Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Tüm Dünya Müslümanların Ramazan Bayramı Mübarek Olsun

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Tüm Dünya Müslümanlarının Ramazan Bayramı Mübarek Olsun

Haber:

Ahmed, Muhammed ibn Ziyad yoluyla rivayet ettiğine göre, “Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ya da Ebu’l Kâsım SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ، وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ غُبِيَ عَلَيْكُمْ فَعُدُّوا ثَلَاثِينَ 

“(Ramazan) hilalini gördüğünüz zaman oruca başlayın. (Şevval) hilalini gördüğünüzde iftar (bayram) edin. Eğer hava kapalı olursa, ayı otuza tamamlayın!”

Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bu hadisine göre Müslümanlar, 23 Mayıs 2020 Cumartesi gününü Şevval ayının birinci günü, dolayısıyla Hicri 1441 yılı Ramazan (Fıtr) Bayramının başlangıcı olduğunu ilan etmiştir.

Yorum:

Bu yazımda bayram kutlamasını, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve kerim sahabelerinin örnekliğinde sunmak istedim. Zira her konuda olduğu gibi Ramazan ayı ve Ramazan Bayramı konusunda da bizim örnekliğimiz, başta Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem olmak üzere vahyin ilk ve doğrudan muhatapları, vahyin hayatları dirilten tüm mesajlarını ilk kez duyan ve bu mesajları ilk kez hayatlarında uygulayan nesil, yani sahabelerdir (Radıyallahu Anhum). Kur’an ile çok canlı ilişkileri olan o nesil her gün: “Bugün Allah bize ne söyleyecek?” heyecanı ile yaşıyorlardı. İşte bu heyecanı en üst düzeyde yaşadıkları bir zaman dilimi olan Hicretin 2. yılında, Ramazan ayının tamamının oruçlu geçirilmesi emrine muhatap oldular. Dolayısıyla sahabeler, Ramazan ayında Kur’an okuma, teravih ve diğer nafile ibadetleri en üst seviyede yerine getirdiler. Zira sahabelerin, Ramazan ayını vahyin, yani Kur’an’ın doğum ayı ilan etmeleri nedeniyle bu ayı Kur’an’ın şanına yakışır bir biçimde ihya etmişlerdir. Ancak onların Kur’an okuma konusunda en bariz ve en dikkat çekici yönleri, Kur’an’ı okumaları, onun ayetleri üzerinde tefekkür etmeleri, “Rabbim bana ne diyor? Ne demek istiyor? Neleri benden istiyor?” sorularına cevaplar bulmaya çalışmalarıydı. Zira sahabeler, bizim mukabele dediğimiz, ama sadece yüzünden okuduğumuz Kur’an’ı, yüzünden okumakla kalmazlar birde o ayetler üzerinde anlama, kavrama ve yaşama maksadı ile ciddi bir zihni çaba verirlerdi.

Şimdi soru şu: Eğer sahabeler, bu günümüzde yaşasalar ve Kur’an’ı bu minvalde okusalar nasıl bir Ramazan Bayramı geçirirlerdi acaba? Tüm Müslümanların kıblesi Kâbe ve Allah’ın mescitleri kapatıldığında sadece Kur’an’ı okumakla mı yetinirlerdi? Yoksa bu kararı alanlara gerek sözlü gerekse eylemsel olarak öfke mi kusarlardı? Ramazan ayında gerek Filistin gerekse Suriye’de Müslümanlar katledilirken Ramazan Bayramının gelmesini mi beklerlerdi? Yoksa Müslümanlara bu zulmü reva gören hain işbirlikçi yöneticileri alaşağı etmek için gecelerini gündüzüne katarak mücadele mi ederlerdi? Müslümanların sıla-i rahimleri ve kardeşçe bayramlaşmaları engellenirken yapacak bir şey yok diyerek yerlerine mi çakılıp kalırlardı? Yoksa zalimlere inat bu ruhu yaşatmak için mücadele mi ederlerdi? En önemlisi ve en canı alıcı olanı ise; bir ay boyunca okudukları Kur’an’ın bir hayat rehberi ve bir hayat nizamı olduğunu anladıkları halde hiçbir şey olmamış gibi Bayram sevinci mi yaşarlardı yoksa kafirlerin ve zalimlerin zulmü altında Allah’ın razı olmadığı bir yaşamdan dolayı bayram sevinçlerini unutup tüm dünyayı inletircesine hakkı mı haykırırlardı? Vallahi sahabeler şimdi olsalardı Allah’ın hükümleri ayaklar altındayken ve Müslümanlar zillet ve aşağılanmış bir durumdayken belki de bayramı bile kutlamaktan haya ederlerdi. Ve eminim ki sahabelerin bayram tebrikleri şu olurdu; ey Müslümanlar bizim gerçek bayramımız ancak Allah’ın hükümlerinin tatbik edildiği, mazlum ve mustazafların sağlık ve afiyete kavuştuğu, özelde Müslümanların genelde tüm insanlığın kurtuluş reçetesi olan İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin gölgesinde olacaktır. Yüce Rabbimden, tüm Müslümanların bayramlarını bu fikir ve bilinçle geçirmelerini temenni ediyor ve Ramazan bayramlarını en kalbi duygularımla tebrik ediyorum.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ramazan Ebu Furkan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER