- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Tağutlara Hizmet Eden Din Adamları
HABER:
Haber ajansları: Mısır’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak için Mısır’daki fetva makamı bir fetva yayınladı.
YORUM:
İngiltere 1888'de Mısır'ı işgal ettikten sonra, Lord Cromer’i Mısır'a yönetici tayin etti ve tüm Ortadoğu'yu elinde tutma konusundaki görüşlerini belirledi. "The Black Book" adlı kitabında bunun mümkün olacağını ancak “Kuran’ın Müslümanların kalbinden çıkarılması, Mescid-i Aksa’nın Yahudilere teslim edilmesi ve Mısır'da El-Ezher'in ölümsüzleştirilmesi gerektiğine” vurgu yapılmaktadır.
Müslümanlar gece gündüz Kuran’ı Kerimi okusalar bile İngiliz kâfirleri Kuran'ın hakimiyetini ve egemenliğini Müslümanların genel hayatından silip süpürdüler. Zaten Mescid-i Aksa’yı Yahudi çetelerine teslim ettiler. Bununla beraber bir üçüncü büyük bela ise El-Ezher'i ameli olarak Mısır'dan silmeyi başardılar. Geriye El-Ezher’in taş ve mimarı ile birlikte geçmiş büyük alimlerinin adı kaldı!
Lord Cromer, El-Ezher'i Mısır'dan tamamen nasıl yok edeceklerini biliyordu. İskoç papazını ve onun evanjelik uzmanı Douglas Dunlop’u Mısır'a eğitim için bilgi bakanı olarak atadı.
Daha sonra İngilizler kendi Mason kuklası Muhammed Abduh’u El Ezher Şeyhi olarak atadı ve Mısır’ın müftüsü oldu. İngilizlere olan bağlılığı nedeniyle Cromer, Mısır’ın İngiltere tarafından işgal edildiği sürece Muhammed Abduh’un Mısır müftüsü olarak kalacağına söz verdi.
Cromer'in himayesinde Dunlop’un çabaları ve Muhammed Abduh'un hizmetlerinden dolayı ve değişen müfredatın altında El-Ezher, bir camiden Batı tarzı bir üniversiteye döndü. El-Ezher kurulduğunda Allah için hizmet verirken sonrasında Tağut yöneticiler için var oldu.
Önce Cromer ve daha sonra sömürgeci devletler ve onların kuklaları El-Ezher'i silmek için yarıştılar. Bizler, El-Ezher'i yeniden canlandırmak için ilk yıllarına geri döndürerek ve onun gerçek işlevi için çağrı yapıyoruz. Bu ancak muhlis alimlerin bu işe başlamasıyla ve büyük görevi üstlenmeleriyle olur. Şeriatın egemenliğinin iadesi ve devlet olarak hükümlerin tatbiki, Batılı devletlerin kontrolündeki kukla yöneticilerin elinden gasb edilen Müslümanların sultasının tekrar iadesi ve ümmetin tek çatı altında birleşmesi ile mümkün olur.
Müslümanları, Allah’a, Rasulüne ve dinine savaş açan ve kâfir batıyı ve Yahudilere sadakatlerini ilan eden yöneticilerin seçilmesi için seçime katılmaya davet etmek, arsızların ve Allah’ın yolundan sapanların davetidir.
﴿فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ يَكْتُبُونَ الْكِتَابَ بِأَيْدِيهِمْ ثُمَّ يَقُولُونَ هَـذَا مِنْ عِندِ اللَّهِ لِيَشْتَرُواْ بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَوَيْلٌ لَّهُم مِّمَّا كَتَبَتْ أَيْدِيهِمْ وَوَيْلٌ لَّهُمْ مِّمَّا يَكْسِبُونَ﴾ “Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab’ı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. Vay ellerinin yazdıklarından ötürü onların hâline! Vay kazandıklarından dolayı onların hâline!” (Bakara79)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Müh. İsmail El Wahwah