Hizb-ut Tahrir, rejimin Hindistan'a yönelik hain tutumunu nefretle kınar. Başbakan Navaz Şerif'in ulusal güvenlik ve dış ilişkiler danışmanı Sartaj Aziz, 12 Ocak günü şafak haber programı "Faisla Awam Ka" ile yaptığı bir röportajda "Hindistan, Pakistan'a yönelik saldırılarında Afganistan topraklarını kullanıyor." dedi. Ancak aynı röportajda Sartaj Aziz, artan Hindistan ile ilişkilerin normalleştirilmesine de bir çağrıda bulundu.

Liderlik komutası arasında Hindistan'ın aşiret bölgelerine nasıl sızdığına, Pakistan silahlı kuvvetlerine ve sivil halka yönelik saldırılar başlattığına dair sürekli tartışmalar yapılıyor. Akabinde ortaya çıkan görüş, aşiret bölgelerine askeri operasyonları haklı göstermek için kullanılıyor. Ancak eğer rejim iddiasında samimi ise, o halde Hindistan'ın Pakistan içindeki diplomatik varlığını sona erdirmelidir. Çünkü Hindistan, düşman bir devlettir ve bu şekilde muamele edilmelidir. Soğuk savaş günlerinden itibaren dünya çapında diplomatik misyonların, casusluk, finansman ve düşmanca operasyonları denetlemek için kullanıldığı biliniyor.

Sanki bu ihanet yeterli değilmiş gibi rejim, Amerika'ya sadakatinden de geri kalmıyor. Oysa Afganistan'ı Hindistan'a açan Amerika'dır. Amerikan desteğiyle şuan Hindistan Afganistan içinde, Pakistan sınırına yakın yerlerde kolayca tüm aşiret bölgelerine ulaşılabilmek için çeşitli konsolosluklar açıyor. Buna rağmen hâlâ Rahil-Navaz rejimi, NATO ikmal yollarını koruyarak Amerikan işgalini desteklemeye devam ediyor. Bunun yanı sıra da tek hedefi Haçlı işgal güçleri olan mücahitlere karşı operasyonlar yürütüyor.

Hizb-ut Tahrir, Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki samimi subayları rejiminin ihanetini sona erdirmeye çağırıyor. Onlara görevlerinin Hilafetin hemen yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermek olduğunu hatırlatıyor. Çünkü İslam Devleti, Müslüman topraklarında bulunan düşmanın tüm varlığını sona erdirecektir. Ayrıca Hilafet Devleti, Pakistan, Afganistan ve Bangladeş Müslümanlarını bütünleştirerek Müslüman toprakların birleşmesi için başlangıç noktası olacak ve böylece düşman Hindistan müşrikleri karşısına etkili bir güç olarak ortaya çıkacaklardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذِينَ آمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا

"İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile şirk koşanları bulacaksın." ^{[Maide 82]}