Yemen’de çatışan taraflar, Yemen halkının geçimi ve yaşamı pahasına çatışmalarını kumara dönüştürüyorlar. Yemenlilerin çatışma altında yaşadığı sefalet ve acılara zerre kadar aldırış etmiyorlar. Çatışma yüzünden bir yıldan fazladır maaşlar ödenmiyor, hastalıklar kol geziyor, hizmet verilmiyor, altyapı harap olmuş durumda. Doların çılgın yükselişi karşısında yerel para biriminin değer kaybı durdurulamıyor. Son olarak çatışma, Sana veya Aden’de olsun akaryakıt ve doğal gaz fiyatlarında dayanılmaz artışa yol açtı. Akaryakıt zammı temel gıda maddeleri ve diğer mallarda fiyat artışına neden oluyor. Böylece yaşam unsurları yok oluyor, iman ve hikmet ülkesi Yemen’de insanlar açlık tehlikesiyle karşı karşıyalar.

San’a’daki çatışmacı taraflar, birbirilerini ülkede yaşanan suni akaryakıt krizine neden olmakla suçluyorlar. 20 litrelik benzinin fiyatı 8300 Yemen riyaline dayandı. Kara borsada ise fiyatı neredeyse bunun iki katı. Diğer akaryakıt ürünleri de absürt fiyatlara satılıyor. Sadece Husiler ve Ali Salih kontrolündeki bölgelerde değil, Yemen’in her tarafında kriz yaşanıyor. Ülkede çatışan taraflar ve şekli şemaili ne olursa olsun savaş lortları söz sahibidir. Husiler, Ali Salih’i krizin arkasında olmakla suçluyorlar. Çünkü San’a’da kurulan Husiler-Ali Salih hükümetinde Petrol Bakanlığı Ali Salih partisine aittir. Daha önce Husiler, Kongre Partisi ve İngiliz yapımı Ali Salih yandaşı tacirlerin kontrolündeki akaryakıt şirketlerinin tedarik ve akaryakıt stokunu önlemek için akaryakıtta serbest piyasa koşulları oluşturulması ile ilgili bir kararname yayınlamıştı. Şimdi de Husiler, yandaş yeni iş adamları üretmek istiyorlar. Malum, Amerika ülkedeki İngiliz nüfuzunu baltalamak için Husileri destekliyor. Husilere göre Ali Salih yanlısı Kongre Partisi kanadı derin devlettir ve eski siyasi ortamı istismar ediyorlar. Salih yanlısı iş adamları ve sarraflar, Güney ve Marib bölgelerini kontrol eden Hadi kanadı ile koordinasyon içindedirler. Husileri başarısızlığa uğratmak, ülkenin yaşadıklarından onları sorumlu tutmak ve halkı onlara karşı kışkırtmak için baskı yapıyorlar. Belki önümüzdeki günlerde Yemen halkının geçimi ve yaşamı pahasına San’a’daki müttefikler arasında hegemonya savaşı daha da kızışabilir.

San’a’daki Ali Salih yanlısı Yemen Petrol Şirketine göre Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Salih Es Samet ve Husi Maliye Bakanı Salih Şaban’ın talimatı nedeniyle 20 litrelik benzin fiyatı 8300 Riyala satılıyor. Zavallı Yemenliler için bu, öldürücü bir dozdur. Petrol Şirketi sözcüsü, eski Devlet Başkanı Salih yanlısı “Haber” ajansına yaptığı açıklamada, “Salih es Samet tarafından çalışmaları dondurulan akaryakıt şirketlerinin yakıtları ellerinde kaldı. Bu yüzden fiyatlar arttı ve yeni bir kota dayatıldı… Akaryakıtta serbest piyasa koşulları bu kotanın başlıca nedenidir. Kota nedeniyle akaryakıt fiyatları arttı. Akaryakıt fiyatlarındaki artış yüzünden temel gıda maddelerinde bir artış oldu… Maliye Bakanı Şaban, akaryakıt şirketlerinin hesaplarını dondurdu, anayasaya göre denetimlerini ve tacirlerden akaryakıt alınmasını büsbütün iptal etti…” şeklinde konuştu.

İşte İngiliz yanlıları ile Amerikan yanlıları arasında beka mücadelesi olarak beliren suni krizin hakikati budur. Bunlar, Yemen halkı hakkında ne bir zimmet ne de bir ahit gözetirler. Çatışmacı bölgesel ve yerel uşaklar, Batılı efendilerinin çıkarlarını gerçekleştirmenin birer aracıdır. Çatışma yüzünden maaşlar ödenmiyor, Yemen halkının yaşam koşulları giderek cehenneme dönüşüyor. Hastalıklar gittikçe yayılıyor, ekonomik durgunluk artıyor. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri öncülüğünde taraflardan biri diğerine üstün gelmek için zalimane bir savaş yürütüyorlar. İslam’a göre bunların hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Aksine devam etmekte olan çatışma, haram bir çatışmadır. Kâfir Batı özellikle de Yemen’de İngiliz yanlılarını tırpanlamak için çalışan Amerika’nın çıkarına hizmet etmektedir. Ama tüm bunlar, helvadan put haline gelen, acıkıldığı zaman yenilen “vatan” adına çatıştıklarını iddia eden çatışmacı tarafların duygularını hiç ajite etmiyor.

Ey Yemen halkı!

Allah Subhânehu ve Teâlâ, ülkenize bol zenginlikler ve iyilikler bahşetti. Stratejik konum ve farklı iklim koşullarına sahipsiniz. Yaklaşık 2500 km’lik sahil alanına sahip ülkenizde 18 trilyon metreküpten fazla gaz rezervi var. Petrol, maden, verimli topraklar ve adam gibi adamlar var. Allah’a yemin olsun ki siz her türlü olanakları sahip bir halksınız. Nasıl oluyor da açlıktan ölebiliyorsunuz?

Allah’ın Şeriatından uzak kalmanız, Batı ve ajanlarına ülkenizde çatışma olanağı ve kaynaklarınızı yağma imkânı sunmanız sefaletinizin başlıca nedenidir. Hakkıyla işlerinizi gütmek üzere İslam’ın yeniden hayata dönmesi için daha bu yönde çalışmayacak mısınız? Oysa İslam buna oldukça layıktır. İslam’ı yeniden hayata döndürmenin yolu da Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için çalışmaktır. İşte Hizb-ut Tahrir sizin için bir uyarıcı ve müjdeleyicidir. Sizi Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği ile müjdeliyor, sakındırdıklarından da sakındırıyor. Dedi ki çalışın, doğrusu biz de çalışacağız.