Husi milisler, “Çatışmanın Tarafları, Sömürgecilere Hizmet Etmek İçin Yemen Halkını Ateşten Ateşe Sürüklüyorlar Ey Yemen Halkı! Âlemlerin Rabbinin Ateşinden Sakının”başlıklı bildirinin dağıtımının ardından Teiz ili Damne Hadir ilçesine bağlı Zeylaî mevkiindeki işyerinde 39 yaşındaki Abdullah Ahmed Naci’yi gözaltına aldılar.

Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti gençleri, pek çok ilde söz konusu bildiriyi dağıttılar. Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, gençleri tarafından dağıtılan bildiride, yerel ve bölgesel uşaklar aracılığıyla Yemen’in zenginliği ve nüfuzu üzerinde çatışan başta Amerika ve İngiltere olmak üzere sömürgeci kâfirler için çatışmacı tarafların sunduğu hizmeti açıklamıştı. Bildiri, devam etmekte olan gerçek çatışmanın yerel ve bölgesel uşaklar üzerinden İngiliz-Amerikan çatışması olduğunu ortaya koymuştu. Sonunda bildiri, Yemen’deki çatışan kesimleri, anlaşmazlık tohumları saçan, Amerikan ajandasına hizmet etmek için Yemen’in evlatları arasında çatışmanın fitilini ateşleyen, Amerikan güdümündeki ve emrindeki Birleşmiş Milletler’e değil İslam Şeriatı ve hükümlerine başvurmaya davet etmişti.

Diğer taraftan uluslararası camia tarafından tanınan sözde hükümetin Aden ilindeki kolluk kuvvetleri, Hizb-ut Tahrir’in iki gencini gözaltına aldılar. Şu ana kadar hepsi, hâlâ gözaltında tutuluyorlar.

Şüphesiz Hizb-ut Tahrir gençlerinin gözaltına alınması, Yemen’deki çatışmacı tarafların hak sözden korktuklarını gösterir. Bunlar, sözde “darbeciler” adındaki Husiler olsun, isterse sözde “meşru hükümet” adındaki Hadi tarafı olsun fark etmez. Çünkü hak söz, çatışmanın sonlandırılmasına, halka acı ve sefaletten başka bir şey vermeyen savaş ve fitnelerin durdurulmasına davet etmektedir. Taraflar arasındaki iktidar ve servet kavgası, Yemen halkında açlık, işsizlik ve ölümcül hastalıkların yayılmasına neden olmuş, ekin ve nesli yok etmiştir. Çatışma yüzünden maaşlar ödenemiyor, hizmet ve bakım verilemiyor, aşırı pahalılık var. Vergi adıyla halkın elinde kalan son paralar da soyuluyor. Yaklaşık üç yıldır süren çatışma ve savaş yoluyla kamu malları yağmalanıyor, insanlar cezaevine atılıyor, halk zoraki şekilde susturuluyor. Böyle giderse yarın halk, çatışan tarafların ateşiyle kavrulan büyük bir cezaevinde kalabilir. İman ve hikmet ülkesi olarak bilinen Yemen’de halkın can ve din güvenliği kalmayabilir!

Hâlbuki Hizb-ut Tahrir, savaş ve fitne fücura değil, bunların durdurulup Şeriata dönülmesine çağırmaktadır. İnsanlara bu düşüncesini ulaştırmak için de sadece fikir silahını kullanmaktadır. Topluma karşı silah kullanmaz, değişim metodu olarak fiziksel eylemlere başvurmaz. Yemen ve diğer Müslüman ülkelerde Müslümanlar arasında mezhepçilik, ırkçılık, kabilecilik ya da bölgecilik temelinde bir ayrım yapmaz. Örnek edindiği Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şeri metodu uyarınca İslam’a aykırı her şeyi muhasebe edip deşifre eder. Tarafları Şeriata başvurmaya, ayrılık ve gayrılıkları gideren Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışmaya davet eder. İşte buna rağmen taraflar, dava adamları Hizb-ut Tahrir gençlerini gözaltına almaktadır. Zira bu kesimlere göre İslam için çalışmak, onun hakemliğine davet etmek ve savaşı durdurmak suçtur. Çünkü onlar, savaş lortları ve fitne körükleyicileridir.

Yemen halkının sırtında yük olan bu çatışmacı tarafları Yemen halkı adına Yemenli Müslümanlara eziyet etmekten vazgeçmeye, ülke ve halkı yok eden iç ve dış savaşı durdurmaya davet ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Onları ayrıca İslam davasını taşıyan ve hayata geri getirmek için çalışan Hizb-ut Tahrir gençlerine yapılan ezaları durdurmaya, nerede olurlarsa olsunlar mazlum tutukluları hemen serbest bırakmaya çağırıyoruz. Çünkü ne kadar uzarsa uzasın zulüm yok olmaya mahkûmdur. Hizb-ut Tahrir, Allah’ın emri üzerinde sebat etmeye, davası için çalışmaya, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurma amacına erişinceye kadar metoduna sımsıkı bağlanmaya devam edecektir. Bu kimseler, suç içerikli gayri İslami eylemleri ile hak kelimesinin nurunu söndürmek isteseler de Allah Subhânehu ve Teâlâ nurunu mutlaka tamamlayacaktır, hoşlanmayanlar olsa da. Kuşkusuz yarını bekleyenler için yarın çok yakındır.