Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türkiye’deki Ekonomik Krizin Hakikati

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Türkiye’deki Ekonomik Krizin Hakikati

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı, Türk Lirasının dolar karşısındaki ani düşüşünü, ülkesine yönelik ekonomik bir savaş olarak değerlendirdi. Zira Lira, bu yılın başından bu yana yaklaşık %40 değer kaybetti. Dolar karşısında Yedi küsur olan Liranın en düşük seviyeye inmesi için birçok konuların ardından Amerika’yı, stratejik ortaklık ilişkilerini keserek ülkesinin yeni pazarlara yönelerek cevap vereceği şeklinde tehdit etti.

Yorum:

Birincisi: Türkiye’deki krizin hakikati, buhrana, durgunluğa ve sanayilerin, şirketlerin ve bankaların çökmesine, yeni sermaye şeklinde ortaya çıkan yeni krizlere ve büyük bir kitlenin spekülatif bir faaliyete dönüşmesine yol açan üretim fazlası krizi gibi faize dayalı kapitalist sistemin krizidir. Dolayısıyla üreten sermaye ile banka parasının arzındaki ilişkinin bir başkasının çıkarı için bozulması, kapitalizmin devam ettiği döngüsel krizlerden daha karmaşık olan yeni krizlerin ortaya çıkmasına neden olacak olan bir durumdur.

Kapitalizmin yükselmesinden ve insanlığın ve dünya pazarının üzerinde hakimiyet kurmasından bu yana işler zirveye ulaşana dek her gün daha da kötüleşti. Belki de bu bizi, iflasın, enflasyonun, durgunluğun ve buhranın ardından kirli bir küresel savaşa sürükleyerek geride bir şey koymayan ve bırakmayan küresel finansal bir kriz şeklinde patlak verecektr.

Bugün küresel kapitalizmin karşı karşıya kaldığı şey, tüm bu faizden dolayı ilahi bir felaketten, dahası faizi yiyen ve yediren herkese karşı açılmış ilahi bir savaştan öte bir şey değildir. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar. 

Dolayısıyla küresel kapitalizm çatırdamaya başlamış olup bir süre sonra bile olsa çöküşü kaçınılmazdır. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ * فَإِن لَّمْ تَفْعَلُوا فَأْذَنُوا بِحَرْبٍ مِّنَ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِن تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَالِكُمْ لَا تَظْلِمُونَ وَلَا تُظْلَمُونَEy iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin. Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resulü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.” [Bakara-278-279]

İslam’ın metodu, paranın insanlar arasında dağıtılmasına ve onlar arasında dolaşmasına ve hareket halinde olmasına dayalıdır. Bu nedenle -İslam’da paranın kaynaklarından biri olan- Fey’in dağıtılmasının illeti, hak sahiplerine dağıtılması, paranın sadece zenginlerin elinde birikmesinin yasaklanması, dahası insanlar arasında dolaşması olarak belirlemiştir. Allahu Teala, şöyle buyurmuştur: 

مَّا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَىٰ فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَىٰ وَالْيَتَامَىٰ وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ كَيْ لَا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الْأَغْنِيَاءِ مِنكُمْ وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِAllah'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.” [Haşr-7] 

Alman Reichbank'ın eski direktörü Dr. Schacht şöyle diyor: “Bu, yeryüzünde bulunan tüm paranın çok az sayıdaki faizcilere ait olduğunu gösteren sonsuz bir süreçtir. Çünkü faiz veren kişi, her süreçte sürekli kazanırken borçlu olan kişi kar ve zarardan sorumlu oluyor. Bu nedenle sonuçta tüm parayı, matematiksel olarak sürekli kazanan bir kişi oluyor.”

