Hiçbir geçerli neden olmadan 3 ay boyunca mahkeme duruşması ertelendikten sonra Lahor Yüksek Mahkemesi, dün 31 Mart 2015 günü Hizb-ut Tahrir'in 12 gencinin kefaletle serbest kalma talebini reddetti. Bu gençler, Lahor Gulberg'de İslami ders için bir araya geldiklerinde 5 Aralık 2014 tarihinde tutuklanmıştılar. Rahil-Navaz rejimi, Hizb-ut Tahrir ve onun gençlerinin Hilafeti kurma girişimlerini önlemek için Pakistan'da İngiliz emperyalist yargı sistemini kullanıyor. Bu yargı sistemi, hiçbir suça karışmadan ya da insanlara karşı herhangi bir delil ortaya konmadan yıllarca masum insanların hapse atılmasına olanak veriyor.

Bu gençler, son dört aydır tutuklu bulunuyorlar. Ne duruşmaya çıkarıldılar ne de kefaletle serbest bırakıldılar. Üç aydır duruşma tarihleri sürekli erteleniyor. Sonra mahkeme, suçlanan sanıklar aleyhine savcılardan düzmece kanıtlar ortaya koymalarını istedi. Savcılar da mahkemeye Hizb-ut Tahrir'in halkalardaki ders kitaplarını kanıt olarak sundular. Ancak ne var ki mahkeme, daha sunulan bu yayınları incelemeden gençlerin kefaletle serbest kalma talebini reddetti. Oysa İslami akide ve yaşam sistemlerini arz eden Hizb ut Tahrir'in bu yayınları, sadece Kuran ve sünnete dayanır. Bu yayınların insanlar arasında nefret, mezhepçilik veya "terörizmi" teşvik ettiğini iddia etmek, bugüne kadar hiçbir zaman kanıtlanamayan asılsız iddialardır.

Bu tutuklu on iki genç, saygın ailelerin iyi eğitimli bireyleridir. Bir yandan bu gençler, fikri ve ticari yetenekleri ile topluma örnek teşkil ederken öte yandan fikri ve siyasi çalışmayla Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için gayret sarf ediyorlar. Hilafeti kurmak bütün ümmete farzdır. Zira Hilafet, ümmetin kendisini zillet ve hüsrandan kurtarması, şeref ve onurunu geri kazanması anlamına gelir.

Rahil-Navaz rejimi şunu iyi bilmeli ki hiçbir girişimi Hilafetin kurulmasını engelleyemez. Çünkü Hilafet, Allah'ın bir vaadi ve Rasûlü'nün bir müjdesidir. Kim, Allah ve Rasûlü'nün vaadini önlemek için gayret sarf ederse, ya da bunu yapmak için çaba harcayan zalimlere destek olursa, hiç kuşkusuz rezil rüsva olacaktır! Hizb-ut Tahrir, size şunu hatırlatmak ister ki Allah ve Rasûlü'nün vaadini engellemeye çalışanlar ve bu vaadi yerine getirmek için uğraş gösterenlere zulmedenler ya da zalimlere destek olanların Hilafet kurulduğunda kaybedenlerden olacağını bilmelidir. Daha da kötüsü Kıyamet günü Allah'ın huzuruna çıktıklarında onların hüsran ve kaybı çok daha büyük olacaktır!

Hizb-ut Tahrir ve onun üyeleri, Hilafeti kurmak için tüm çaba ve gayreti sarf etmeye devam edecekler. Allah'ın yönetimi de hiç kuşkusuz kurulacaktır. Zalimlere ve onlara destek olanlara deriz ki: Elinizden gelen çaba ve gayreti sarf edin. Allah'a tevekkül ederek biz de bu uğurda tüm çaba ve gayreti sarf edeceğiz. Ve biz, Allah'ın izniyle Allah'ın dini için çalışmaktan asla geri durmayacağız.

إِنَّ ٱللَّهَ بَالِغُ أَمْرِه

"Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir." ^{[Talak 3]}