Ürdün Parlamento ve Siyasi İşler Bakanı, “Ürdün hapishanelerinde tek bir siyasi tutuklu bile yok… Tüm partiler seçimlere girebilir, önümüzdeki seçimlerde siyasi boykot olmayacak” diye konuştu.

Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti olarak biz, bu iddia ve maniple karşısında şu hususları kamuoyunun dikkatine sunuyoruz:

Rezaletlerin izini silmek için birinin iffet ve arılıktan dem vurması, işlediği suçlar gerçeğini değiştirmez. Parlamento ve Siyasi İşler Bakanı Musa el-Muayite’nin Ürdün hapishanelerinde siyasi tutuklular yok iddiası, gerçekleri örtbas etmek ve Ürdün halkını kandırmaktır. Zira şuan 26 Hizb-ut Tahrir gencinin mahkemelerde devam eden davaları var. Bu gençler, Hizbe üyelik, hakkı haykırmak, siyasi çalışma yapmakla suçlanıyorlar. Ayrıca ümmetin ölüm kalım meselelerinde Şeriatın hükümlerini açıklamak, İslam ümmetine yönelik askeri saldırıyı deşifre etmek, Allah ve Rasûlü düşmanı kâfirler ve onların ülkemizdeki kuklalarının İslam’a yönelik acımasız saldırılarını ifşa etmek, Rejimin, İslam ve ümmete karşı ihmalkârlığını siyasi ve politik olarak muhasebe etmek de suçlamalar arasındadır. 

Tutuklu gençlerin kefaleti, 5 bin ile 100 bin dinar arasında değişiyor. İdari yetkililer, suçları önleme yasasını kullanarak bu ülkenin saf ve temiz evlatları Hizb-ut Tahrir gençlerini zorunlu ikamete tabi tutup zulüm, zorbalık ve haddi aşmakta topuzun ucunu kaçırdılar. Parlamento ve Siyasi İşler Bakanı’nın iddiasının aksine gençlerin davaları hâlâ devam ediyor. Tüm siyasi partiler, seçimlere girebilir sözüne gelince, tamamen doğruluktan yoksun bir iddiadır. Çünkü Hizb-ut Tahrir, demokratik ve laiklik temelde parlamento seçimleri reddeder ve yasamayı Allah’a ait kılar.

إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ “Hüküm ancak Allah’a aittir.” ^{[Yusuf 40]} Hizbin bu pozisyonu, politik ve diğer insanlar olsun yediden yetmişe herkesçe malum ve meşhurdur. Hatta Hizb-ut Tahrir, “Pozitif hukuku boykot edin” sloganı altında yoğun temaslar yapmaktadır. Müslümanlar, şeri temelde seçimleri boykot etmeli, parlamenter yasamayı şiddetle reddetmelidir. Seçimlere katılmayı kafaya koyan adaylarsa yasamadan kaçınmalıdır. Hizb, bu adayları ümmet ve din düşmanı siyasi ve bağımsız laik güçler, kâfir ve zalim güçler yanlısı başkentler, ülkemizde gözü olan sömürgeci güçlerin ajanları, İslam düşmanları, geleceğimiz ve istikbalimize kumpas kuranlar karşısında İslam ve ümmetin sorunları yanında yer almaya davet ediyor.

Hizb-ut Tahrir / Ürdün Vilayeti olarak biz, Ribat ve cihat topraklarındaki Müslümanları Ürdün rejimi tarafından geçmişte birçok kez ısırılan parlamento deliğinden tekrar ısırılmamaya teşvik ediyoruz. Bu ümmet nasıl bozulduysa ancak öyle düzelebilir. Bunun yolu da Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinde Allah’ın Şeriatını uygulamaktır. Zira Hilafet, kurtuluş, izzet ve önderliktir.