İkincisi: Türkiye’nin ekonomik politikalarının mantıksal bir sonucu olarak Türk Lirasının değeri düşmüştür. Zira Türk ticaret dengesinde açığın yıllık yaklaşık 85 milyar dolar olduğu kaydedildi. Ayrıca cari işlemler dengesi açığı (cari işlem, mallar, hizmetler ve tahvil ticaretinin toplamıdır), 2016 yılında yaklaşık 863,7 milyar dolar olan Türkiye’nin GSYİS’ı  %3.8’den, 2017 yılında yaklaşık %5.5’e yükselmiş ve 2018 yılının sonunda da yaklaşık %5.4’e ulaşacaktır. Böylece dış borç kötüye giderek 400 milyar doları aşmıştır. Dolayısıyla Türk lirasının devam eden devalüasyonunun ışığında Liradaki düşüklük, faiz ve faiz ödemelerinin üstesinden gelme zorluğunu üstlenecektir. Nitekim ağır bir yük getiren yaklaşık 102 milyar dolarlık kısa vadeli borç, kötü gelir dağılımı neticesinde iç talebin etkisini zayıflatacaktır. Bu bağlamda Türkiye, dünyanın en kötü ülkeleri arasında yer almaktadır.

Dünya varlık raporunun açıklamaları, Türkiye’de %10’luk en zengin olan kesimin Türkiye servetinin %77’sine sahip olduğuna ve dünyadaki gelir dağılımını listesinde en kötüler arasında yer aldığına işaret etmiştir. Dünya Bankası’nın Türkiye’nin resmi verilerinden aldığı açıklamaları, Türkiye’nin %10’luk en fakir kesiminin gelirinin sadece %2.2’ye ulaştığına ve Türklerin %40’lık en fakir kesiminin gelirinin de %16.3’e ulaştığına işaret etmiştir.

Türk Lirasının tamamen serbestleşmesi, onu spekülatörlerin merhametine bırakmıştır.  Dolayısıyla bu finansal koşullar altında, üzerinde büyük bir baskı oluşturmuş ve spekülasyonlara kapı aralamıştır. Türkiye'deki mali krizin patlak vermesinin tüm unsurlarının mevcut olduğu ve onun geleceği belliydi. Erdoğan da şüphesiz bunu biliyordu ki geleceğini bildiğinden dolayı da Türkiye’deki seçimleri öne aldı. İşte seçimlerin öne alınmasının gerçek nedeni budur.    

Üçüncüsü: Türk Lirasının düşüşünün, özellikle Almanya başta olmak üzere büyük bir bağlantının olmasının sonucu olarak Avrupa üzerinde büyük bir etkisi olacaktır. Bu ise Trump’ın Avrupa’ya ekonomik bir savaş açmasının sonucudur. Zira Almanya Başbakanı Angela Merkel 13/08/2018 Pazartesi günü, Türkiye’dekj ekonomik istikrarsızlığın hiç kimseye fayda sağlamayacağını söyleyerek Türkiye ekonomisinin vizyonunda bir gelişmenin olmasını arzuladıklarını açıkladı.

Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Türkiye’deki ekonomik istikrarın Almanya’nın lehine olacağını ve ülkesinin Türkiye’deki durumu yakından takip ettiğini açıkladı. Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmayer, Amerika Başkanı Donald Trump tarafından Türk ve Çin ithalatlarına uygulanan vergilerin küresel ekonomiye zarar verebileceğini söyledi.

Altmayer, 12/08/2018 Pazar akşamı “Bild am Sonntag” Gazetesine, Türkiye’nin Avrupa için “güvenlik ve güvenilirlik” anlamına geldiğini ekledi. Ayrıca Türkiye’de faaliyet gösteren 7 binden fazla Alman şirketinin ve beş Avrupa bankasının çıkarlarının yanı sıra özel sektördeki büyük borcun büyüklüğü, Avrupa’yı Türkiye’de dalgalanmaların merhametine bırakacaktır. 

Bu konuda konuşma yapılırken nedenlerin hakikati ateşli ve hamasi konuşmadan uzak bir şekilde objektif olarak açıklanmalıdır. Zira vakıa, istediğimiz gibi değil de olduğu gibi okunmalıdır. Dolayısıyla Türkiye’nin nizam olarak İslam’dan ve varlık olarak da Nübüvvet Minhacı üzere Raşid bir devletten başka bir kurtuluşu yoktur. Nitekim bu Raşid Devlet, kapitalist ideolojinin çöküşünün, varlıklarının ve krizlerinin gölgesinde İslam Devleti’nin zulmün, köleleşmenin ve aşağılanmanın kalıntılarını sürdürmesini tartışmaksızın uluslararası bir konuma sahip olacaktır.

  

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Hasan Hamdan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER