Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SR–BA–2020–MB–TR–01 H. 11 Cumâde’s Sânî 1441
M. Çarşamba, 05 Şubat 2020

Dava Erleri ve Kurtarılmış Bölgelerin Önde Gelenleri Altı Aydır “El Cevlani”nin Hapishanesinde Yatıyor

Türk rejimi, dava erlerinin uluslararası karayollarının ulaşıma açılması da dâhil olmak üzere Soçi zirvesinin en tehlikeli maddelerini başarısızlığa uğratmak için yaptıkları yoğun çalışmalardan, özellikle de bölgelerin önde gelenlerinin birçoğunun etkileşime girmesinin ardından tedirgin oldu. Hizb, bu faaliyetler sırasında uluslararası karayollarında birçok gösteriler düzenledi. Sözde “garantör Türkiye’nin” gözlem noktalarına pek çok ziyaretler gerçekleştirdi. Devrimin gidişatını tartışmak için yüzlerce ileri gelenin bir araya geldiği bir konferans organize etti. Devam etmekte olan kötüleşmeyi sona erdirecek uygun çözümler belirledi. Peşi sıra bölgelerin önde gelenleri çok sayıda açıklamalar yayımladı. Bunun üzerine Türk rejimi, Hizb-ut Tahrir gençleri ve kurtarılmış bölgelerin önde gelenlerine yönelik tutuklama kampanyası başlatmak için maşalarından birini “El Cevlani” seferber etti. Maşası Hizb-ut Tahrir Medya Bürosu’na ait radyo malzemelerine el koydu. Ardından tutuklama furyası izledi. Onlarca Hilafet savunucusu ve önde gelenler tutuklandı. El Cevlani’nin adamları, en iğrenç ve en feci suçlar işlediler. Killi kasabasında olduğu gibi baskın ve tutuklamalar sırasında doğrudan ateş ettiler. Bu baskıcı uygulamaların, HTŞ’ye özgü uygulamalar olmadığı, uluslararası istihbaratlarla bağlantılı grupların çoğunun ortak uygulamaları olduğu unutulmamalı. Değişen sadece baskı ve suç oranlarıdır. IŞİD de benzer uygulamalar yapmış, Hizb-ut Tahrir gençlerini tutuklamış, baskı yapmış, hatta bazılarını infaz etmişti. Nitekim Hilafet savunucuları ve hak kelimesini söyleyenlere karşı uluslararası istihbaratların maşası olmayı yeğleyen Feylak Er Rahman, Ceyşül İslam, Sukuru’ş Şam ve diğer gruplar da Guta’da benzeri uygulamalar yapmıştı.

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Altı aydan fazla bir süredir Hilafet savunucuları ve kurtarılmış bölgelerin önde gelenleri cezaevinde yatıyor. Sanki kontrol noktalarında ve sokaklarda Müslümanları öldürenler onlar, sanki sponsor ülkelerin istihbaratı ile koordinasyon içinde bölgeleri teslim edenler onlar, sanki vergiler ve tarifeler ile Şam halkına hayatı dar edenler onlar, sanki sahilde cephe açılmasını önleyenler, tek eksenli savaşa sadık kalanlar onlar, sanki iğrenç iktidar ve nüfuz kavgalarıyla grupları tasfiye edenler onlar, sanki baskı ve eziyet politikası uygulayan, insanları cezaevlerine tıkan, işkence altında öldürenler onlar...

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları! Hepiniz, Rus ve diğer rejimlerin suçunu biliyorsunuz. Nasibini almayan yok. Camiler, okullar, fırınlar, evler, hapishaneler bile bu suçtan nasibini almıştır. Hepiniz biliyorsunuz ki, hapishanelerin hedef alınması bugünün meselesi değil. İdlib’teki Merkez cezaevi birden fazla kez hedef alındı. Yüzlerce mahkûmu öldürüldü. Kocaları ve babalarını ziyaret ederken çok sayıda kadın ve çocuk katledildi. Başka hapishaneler de hedef alındı. Bilindiği üzere baskı, zorbalık ve susturma politikasını yöntem olarak benimseyen bu grupsal düzende, kurtarılmış bölgelerdeki hapishanelerin sayısında artış olmuştur. Bu grupsal düzen, kurtarılmış bölgelere düzenlenen yoğun hava saldırılarına rağmen her türlü görüşe mensup samimi insanları tutuklamaya, cezaevinde tutmaya devam etmiştir. Biz bunun kasıtlı cinayet ve kasıtlı tasfiye olduğunu düşünüyoruz. Nitekim bölgelerin ani ve hızlı bir şekilde teker teker düşmesi bir sır değil. Birçok mahkûmun Şam tiranın eline düşme olasılığı var.

Bu nedenle herkes, grupsal düzenin hapishanelerinde bulunan mazlum mahkûmların serbest bırakılması için hareket geçmek zorunda. Konumu ne nerede olursa olsun her samimi insan, Allah katında hesaba katılan bir konumda olması gerekir. Onun için sözde sponsor ülkelerin, grup liderlerinin kararları üzerindeki hakimiyetinden kurtulmak için çalışmalı, cani rejimi devirmek ve hiç kimsenin haksızlığa uğramadığı İslami yönetimi kurmak için çalışmaya devam etmelidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ وَسَتُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ “De ki: Çalışın, yapın. Yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de göreceklerdir. Sonra gaybı da, görülen âlemi de bilen Allahın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size bütün yapmakta olduğunuz şeyleri haber verecektir.” [Tevbe 105]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria
www.tahrir-syria.info
E-Mail: media@tahrir-syria.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER