Basın Açıklaması

Otorite Ümmetin Hakimiyet Allah'ındır

     15 Temmuz darbe girişimi Müslümanların meydanlara inmesiyle, çılgın darbecilerin vahşi katliamlarına rağmen durdurulmuş ve engellenmiştir. Müslüman halkın ortaya koyduğu bu irade, herkese şunu göstermiştir ki hangi otorite olursa olsun, bu otorite hangi maddi gücü kullanırsa kullansın, halkın İslami iradesinden daha güçlü değildir. Çünkü İslam, otoritenin ancak ve ancak ümmete ait olduğunu açıkça beyan etmiştir. Hiçbir İslami hassasiyetleri olmayan, Cumhuriyet tarihi boyunca İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıklarını gizlemeyen ulusalcı, laik ve Kemalist olan bu darbeciler, İslam'a ihanet içerisinde olan bazı gafilleri de yanlarına alarak, halka rağmen baskı ve silah ile otoriteyi ele geçirmek istemişlerdir. Ancak tankların, uçakların ve silahların gücü, Müslümanların gücü karşısında mağlup olmuştur.

     Yine bu darbe girişimi Hâkimiyetin Allah'a ait olduğuna dair Müslümanlardaki inanç ve şuuru bir kez daha göstermiştir. Çünkü Müslümanlar darbecilerin tanklarına, uçaklarına ve kurşunlarına direnirken, bunu demokrasi için yapmamışlardır. Ağır silahlarla katledilen insanlar, canlarını demokrasi için feda etmemişlerdir. Aksine "Allahu Ekber Allahu Ekber, La ilahe illallah Muhammed Rasulullah" diyerek meydanlara inmişler ve darbecilere karşı direnmişlerdir. Meydanlarda hiçbir kimse "yaşasın demokrasi" diyerek darbecilerin karşısına dikilmemiştir. Hiçbir yerde Müslümanların dilinde "Egemenlik milletindir" sloganları yükselmemiş, halkın açtığı hiçbir afişte bu ifadeler yer bulmamıştır. Aksine binalar "Hâkimiyet Allah'ındır" afişleri ile süslenmiş, Müslümanlar ise ellerindeki "Hüküm Allah'ındır" yazılı pankartlarla yürümüşlerdir. Hem de medya ve kamuoyunda avaz avaz "demokrasi" diye bağıran sahte darbe karşıtlarına rağmen! Zira onlar halkın bu direnişini "Demokrasi Bayramı” ve “Demokrasinin Zaferi" olarak göstermek ve hakikatlerin üstünü örtmek için çok çalışmışlardır!

     Görüldü ki doksan yıllık baskıya rağmen bu halk demokrasiyi benimsememiştir! Bu halkı meydanlara indiren ses, sabaha kadar minarelerden yükselen sala sesleri olmuştur. Müslümanlar dinlerine sahip çıkmışlar ve İslam düşmanı olan laik Kemalistleri adeta kahretmişlerdir.

     O halde Ey Müslümanlar! Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti olarak sizlere sesleniyoruz! Sulta ve otorite kesinlikle ümmete, hâkimiyet ise sadece Allah’u Teâlâ’ya aittir. Darbeye, demokrasiye ve laikliğe karşı direnen ve bazı hainler tarafından yıllardır küçümsenen bu güçlü irade, yalnızca sizin iradenizdir. Bu İslami bir iradedir! Sizin bu iradenizi küçümseyen demokrat ve laikler var ya, işte onlar artık yenilmişlerdir.

     Ey Müslümanlar! Şimdi yapılması gereken önemli bir şey daha vardır. Bu direnişinizi çalmaya çalışan sinsi hırsızlara karşı uyanık olunuz ve onları iyi tanıyınız. İngiltere ve Amerika’dan beslenen bu demokrasi havarilerinin iradenize ket vurmalarına asla müsaade etmeyiniz. Allah için, İslam için ve canlarını feda eden kardeşleriniz için bunu yapınız! En önemlisi ise İslami hassasiyetlerinizi ve taleplerinizi görmezden gelen yöneticileri muhasebe ediniz! Bu yöneticilerin yıllarca dost olarak gördükleri İngiltere ve Amerika önderliğindeki tüm sömürgeciler sizin asli düşmanınızdır. Siz katil cuntacılara meydan okurken, bu sömürgeci ülkeler ve bazı işbirlikçileri sinsice sonucunu beklemişlerdir. İşte bu sebeple onları halen daha dost ve müttefik gören, bu durumdan çıkmak için Allah’a ve siz Müslümanlara değil de, Batılılara güvenen yöneticileri Allah için muhasebe edin. Artık kim dost, kim düşman bilsinler ve hatalarını görsünler.

     Allah için onlara şu çağrıyı yapın: “Ey Yöneticiler! Otorite ümmet olarak bize aittir, işte bu bizim gücümüzdür. O halde bizi arkanıza alın ve Allah'ın hükmünü hâkim kılacak Raşidi Hilafet'i ikame edin. Korkmayın biz asla geri dönüp bakmayacağız."