- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber Yorum
Macron İçin İfade Özgürlüğü, Rasulullah’a Hakaret Edildiğinde Genişler
Fakat Kendi Politikalarıyla İlgili Olduğunda Daralır!
(Tercüme)
Haber
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransız "Charlie Hebdo" dergisinin Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden karikatürleri yeniden yayınlama hareketini eleştirmeyi reddetti ve bunu 9 Ocak 2020 Salı akşamı Fransız uydu kanalı "BFM" ye yaptığı açıklamada söyledi. 2015 yılında 12 çalışanının ölümüyle sonuçlanan ve ofislerini hedef alan saldırının sanıklarının yargılanmasının başlamasıyla birlikte Macron, dergi efendimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden karikatürleri yeniden yayınlamak isteyen "Charlie Hebdo" hakkındaki yorumunda söyledi.
Beyrut ziyareti sırasında Macron, "Fransız vatandaşlarının birbirlerine nezaket ve saygı göstermeleri ve nefret diyaloğundan kaçınmaları önemlidir. Ancak hiciv dergisinin karikatürleri yeniden yayınlama kararını eleştirmeyeceğim" dedi. "Bu konudaki (hakaret karikatürlerin yeniden yayınlanması) fikrimi ifade etmeme gerek yok. Gazetecilerin ya da haber merkezlerinin editöryal seçimleri hakkında yargıya varmak bir cumhuriyetin başkanının vazifesi değildir, asla. Çünkü biz ifade özgürlüğüne sahibiz." dedi. (Anadolu Ajansı)
Yorum
Bu ifadeler, Macron'un İslam'a ve Müslümanlara karşı taşıdığı nefret, kin ve düşmanlığın boyutunu açıkça göstermektedir. Allahu Teala şöyle buyurdu:
﴿قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ﴾
“Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür.” (Âl-i İmrân 118)
İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda ve onların Dinlerine, Peygamberlerine ve kutsallarına dokunulduğunda mesele “ifade özgürlüğü” ve saygı duyulması gereken bakış açısı “basın özgürlüğü” kutsallaşır! Fakat Fransa'da sarı yeleklilerin protestolarında olduğu gibi hükümetin politikaları eleştirildiğinde, halkının, demokrasinin ve “esnek” ifade özgürlüğü ile eksiklikleri ifade ettiklerinde, bu hakları talep eden her hareketin bastırıldığı ve katılımcılar dövülerek tutuklandığı zaman... ve Macron eleştirildiğinde; Lübnan ziyareti sırasında Amerika ile Fransa arasındaki sömürge mücadelesi bağlamında yaptığı hareketler ve görüşmeler ortaya çıktığında… Macron, basın özgürlüğünü ayaklar altına alıyor ve Fransız gazetesi Le Figaro'da Fransız gazeteci Georges Malbrunot, Macron'un Lübnan'daki İran Partisi'nin parlamento bloğu başkanı Muhammed Raad ile yaptığı görüşme hakkında bir makale yayınladıktan sonra kınama yapıyor ve ona cevap verme hakkı bile vermeden basın toplantısından ayrılıyor…Fransa'daki Yahudilere gelince, Holokost'tan şüphe duyduğunu ifade eden herkes antisemitizmle suçlanıyor ve hapse atılıyor. Charlie Hebdo dergisi bile bir gazetecisini "antisemitizm" ile suçlanması üzerine işinden attı ve bunun yanında Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden karikatürleri 2015'te yayınladı!!
Bu, Fransa'nın ve diğer batılı demokratik ülkelerinin övündüğü sahte özgürlüktür; Ölçüler üzerinde ayrıntılı bir özgürlüktür.İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda daralır, başkalarına gelince genişler. Bu, bu ülkelerin olayları değerlendirirken benimsedikleri çifte standarttır.Peki bu özgürlüklere inanan ve bu ülkelerin özgürlükleri ve insan haklarını savunduğuna inanan aklı başında bir insan var mı?! ﴿مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ﴾”Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz!” (Sâffât 154)
Ardında savaşılabilen ve onunla korunan bir imamımız olsaydı bu dergi, Peygamberimize hakaret etmeye ve bu suçun tekrarında ısrar etmeye cesaret edemezdi ve Macron bu açıklamaları yapmaya cüret edemezdi. Bir İmamımız (Halife) olsaydı bu tür hakaretlere cevabı şöyle olurdu: "Cevabınız duyduğunuz değil, gördüğünüz olacak!" derdi.Allahu Teala’dan, Nübüvvet Metodu Üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulmasını hızlandırmasını niyaz ediyoruz ki ancak bu yönetimle İslam ve Müslümanlar korunur, onlara saldıranlar cezasız kalmaz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Berae Munâsıra