HABER-YORUM

(Tercüme)

İslam'ın Devletten Ayrılması ve İslam'a Zarar Veren Kukla Yöneticilerin Varlığı

Haber:

Acil | Malezya Başbakanı: “Terörle İslam dinimize zarar verdik ve ülkelerimizi terk etmek zorunda kaldık.” (Cezire Kanalı 19-12-2019)

Yorum:

Müslümanlar, İslam ahkâmını kendilerine uygulayacak, onları bir araya toplayacak tek bir raye altında bir İslam devletine ihtiyaç duyduklarını anladılar. Bu nedenle bu yöneticiler, bu tür konferans ve zirveleri organize ederek ümmetin duygusunu ve düşünme biçimini saptırmaya çalıştılar!

Malezya Başbakanın; “İslam dinimize terörizmle zarar verdik...” ifadesi İslam dinine saldırmak için tehlikeli bir ifadedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ onu kahretsin. Onun ifadesi ümmetin gençliği için uyuşturucu ve onların yolunu saptırmadır. Sanki onun sözleri, İslam dininin terör dini olduğunu söyleyen ateistlerin sözü gibi. İslam dini, devletin de içinde bulunduğu bu ümmet için ve tüm insanlara yönelik yaşam prensibini barındıran bir dindir ve terörizmi asla içinde barındırmaz. Aksine, gerçek terörizm Çin'in Uygur Müslümanlarına karşı yaptığı ve Gasıp Yahudi varlığının işgal ettiği Filistin halkına karşı yaptığı vahşettir. Terörizm aynı zamanda Burma Müslümanlarına karşı uygulanan şeydir. Amerika, Rusya ve diğer kâfir ülkelerin Şam ve diğer Müslüman beldelerde yaptığı katliamlardır...

İşte terörizm budur, hâlbuki Mahathir Muhammed'in bunu söylemesi doğru olurdu. Ayrıca, ümmetin gerçek düşmanının kim olduğunu açıkça belirtmeli miydi yoksa Amerika bundan memnun olmaz mıydı !? Acaba, Mahathir Muhammed Güvenlik Konseyi'nin terör örgütlerine desteği durdurmak için yaptığı oturumların birinde onun temsilcilerinin oy verdiğini unuttu mu?

Bu gibi zirvelerin, örgütlerin veya organizasyonların (Arap Birliği, İslam İşbirliği Örgütü... gibi) amacı, ümmetin duygularını cezbetmek ve halkı uyuşturmaktır. Bugün Kuala Lumpur Zirvesi'nde olduğu gibi. Bu da hastalığın nedenini teşhis etmeden tedaviden uzak ilaç veren kişi gibidir. Kâfir Batı ve özellikle de mücrim Britanya, ümmeti daha da bölmek ve birleşmesini önlemek için bu tür konferansların yapılmasının arkasındadır.

İslam ümmetinin sorunu, parçalanması ve Sykes-Picot sınırları tarafından çizilen zayıf devletlere bölünmesinden kaynaklanıyor. Ayrıca, bu sorun, ülkeleri yöneten yöneticilerin, Batı'dan alınan nizamlarla ve hükümlerle yöneten ve işlerini batının emriyle yapmasından kaynaklanmaktadır. Dahası, bu ümmetin kanaatlerini ve fikirlerini infaz edecek bir devletin gölgesinde ve bir raye altında bir halifenin varlığının olmamasıdır.

Ey Ümmetin Evlatları ve Ey Kuala Lumpur Zirvesi'ne katılan ümmetin gençleri! Bu, ümmetin hastalığı ve sorununun teşhisi ile birlikte doğru ve etkili tedavisi, Hizb-ut Tahrir'in samimiyetle, sadakatle ve uyanıklığıyla size liderlik ederek Hilafet devletini kurarak İslami hayatı başlatarak ihtişamını yeniden kazanmakla olur. Öyleyse onunla birlikte, liderliği altında, fikrini taşıyın ve Hizible beraber Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in rayesini kaldırarak, iki dar’da kurtulun.

Ey Ümmetin gençleri! Ümmeti destekleyin, gençliğimizin ihtişamındayken ümmetin izzetini geri kazanmak için çalışalım ve Allah’ın izniyle bizlerde buna şahit olacağız. Böylece Kıyamet Günü'nde gençliğimizi nerde harcadığımıza hakkıyla cevap verebilelim.

Yüce Rabbimizden bize lütfu, ikramı ve cömertliği sayesinde bize zafer vermesini ve bize Nübüvvet Metodu Üzeri Hilafet Devletinin kurulmasını niyaz ediyoruz. Böylece İslam ve Müslümanlar izzet bulur kâfir ve aveneleri aşağılanır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Salah El-Yusufi – Yemen