11 Şubat 2025’te, Pakistan Yüksek Mahkemesi’nin internet sitesinde, ulusal egemenlik hayalinin son kırıntılarını da yerle bir eden bir basın açıklaması yayımlandı. Açıklamada, Baş Yargıç ve diğer yargı görevlilerinin Uluslararası Para Fonu heyetini ağırladığı ve Yüksek Mahkeme’nin faaliyetleri hakkında heyete brifing verildiği belirtildi. Brifing sırasında, Baş Yargıç, Yüksek Mahkeme’nin şubat ayının son haftasında düzenlenen Ulusal Yargı Politikası Oluşturma Komitesi (NJPMC) toplantısının gündemini tamamlamak üzere olduğunu belirtti ve heyeti bu konudaki önerilerini paylaşmaya davet etti.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Pakistan’ın ekonomik politikaları üzerindeki kontrolü artık o kadar belirgin hâle gelmiştir ki, Başbakan ve Maliye Bakanı ekonomik sömürgeciliği gizleme gereği bile duymamaktadır. Halkı biraz olsun rahatlatmak için, elektrik fiyatlarında geçici küçük bir indirimden inşaat sektöründeki vergi muafiyetine kadar, her konuda sömürgecilerden onay alacaklarını defalarca ifade etmişlerdir. Sömürgeciler tarafından geri çevrildikten ve reddedildikten sonra bile, yöneticiler ucuz rollerini oynamaya devam etmektedirler. Fakat bu kez, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir ihanetle, ilk kez sömürgecilik ajanları, IMF’ye yargı işlerine müdahale etme yetkisi tanımışlardır. Savunma Bakanı Khawaja Asif, hiçbir utanç duymadan ulusal egemenliğin ayaklar altına alınmasını savundu ve şu sözleri sarf etti: “Ancak IMF sayesinde nefes alabiliyoruz! Başka hiçbir seçeneğimiz yok, boynumuza geçirilen bu prangaları kabul etmek zorundayız!”

Artık Uluslararası Para Fonu’nun sömürgeci genel vali olduğu, yöneticilerin ise İngiliz sömürgeciliği döneminde olduğu gibi sömürgecilerin ajanları, ‘navablar’ ve ‘serdarlar’ olduğu apaçık ortada. Bugün İngiliz sömürgeciliğinin yerine Amerikan sömürgeciliği almıştır! Müslüman Dünyası’nın ekonomik sömürgecilikten kurtulması gerektiği artık aşikâr değil mi?

Ey Pakistan ordusu! Bu siyasi ve askeri liderlik, sömürgeci çıkarlar uğruna ulusal egemenlik ve ulusal çıkarlarla pervasızca oynuyor. Önceki hükümet döneminde IMF, Pakistan Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanının atanmasını onaylamıştı. Bugün de benzer bir durum yaşanıyor. Dünya düzeni, IMF ve FATF’ı kullanarak Keşmir’in teslimiyetini sinsice gerçekleştirdi! Bu yöneticiler, son 25 yıldır sizi, sömürgecilerin çıkarları için yürütülen fitne savaşlarında bir yakıt gibi kullanmışlardır. Ancak söz konusu Keşmir ve Gazze olunca, size şehadet ve zafer kapılarını kapatmışlardır! Sömürgeciliğin ajanları yöneticiler, füze programlarımıza kısıtlamalar getirdiler, böylece gücünüz haçlılara karşı kullanılamaz oldu. Bu liderlik, sürekli olarak Modi’ye boyun eğmekte ve Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) oranla savunma bütçesini sürekli olarak azaltmaktadır. Bu ajanlar, ortak askeri tatbikatlarla Müslümanların mahrem bilgilerini düşmanlara sızdırıyorlar. Kutsallarımızdan da taviz veriyorlar. GSP Plus statüsünü kaybetmemek için İslam’a yönelik hakaretlere gereken yanıtı vermemişlerdir. Dahası, Gazze’deki mazlum kardeşlerimize yardım etmek için orduyu harekete geçirmeye bile tenezzül etmemişlerdir!

Bu liderliğin ve sistemin sizi Amerikan sömürgeciliğine zincirlediğini görmüyor musunuz? Bu kolayca kırılabilen zincirler için daha ne kadar gözyaşı dökeceksiniz? Ey Allah’ın kulları! Harekete geçin ve gücümüzü Trump’ın ayakları altına seren Amerikan sömürgeciliğinin ajanlarını kökünden söküp atın! Liderleriniz, Amerika’ya kölelikte yüzsüzce ısrar ediyor ve itaatkarlığınız sizi onların günahlarına ortak ediyor. O hâlde, bu mübarek Ramazan ayında, kendinizi hak ve batıl terazisinde tartın! Raşidi Hilâfet’in inşası için safınızı belli edin ve kararınızı dünya aleme duyurun!

Hizb-ut Tahrir, Allah’ın rızası için Müslümanları sömürgecilikten kurtarmaya çalışmaktadır. Hizb-ut Tahrir, Müslümanların en büyük küresel siyasi partisidir. Gerçekleri haykırarak, Batılı sömürgecilerin ve Müslüman dünyasındaki hainlerinin korkulu rüyası olmuştur. Hizb-ut Tahrir, Nübüvvet Metodu üzere Hilafet’in yeniden kurulmasına tam anlamıyla hazırdır! Küresel siyaset düzeyinde düşünen ve İslam kültürüne tam anlamıyla vakıf bir devlet adamları ordusuna sahiptir. Hizb-ut Tahrir, Hilafet için kapsamlı bir anayasa taslağı ve devlet sistemlerinin detaylarını içeren kapsamlı çalışmalar hazırlamıştır.

Ey Pakistan ordusu! Artık saflarınızı belirleyin ve Hizb-ut Tahrir Emiri, büyük âlim ve saygın siyasetçi Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta’ya Hilâfet’in kurulması için nusret verin! Bu zillet ve esaret döngüsünü kırmak için nusret verin! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوَى وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ“Birr ve takva üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azabı şiddetlidir.” ^{[Maide 2]}