Stavropol müftüsü Muhammed Rahimov, 28 Kasım 2014 tarihinde düzenlenen Rus Halkı Küresel Stavropol Forumu'nda müftülük makamına layık olmayan bir açıklamada bulundu. RIA Novosti ajansı, müftünün şöyle dediğini aktardı: "Müslümanlar, Ukraynalı Rusların tarafına katılıyorlar. Biz, Doğu Ukrayna bölgelerindeki Rusları korumak için kardeşlerimize yardımcı oluyoruz. Ben, birçok Çeçen, Dağıstan, Karaçay-Çerkesya ve Kabirdin-Balkar Müslüman gençlerinin orada olduğunu biliyorum. Ayrıca Stavropol bölgesinden de gençler var." Müftü, Rus asıllı Ukraynalı savaşçılara katılma kararı mümin Müslümanların uyanıklığından kaynaklanıyor diye de ekledi. Müftü, bu sözlerini şöyle gerekçelendirdi: "Hepimize göre Ortodokslar güçlü olmaları lazım. Ne için? Müslüman bir din adamı olarak derim ki, Ortodokslar güçlü olduğumuz zaman bizi, yani geleneksel İslam'ı da koruyacaklardır."

Rusyalı Müslümanlar, dini temsilcilerin düştükleri böyle basit hataları anladıklarında, mevcut yönetim ve güvenlik güçleri tarafından onlara uygulanan baskının boyutunu da anlayabilirler. Müftü Rahimov'un İslam ile çelişen açıklamalarına gelince, kabul edilemez ve güçlü bir dille kınanıp eleştirilmelidir. Muhammed Rahimov, kesinlikle İslam ve Rusyalı Müslümanlar adına konuşma hak ve salahiyetine sahip değildir. Bize göre onun bu sözleri boştur.

Ne zamandan beri Rusya-Ukrayna çatışması, daha doğrusu Ukrayna toprakları üzerinde Avrupa-Amerika-Rusya çatışması İslam'ı ilgilendirir oldu? İslam, haksız yere kanın akıtılmasını haram görmüyor mu? Müftünün görevi, insanlara bu çatışmanın tarafı olmanın Müslümanlara şeran haram olduğunu açıklamak değil midir? Yoksa müftünün görevi, yöneticilerin eylemlerine şeri bir motif vererek bütün gücüyle onların emir ve komutlarını uygulamak mı? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

من أرضى الناس بسخط الله، سخط الله عليه وأسخط عليه الناس. ومن أرضى الله بسخط الناس، رضي الله عنه وأرضى عنه الناس "Her kim insanları hoşnut etmek pahasına Allah'ı kızdırırsa Allah ona hem kendi öfkesini indirir hem de Allah'ı kızdırmak pahasına hoşnut ettiği insanların öfkesini üzerine çeker. Her kim de insanları kızdırmak pahasına Allah'ı hoşnut ederse, Allah ondan hem kendisi hoşnut olur hem de Allah'ı hoşnut etmek pahasına kızdırdığı insanları ondan hoşnut eder." ^[et-Tirmizi] Sonra ne zamandan beri İslam, Ortodoksların himayesine muhtaç olur oldu? Oysa tarih, Ortaçağ Avrupa'sında Engizisyon mahkemesinden kaçan Hristiyanların Müslümanlardan himaye istediklerine tanıklık etmektedir. Takvalı bir Müslümana yakışın, Nübüvvet metodu üzere İslami Hilafet Devletine davet etmektir. Ki Hilafet bütün insanlığın ilişkilerinde yeniden adalet timsali olsun. Ancak ne var ki müftü, Stavropol'da Müslüman kadınların başörtüsü takmasını yasaklamaya çalışanları hoşnut etmek için İslam'a yanlış pencereden baktı. Ey müftü Rahimov! Şunu iyi bil ki ya adam gibi dosdoğru yalnızca Allah'a itaat edersin, ya da zillet ve rüsvaylık seni bekliyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍ فَمَا جَزَاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذَلِكَ مِنْكُمْ إِلا خِزْيٌ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يُرَدُّونَ إِلَى أَشَدِّ الْعَذَابِ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ "Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak rüsvaylık; kıyamet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla gafil değildir." ^{[Bakara 85]}

Sonuç olarak biz, Rusya'daki tüm imam ve müftülere Efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in şu sözünü hatırlatırız:

من كان يؤمن بالله واليوم الآخر فليقل خيراً أو ليصمت "Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, ya hayır konuşsun ya da sussun." ^{[Buhârî, Müslim]} Ayrıca onlara Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın şu sözünü de hatırlatırız:

أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ وَأَنتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ أَفَلَا تَعْقِلُونَ "Sizler Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?" ^{[Bakara 44]}