Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile alay eden karikatürleri yayımlayan hiciv dergisi Charlie Hebdo'nun bürosunu hedef alan saldırının Batılı Haçlılar tarafından istismar edilmesinin ardından Pakistan Müslümanlarının öfkesi iyice arttı. Yöneticiler, bir kez daha görevlerini eda etmekte kusur gösterdiler. Hatta bu hengâmede en büyük Müslüman silahlı kuvvetlerin komutanı Washington ve Londra'ya gitme derdine düştü. Batı medeniyetinin mihenk taşı olarak kabul edilen "İfade özgürlüğü" adı altında karikatür yayıncılarını açıkça teşvik eden Batılı Haçlılardan şeref madalyası almak için namus bekçileri tarafından kırmızı halılarla karşılandı. Ümmetin sel gibi coşan duygularını yatıştırmak için her zamanki gibi yöneticiler, gözleri boyamak adına sadece kınamakla yetindiler. Adam gibi atmaları gereken adımları atmadılar.

Bu acı durumun nedeni, Müslümanların kalkanı olan, hem onların hem de akidelerinin koruyucusu olan Hilafet Devletinin yokluğudur. Birinci Dünya Savaşı öncesinde hasta adam dedikleri Osmanlı İmparatorluğu, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e hakaret eden dönemin büyük güçleri Fransa ve İngiltere'ye ültimatom vererek geri adım atmadıkları takdirde Müslümanları seferber ederek kendilerine karşı Cihadı Ekber ilan etmekle onları tehdit etmiştir.

Ey Pakistan silahlı kuvvetlerinin subayları!

Eğer Allah ve Rasûlü için de harekete geçmiyorsanız, o zaman daha ne için harekete geçeceksiniz? Bu mesele tamamen sizinle ilgilidir. Güç ve kuvvet sahibi sizsiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ onu size bahşetti. Sahip olduğunuz güç ve kuvvet ile Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in itibarını zedeleyenlere gerekli yanıt ve cevabı verebilirsiniz. Bu nedenle Fransız büyükelçiliğini kapatmanız ve hemen Fransız büyükelçisini de sınır dışı etmeniz gerekir. Sadece bununla da yetinmemelisiniz. Bu sadece bir başlangıç olmalıdır. Zira Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti, kâfir şeytanlara vesveseleri unutturacak dersleri verecektir. La İlahe İllallah Muhammedün Rasûlullah bayrağını göndere çekecektir. Bu yüzden Hizb-ut Tahrir, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini yeniden kurmak ve hak dinin otoritesini tüm dünyaya yaymak için sizden nusret talep ediyor.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُون

"Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'ın ve Rasûlü'nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O'nun huzurunda toplanacaksınız." ^{[Enfal 24]}