikmet, ne menfaat, ne de sahadaki gerçekler bahanesiyle Keşmir meselesinde Birleşmiş Milletler kararlarına başvurmak asla kabul edilemez.
Ey İslami siyasi partiler, Müslüman liderler, ileri gelenler ve alimler! Bu yöneticiler, Keşmir meselesine ihanet ettiler, şimdi de Mübarek Toprağın çoğunu “iki devletli çözüm” kisvesi altında Yahudilere teslim etmeye hazırlar. Ümmetin haklı öfkesinden korktukları için Birleşmiş Milletler, uluslararası düzen ve tâğût güçlerin arkasına saklanmaya çalışıyorlar. Bu sebeple, ümmete karşısında şeri duruşunuzu açık ve şeffaf bir şekilde ifade etmelisiniz ve onlara şeri çözümü dolambaçsız bir şekilde açık ve net bir biçimde anlatmalısınız. Müslümanların Birleşmiş Milletler kararlarını desteklemesi, gerçekte işbirlikçi yöneticileri desteklemek anlamına gelir. Alimler, hakkı sözde dünyadaki gerçekler perdesi altında batılla karıştırmadan, berrak bir şekilde ifade etmelidirler. Zira bu durum, ümmetin dağılmasına ve yöneticileri hesap sormak üzere bir araya gelememesine yol açar. Ümmet artık daha bilinçli hale geldi. Ümmetin artan bilinci, Afganistan, Bangladeş ve Suriye’deki yöneticilerin devrilmesine yol açtı ve ümmet artık kendi kaderini tayin etmeye başladı.
Ey Allah’ın toplumda söz sahibi olmalarını sağladığı kimseler! Hakkı berrak bir şekilde ortaya koyun ve batılla karıştırmadan ümmetin önüne serin ki hainler ortaya çıksın ve hesap verebilsinler. Sakın ha, yöneticiler ve onların yandaşları sizi hakkı ketmetmeye sevk etmesin.
وَدُّوا لَوْ تُدْهِنُ فَيُدْهِنُونَ “Onlar isterler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.” [Kalem 9]
Allah’ın şeriatını uygulamayı gönülden isteyen Müslümanların birlik halinde sergilediği duruş, yöneticileri diz çökmeye ve geri adım atmaya zorlayacaktır. Yahudi ve Batı mallarına uygulanan boykot ve Müslüman ordularının Gazze’ye gönderilmesi gibi müşterek adımlar, hükümdarların itibarını yerle bir etmiştir. Keşmir konusunda da benzer bir duruş sergilenmesi, bu yöneticilerin ve rejimlerinin sonunu getirecektir.
Hizb-ut Tahrir, bu anlamlı konferansın düzenlenmesi dolayısıyla sizleri tebrik eder ve bu konferansta, Keşmir ve Filistin Müslümanları için birlik ve beraberlik çağrısı yapan bir sonuç bildirgesi yayınlanmasını temenni eder.
وَمَا عَلَيْنَا إِلا الْبَلاغُ الْمُبِينُ “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.” [Yasin 17]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |