13 Kasım 2014 tarihinde Rus savcılığının resmi sayfasında şöyle bir haber yayımlandı: Bölge mahkemesi, Moskova yakınlarında terör örgütü Hizb-ut Tahrir'e ait terörist bildiriler basılıp 25 Eylül 2013 tarihinde Adintsova şehrinde Kestkovi sokakta dağıtıldığını söyledi. Dağıtım işlemi sırasında polis tarafından Rusya'da yasaklı Hizb-ut Tahrir el-İslami'ye ait 233 bildiri ele geçirildi ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Bildirilerin içeriğinden söz etmeyen savcılık, dini temele dayalı olarak vatandaşlar arasında kin ve nefreti körüklüyor dedi ve Hizbin yasaklı olduğunu ve Rusya'da terörist örgüt kabul edildiğini hatırlamayı da ihmal etmedi.

Bu bağlamda biz, bu bildirilerin, 27 Eylül 2013 tarihinde tüm büyük Rus şehirlerinde başlatılan kampanyanın bir parçası olduğunu ve istismarcıların istismarından Müslümanları ve İslami değerleri korumayı amaçladığını vurgular ve bu bildirilerin asla terörizm olarak yaftalanamayacağını da hatırlatmak isteriz. Terörizm olarak addedilen bildirilerin içeriği şöyledir:

* Rusya'da, 17 Eylül 2013 tarihinde Novorossisk bölge mahkemesi, Kouliyev'in Kuranı Kerim Mealini yasakladı.

* Rusya'da Allah'ın mescitleri yıkılıyor, Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'daki İhlas camisi bunun örneğidir.

* Rusya'da Müslümanlar öldürülüyor, örneğin, 16 Eylül 2013 tarihinde Dağıstan'ın Kızlar kentinde Hizb-ut Tahrir üyesi Abdullah Kabarov öldürüldü.

Görüldüğü gibi eğer gerçekten biri terörist olarak nitelenecekse o da yasakçı, yakıp yıkan katil Rus rejimidir. Hoşlanmadığı ve nefret ettiği masum insanları öldürüyor. İşte Hizb-ut Tahrir, İslam'a ve Müslümanlara yönelik yasadışı, terörist ve mücrim bu uygulamaları reddetmek için Müslümanların nefislerine derin etkiler bırakan bir kampanya başlatmıştı.

Geçtiğimiz Eylül ayında başlatılan barışçıl kampanya, Rus rejiminin kalleşçe saldırılarına, Moskova Kazan, Nabergnk Kalnach, Almetjevsk, Nizhny Vrtovska, Kelapinsk gibi şehirlerde Hizb ve gençlerine yönelik uyduruk suçlamalar yöneltilmesine neden olmuştu. Bu yolla Rus rejimi, dinlerini koruduğu için Müslümanlardan intikam alıyordu. Tüm bunlara rağmen Müslümanlar, Kuran'ın mealinin yasaklanmasına engel oldular. Bunun üzerine planlarında başarısız olan Kremlin'deki Rus parlamentosu, zalim yönetici karşısında hak kelimesini söyleyen Müslümanlara kin kusar haline geldi.

Rusya'da Hizb-ut Tahrir, herhangi bir kanıt olmadan Kremlin'in keyfi uygulamasının bir sonucu olarak 14 Şubat 2003 tarihinde yasaklandı ve terörist örgütler listesine konuldu. Bu yasağın hukuka aykırı olduğuna dair pek çok kanıt vardır. Hizb herhangi bir terör eylemine karışmış değildir. Ukrayna, Avustralya, Amerika, İngiltere, Kanada, İsveç, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Avusturya, Norveç, Ürdün Irak, Yemen Kuveyt, Lübnan, Filistin, Türkiye, Afganistan, Endonezya, Bangladeş, Malezya, Pakistan, Libya, Fas, Sudan, Tunus ve Mısır gibi dünyanın pek çok ülkesinde çalışan Hizb, terör örgütü olarak kabul edilmiyor. Bir kaç kere Rus istihbaratı, Hizb-ut Tahrir'in tüm dünyada yasaklanmış olduğunu açıkladı. Oysa Hizb-ut Tahrir / Rusya'nın resmi web sitesi ziyaret edildiğinde, kolayca bunun yalan olduğu ispatlanabilir. Hizbin resmi web sitesi ziyaret edildiğinde, çok sayıda konferans, seminer, miting, panel, yürüyüş ve gösteri videolarına rastlanacaktır. Bunlar halka açık yerlerde düzenlendiği halde suç kabul edilmiyor. Eğer suç kabul edilmiş olsaydı, düzenlenmesine izin verilmezdi.