Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Sevgi ve Cihat Arasındaki Tek Bağ, Müslümanların Allahu Teala’nın Sevgisini Arzulamalarıdır

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum
(Tercüme)

Sevgi ve Cihat Arasındaki Tek Bağ, Müslümanların Allahu Teala’nın Sevgisini Arzulamalarıdır

Haber:

Hindistan, “Cihad Sevgisi"ne karşı yasa teklifiyle ilgili olarak Federal Hukuk Bakanlığı'na gittikten günler sonra, Uttar Pradesh'teki Kabine Salı günü “Cihad Sevgisi” yasasını onayladı. Kararname, 1-5 yıl hapis, 15.000 Rupi para cezasını ve zorla nakillerini öngörüyor. Kararnameyi yayınlarken, Uttar Pradesh hükümeti, kararname çıkarılmadan önce 100'den fazla davanın incelendiğini söyledi. (Times Now News)

Yorum:

“Cihad Sevgisi” kurgusal draması BJP ve Sang Parivar partileri tarafından ortaya çıkarıldı. Ve son kez, BJP bu konuyu siyasi olarak istismar ettiğinde, 2013 yılında 62 kişinin öldürülmesi ve 50.000'den fazla Müslüman'ın yerinden edilmesiyle sonuçlanmıştı. Hindistan gururla, inanç, mezhep veya renk fark etmeksizin tüm vatandaşlara eşit haklar sunan en büyük laik ülke olduğunu iddia etmektedir. Ancak Hindular ve Müslümanlar arasındaki olumsuz duyguları ateşledi ve onları acımasız düşmanlara dönüştürdü. BJP partisi çalışanları, dedikoduların yayılmasına ve yerel Hinduların Müslümanlara karşı güvensizliklerini uyandırma adına aktif olarak dâhil oldular. Sonrasında dini okullarının genç Müslüman erkekleri Hindu kızları cezbetmeleri ve ardından onları Müslüman ettikleri ve bu hususta komşu bir Müslüman ülkeden destek aldıkları iddia edilerek, birçok sahte video oluşturuldu ve WhatsApp'a bu sahte videolar yüklendi. Halbuki Hindistan anayasasının 21. maddesi kişinin kendi seçtiği biriyle evlenme hakkına izin vermesine rağmen, BJP çalışanları bunun Hinduları yavaş yavaş azınlığa dönüştürmek için bir plan olduğunu iddia ettiler. Aynı zamanda, AbadAllah Yüksek Mahkemesi, tek taraflı bir yargıcın, yalnızca evlilik uğruna dini değişimleri kabul edilemez olduğu şeklindeki bir kararını kınadı ve bu kararın “hukuken yanlış” olduğunu söyledi.

Narendra Modi'nin hükümeti Müslümanlara karşı oluşan nefrete asla dikkat etmedi. “Cihad Sevgisi” terimi de bu nefretin utanç verici bir yansımasıdır.Bu nedenle, Narendra Modi hükümeti, şu anda en zor dönemi yaşayan merkezde, yaygın bir ekonomik zorluk salgını ve artan işsizliği kontrol altına alma konusundaki çok yönlü başarısızlıklarının kamu incelemesinden dikkatini başka yöne çevirerek başarılı oldu. Ama masum insanların bu uğurda ödeyeceği bedeli umursamıyor. İroni olan şu ki, soruşturmaların hiçbir şey sağlamadığını bilinmesinden sonra bile, AbadAllah Yüksek Mahkemesinin de daha önce mahkeme tarafından evlilik nedeniyle din değiştirmeye ilişkin tek taraflı olarak verilen kararı kınamış olması rağmen, Bakanlar Kurulu “Cihad Sevgisi" yasasını onayladı.

İslam o kadar güçlü bir din ki, müntesipleri azınlıkta da olsa düşman için hala tehdit oluşturuyor. Birkaç Hindu kızın din değiştirmesi aşırılık yanlısı Hindu gruplarını sarstı ve onları Müslüman karşıtı aktivistler haline getirdi. Her yerde insanlık için tehdit olarak gösterilen İslam, yeryüzüne uygulandığı takdirde insanlığın kurtarıcısıdır. Kadınları onurlandıran İslam, Hinduizm gibi bir dine mensup kadınlar için büyük bir kurtuluş olacaktır, çünkü Hinduizm’de kadınlara bir meta olarak muamele ediliyor. İslam zorla din değiştirmeyi kabul etmez, ancak doğru uygulama yoluyla insanlar için çekici bir faktör olmasını kabul eder. Birbirlerini sevmelerine rağmen kocasından ayrılan Peygamber Efendimiz'in kızı Zeyneb gibi bir örneğimiz var. Çünkü gelen ayet Müslüman bir kadının müşrikle evlenmesini yasaklamaktadır. Herhangi bir baskı veya tamahkârlık nedeniyle değil, İslam'ın gücüne ve saflığına şahit olduğu için Müslüman olundu. Bizlerin İslam’ın gerçek resmini çizmesi için Hilafete ihtiyacımız var. İşte o zaman insanların gruplar halinde İslam'a girdiğini göreceğiz. Yalnızca Hilafet onlara güçlü bir devletin sağlayabileceği güvenliği sağlayacaktır.

﴿وَقُلِ الْحَقُّ مِن رَّبِّكُمْ فَمَن شَاءَ فَلْيُؤْمِن وَمَن شَاءَ فَلْيَكْفُرْ إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ نَاراً أَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَا وَإِن يَسْتَغِيثُوا يُغَاثُوا بِمَاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ بِئْسَ الشَّرَابُ وَسَاءَتْ مُرْتَفَقاً

De ki: “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.

Hizb-ut Tahrir Merkez Medya Ofisi İçin Yazan
Ahlak Cihan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER