03 Temmuz 2022 Pazar günü Sana merkezli Al-Thawra gazetesi, Husi grubunun lideri Abdülmelik El Husi’den, petrol ürünlerindeki fiyat artışı ve gıdada kendi kendine yeterlilik hakkındaki çözümlerini aktardı. Gazete, çözümleri uzun vadeli olumlu bir vizyon olarak tanımladı. Medya, Sana’daki rejimin elinde uysal bir araçtır. Yemen içi ve dışındaki kiralık kalemler aracılığıyla Husi liderinin ağzından çıkan doğru yanlış her şeye teşvik etmektedir. Bunların, iman ve hikmet halkı Yemenlilerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları tüm sorunlar için etkili bir ilaç, şifalı bir çözüm ve tedavi olduğu lanse edilmektedir.

Peki, Husi liderinin petrol ürünlerindeki artışla mücadele etmek ve gıdada kendi kendine yeterliliği sağlamak için sunduğu pratik çözüm nedir? Çözümün detaylarına baktığımızda, Batı ülkelerinden buğday ithalatına son verilmesi, genetiği değiştirilmiş buğday tohumları ithal edip Yemen’de ekilmesi olduğunu görürüz. GDO’lu tohumlar, tarım toprağı, yerli ürünler ve insan sağlığı için tehlikelidir. Medya, bir hektar topraktan, 6-7 ton ürün elde edileceğinin propagandasını yapıyor. Yerli yerel tahıl çeşitleri yetiştirmek yerine ithal tohumlar ile kendi kendine yeterliliğin hâsıl olacağını iddia ediyor. Yerel tohumlar, Yemen halkının ihtiyaç duyduğu genetiği değiştirilmiş buğday tohumlarından yüzde 5 daha az ürün verebilir. Husi liderinin petrol ürünlerindeki artışla mücadele için sunduğu çözüme gelince, Avrupa, Çin ve diğer ülkelerden mal ithal etmeyi durdurmak ve yerli üretime ağırlık vermektir. Bu üretimin sadece ürünleri paketlemek ile sınırlı olduğu göz ardı edilmemelidir!

Kim kendi kendine yeterliliğe ulaşmak istiyorsa, her şeyden önce siyasi karar alabilmelidir. Dahası, başkalarına bağımlı kalmamak, güdümü altına girmemek için genetiği değiştirilmemiş tohumlar temin etmek, sanayi ve gübre sağlamak gibi bunu pratikte göstermelidir. Ayrıca kentten köylere ters göç için kırsal yerlerde ve köylerde mal ve hizmetler olanağı sunulmalıdır. Yine iş veya iş aramak için köylerden kente göç eden işgücünün köylere dönüşleri sağlanmalı, barajlar inşa edilmeli, İslam’da olduğu gibi araziler işletenlere verilmelidir. Kuruluşların Yemen’e girişi engellenmeli, Yemen’de bulunanlar sınır dışı edilmeli ki insanlar bu kuruluşlara bel bağlamak yerine topraklarına ekime yönelsinler. Son olarak, petrol ürünleri sadece maliyetine sağlanmalıdır ki insanlar tarımsal süreçte kullanabilsinler. Korumacılık olmalıdır, yani yerel ürünün ithal ürünle rekabetini desteklemek amacıyla ithalata kısıtlamalar getirilmelidir. Tüm bu çözümler, hayatın her alanında İslam’ın uygulanması ile mümkündür.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, Allah’ın Kitabı ve Rasûl’ünün Sünnetinden türetilen bir anayasa taslağı hazırlayıp ümmete sunduk. Anayasa taslağında ekonomik sistem de dâhil olmak üzere tüm sistemleri detaylıca açıkladık. Gerçek ve doğru çözüm, egemen kapitalist sistemi ortadan kaldırmak ve kökünden söküp atmak ile olur. Bütün Müslümanlar ve hatta diğer milletlerin yaşadığı musibet ve felaketin sebebidir bu sistem. Yine Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmakla, İslam ile yönetmek için İslami hayat yeniden başlatmakla, bugün Yemen’de olduğu gibi doğrudan yönetmeleri şöyle dursun Batılı ülkeleri Müslümanların işlerine karıştırmamakla olur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

مَّا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلَا الْمُشْرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْكُم مِّنْ خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَن يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ “(Ey müminler!) Ehli Kitaptan kâfirler ve putperestler de Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Hâlbuki Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.”^{[Bakara 105]}