Devletin ihmalkârlığının bir sonucu olarak sık sık çocukların öldüğü haberlerini duyuyoruz. Sonbaharda çocuklar, çeşitli bölgelerde boğulmuş, ilaç yetersizliği yüzünden özellikle kanserli çocuklar hayatını kaybetmişti. Bu kez elektrik kesintisi ve oksijen yetersizliği yüzünden çocuklar yaşamını yitirdi. Sağlık Bakanlığı, kargaların yuva yaptığı ve baykuşların öttüğü devlet hastanelerinde çocuk kurtarma şartlarını yerine getiremeyecek kadar çaresiz!

Başkent Hartum’daki çocuk hastaneleri, devletin ve yöneticilerinin yolsuzluğuna, açgözlü kapitalistlerin ve para lobilerinin politika ve ekonomiye yön vermelerine bir örnektir. Tedavi için yeterli para olmadığı için bir çocuk hastane kapısında ölebilir. Koltuğu oturmadan önce bu yöneticiler, devrik yönetimin sağlık sektörüne karşı her gün teraneler okuyorlardı! Hükümet, çocuklar için gerekli ilaçları temin edemedi. Oksijen de dâhil olmak üzere Sudan’da üretilen ilaçlar bile yetersiz. Sağlık Bakanlığının hastanelerinde, hükümetin sağlık sektörüne harcama yapmaması ve sağlık yetkililerinin beyin göçü nedeniyle sağlık hizmetlerinin kalitesinde müthiş bir kötüleşme söz konusu.

Ummu Rawabe Hastanesi’nin çocuk ünitesinde bir günde beş bebeğin ölümü, hükümetin sağlık sektöründeki ihmalinin bir devlet suçu seviyesine ulaştığını doğruluyor. Bunun bedelini, ümmetin yoksul ve sıradan insanları öderken, sözde devrimci hükümet, parmağını bile oynatmıyor.

Bu yaralı ülkede halkla ilişkiler takipçisi, uluslararası finans kurumlarının (uzmanlarının!) önerileri doğrultusunda hükümetin kamu-özel sektör ortaklığı adı altında kamu sağlığını özel sektörün inisiyatifine terk ettiğini fark eder. Sudan’ın bütün çocukları ölse bile ülkenin kamu politikasında sadece karlılık önem arz etmektedir.

Bu meseleyle ilgili her bir tarafın sorumluluğunu belirlemek, konumu ne olursa olsun yanlış yapan ve kusur gösteren herkesi muhasebe etmek kaçınılmazdır. Ancak sorumluluk ilk etapta geçiş döneminin yöneticilerine aittir. Geçiş döneminin yöneticileri bu trajedinin politik sorumlusudur. Çocukların hayatını kurtaramayan bir rejimi korumak için bazı düşük profilli yetkilileri günah keçisi ilan ederek gizlenemezler veya örtbas edilemezler. Ummu Rawabe Hastanesi’ndeki çocukların babalarının ve annelerinin ciğerini dağlayan bu çürük politika, halkın hükümete, işbirlikçilerine, devrimlerini çalanlara, hayallerini ve umutlarını yok edenlere olan kızgınlığını daha da ateşleyecektir.

Sağlık ve tıp, devletin görevlerindendir. Devlet, sağlığı, sağlıkla ilgili tüm ilaç ve malzemeleri vatandaşına ücretsiz sağlamak mecburiyetindedir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْؤُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “İman çobandır ve güttüklerinden sorumludur”Bu, tebaayla ilgili tüm konularda devletin sorumlu olduğunu gösteren genel bir nastır. Sağlık ve tıp, devletin görevleri arasındadır.

Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin uyguladığı İslam’da sağlık sistemi, yeterlilik, verimlilik, özellikle hayat kurtarıcı konularda hızlılığa dayalıdır. Bu, genel olarak çıkarların yerine getirilmesi gerçekliğinden alınmıştır. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّ اللَّهَ كَتَبَ الإِحْسَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ   “Şüphesiz Allah her şeyde ihsanı emretmiştir.”

Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Kadın Resmi Sözcüsü