Safakuş’taki güvenlik güçleri, Hizb-ut Tahrir’in “Yıkılışının 100. Yıldönümünde Hilafeti Kurun Ey Müslümanlar!”sloganı altında Tunus da dâhil olmak üzere tüm ülkelerde başlattığı küresel kampanya kapsamında görevlerini eda etmeleri nedeniyle üstat Cuma El Şilli ve üstat Muhammed Keşide’yi tutukladı. Bunu bölgedeki parti gençlerine yönelik bir dizi takibat ve tutuklama izledi. Safakuş’taki güvenlik güçleri, tevdi edilen rolleri gereği partinin faaliyetlerini engelleme çabası içerisine girdiler.

Ülkenin çeşitli bölgelerinde, güvenlik güçlerinin partinin faaliyetlerini engellemeye yönelik girişimleri oldu. Bir kaç genç, tutuklandı, dağıtılan posterler ve kampanyanın başlığını taşıyan pankartlar aptalca yırtıldı. Safakuş’ta partinin faaliyetlerini engellemeye çalışan güvenlik güçleri, tıpkı üstat Afif Halif de olduğu gibi partinin bazı üyelerini darp ettiler. Darp edenler biliniyor.

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, güvenlik birimlerinin siyasi eylemler yasasını ihlal etmesine, partilerin faaliyetlerini engellemesine şaşırıyoruz. Ümmetin evlatlarından bazı güvenlik güçlerinin, partiye meydan okuma ve faaliyetlerini engelleme cesaretini büyüklenme olarak görüyoruz. Hizbin tek işi, İslami hayatı yeniden başlatmak, Müslümanlar için Darül İslam ve İslami toplumda onurlu bir yaşam sağlamaktır. Darül İslam’da hayatın bütün işleri şeri hükümlere göre yürüyecek, İslami Devletin egemenliğinde hayata bakış açısı helal ve haram olacaktır. Hilafet Devletinde Müslümanlar, Halifeyi atayacak, Allah’ın Kitabı, Rasûl’ünün Sünnetine göre hükmetmek, cihat ve davet yoluyla İslam Risalet’ini âleme taşımak şartıyla itaat etmek ve işitmek üzere biat edeceklerdir.

Güvenlik güçleri, kimin yararına bu kötülükleri işliyorlar? Bütün bunlar, Allah ve Rasûlü düşmanlarına itaat eden, teslimiyet gösteren, zorba rejimin sopası olan, dava erlerini darp eden otoriteye hizmet etmek için mi? Otorite, ümmetimize musallat olan sömürgeci kâfirin hizmetinde olmaya razı mı? Topraklarımızda neler olup bittiğini, sömürgeci ülke elçiliklerinin rolünü, Tunus halkının çektiği acıları en iyi o bilir.

Hizb-ut Tahrir gençlerini tutuklamanız ve faaliyetlerini engellemeniz, Allah’ın size ve ümmete farz kıldığı bir farzın iptalidir. O yüzden Allah’ın gazabından sakının. Bilin ki, baskı ve zorbalık politikası, Hizb-ut Tahrir gençlerini yıldıramaz. Önceki Tunus yöneticileri ve pek çokları aynı politikayı denediler, ancak yok olup gittiler, Hizb-ut Tahrir ise hala hayatta. Allah’ın istihlaf ve hâkimiyet vaadi, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet müjdesi gerçekleşene dek Hilafet çağrısı devam edecektir. Akıbet muttakiler içindir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

تِلْكَ الدَّارُ الآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لا يُرِيدُونَ عُلُوّاً فِي الأَرْضِ وَلا فَسَاداً وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ “İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.” ^{[Kasas 83]}

#أقيموا_الخلافة
#ReturnTheKhilafah
#YenidenHilafet
#خلافت_کو_قائم_کرو