Hizb-ut Tahrir / Rusya, Hizb-ut Tahrir saflarında aktif olan kardeşimiz Gubayev Abdullah'a, 15 Eylül 2013 tarihinde, Dağıstan Cumhuriyeti'nin Kizlyar şehrinde, yaklaşık akşam saat 23.00 sularında ateş açıldığını ve hain korkaklar eliyle açılan bu ateş sonucu, kardeşimizin vefat ettiğini bildirir.

مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُم مَّن قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُم مَّن يَنتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلًا
"Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirdi. Bir kısmı da beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir." ^[Ahzab23]

Abdullah -Allah rahmet etsin-, İslam'a hizmet etmek, İslami daveti taşımak için zamanlarını, gayretlerini ve kendilerini bu uğurda feda eden kimseler zümresindendi.  Tutumunda sert, ideolojisinde sabit biriydi. Ümmetin derdiyle dertlenir, acılarını hisseder ve ümmetin başına gelen beladan dolayı üzülürdü. Bu hüzün, onun kalbinde ümmete karşı bir düşkünlük meydana getirdi. Bu yüzden ümmeti, yaşadığı aşağılık ve zillet durumundan kurtarmak, sömürgeci kâfir güçlerin leş kargaları gibi ümmet üzerine üşüşmelerinden onu uzak tutmak için faaliyetlerini kat kat artırdı. İnşaAllah Allah Subhanehu ve Teâlâ Abdullah'ı doğruluk makamında Meliki Muktedir yanında şehitler zümresinden eyler. Ey Abdullah! Biz senin ayrılışından dolayı mahzunuz, ama Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın senin için yeryüzü ve semavât kadar geniş olan bir cennette, daimi bir nimet ve yüce bir mekân hazırladığı için de sana gıpta ediyoruz.

Bu iğrenç suç, Rusların korkak ve zayıf olduklarını gösterir. Onlar, Abdullah gibi bir kararlılığa sahip olamadıkları için onu tehdit ettiler. Tüm tehdit girişimleri, onu ideolojisinden vazgeçiremedi. Abdullah, bir silah olarak hak kelimesini onların iğrenç ve çirkin yüzlerine haykırmayı sürdürdü. İşte o zaman korkaklar, adetleri üzere fiziki olarak onu ortadan kaldırmak ve böylece ondan kurtulmak istediler. Hainler, bununla sorunu çözdüklerini mi düşünüyorlar? Bu gibi korkakça eylemler, İslami davetin seyrini durdurabilir mi? Kim böyle düşünüyorsa, İslam akideyi bilmiyor ve bu İslami akidenin inananların nefislerinde, her şeyi feda ve kurban edebilecek sevgi, azim ve kararlılık hislerini yerleştirdiğini idrak etmiyor, demektir. Bu katiller, bir gün bile Hizb-ut Tahrir'i durduramayacakları gibi, biiznillah ebedi olarak hiç durduramayacaklar. Aksine davet yürüyor, çığ gibi de büyüyor. Allah'ın, Hilafet Devleti'nin kurulmasına izin vereceği güne dek de büyüyecektir. Hilafet kurulduğunda, Rusya'ya işlediği suçlara karşılık, öyle bir ders verecek ki, şeytanın vesveselerini unutacak.

Son olarak biz, Abdullah'ın -Allah rahmet eylesin- ailesine, akrabalarına, dostlarına sıcak taziye dileklerimizi sunar, Allah'tan onlara sabır ve metanet vermesini temenni ederiz. Allah Subhanehu ve Teâlâ kulunu, yüceliğinden ve fazlı kereminden nimetlendirerek, Nebiler, Sıddıklar, şehitler, salihler ile birlikte makamını cennet eyler İnşaAllah. Onlar, ne güzel dostturlar.

إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ "Biz Allah'a aitiz ve O'na döneceğiz." ^{[Bakara 156]}