11 Aralık 2014 tarihinde Rusya Federal Yüksek Mahkemesi, bir süre önce Rusya'da iktidarı zorla ele geçirme hazırlığı içinde olmak suçlamasıyla 7 ila 11 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılan dört Hizb-ut Tahrir üyesinin temyiz davasını ele aldı. Davaya bakan Yargıtay, zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle Ceza Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca [kin ve düşmanlığı tahrik] verilen cezalara yer olmadığına karar verdi. Ancak mahkeme, verilen uzun cezaları olduğu gibi bıraktı. Azizbek İnamov, Şamil İsmailov, Saypula Kurbanov ve Zikrullah Rahmancayef'e yönelik zorla iktidarı ele geçirmeye teşebbüs etmek suçlamasıyla verilen cezaları yerinde buldu ve hiçbir değişiklik yapmadan cezaları olduğu gibi bıraktı.

Onlara verilen bu cezalar, sadece Rusya Federasyonu'nun kanunlarına aykırı değil, aksine tüm ilkelere muhaliftir. Nitekim biz, 31 Temmuz 2014 tarihli "İslam'a Davet Edenlere 11 Yıl Hapis Cezası!" başlıklı basın açıklamamızda bunu detaylıca açıklamış, ardından Hizb-ut Tahrir'in çalışmasını tanıyan herkesin bu yargılamaların haksız olduğunu ve Rusya'da zorla iktidarı ele geçirme girişimine yönelik bu cezaların küstahça olduğunu kolayca fark edebileceğine işaret etmiştik. Burada bu tür suçlamaların herkesçe tanınan Hizbe değil, sadece mevcut yönetime zarar vereceğini de ekleyelim. Rusya'nın İslam'a karşı başlattığı savaşta kendi yasalarını ihlal etmesi, Rus politikasının alametifarikasıdır. Bu yüzden bu politikadan tek elde edeceği kazanım, İslam ümmetinin mutlak düşmanlığıdır.

Hizb-ut Tahrir, İslami bir siyasi partidir ve öyle de kalacaktır. Üyeleri de İslam'ı taşımaya devam edeceklerdir. Rusya ise otoriter bir devlettir ve öyle de devam edecektir. Fikri çatışmaya giremediği için kendi vatandaşlarına karşı baskı yöntemlerine başvuruyor. Hâkim, şunu çok iyi biliyor ki dava, İslam'a karşı savaş içerikli siyasi bir davadır. Ve sadece kendisinden önce verilen emsal kararları almak zorundadır. Bu da Yargıtay'ın gerçekleri ve müdafileri dinlemeye bile gerek görmediğini, yalanlar üzerine kurulu suçlamaları olduğu gibi onayladığını gösterir.

Biz, burada şunu da hatırlatırız ki Hizbin üyelerini kovuşturmaya tabi tutan tek yasal dayanak, Yargıtay'ın 2003 yılındaki içtihadıdır. İşte bu karardan dolayı Hizb, terör örgütleri listesindedir. Böylece Rusya, Hizb-ut Tahrir'e iftira atmak ve açıkça savaş ilan etmekte dünyada dibe vuran ilk ve tek devlettir.