Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yahudi Varlığı İle Normalleşme Cürmü!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Yahudi Varlığı İle Normalleşme Cürmü!

Haber:

Riyad’da Amerikalı Yahudi liderlerinden oluşan bir heyet…Yedioth: Yakında normalleşme var. (Arabic 21)

Yorum:

Suud rejimi, bazı Arap rejimlerinin Yahudi varlığı ile normalleşmelerini tebrik etmekte, onun uçakları için hava sahasını açmakta, Netanyahu’ya yakın bir Yahudi heyetini kabul ederek Suud rejiminin Yahudi varlığı ile yakın bir zamanda normalleşeceğini müjdelemekte ve ümmeti Yahudilerle savaşmaktan alıkoymak için mezhepçilik ateşini körüklemektedir. İşte tüm bunlar ve diğerleri, Haremeyn topraklarındaki Suud rejiminin, resmen aleni bir şekilde İsra ve Miraç topraklarını gasp eden Yahudi varlığı ile normalleşmeye hazırlandığının göstergeleridir!     

Yahudi varlığı ile normalleşmek İslam’da büyük bir cürümdür ve sözde İran tehdidi onu haklı çıkarmayacaktır.

Hizb-ut Tahrir Anayasa Mukaddimesi Kitabı’nın ikinci bölümünün 296. ve 297. sayfalarında Yahudi varlığı ile normalleşme cürmünü kökleştirenler için şöyle demektedir: “Fakat bizimle kendisi arasında fiili savaş halinin olduğu devletin varlığının tamamı, İslami bir arz üzerinde kaimse, yani Filistin’i gasbeden Yahudi devleti (“İsrail”) gibi varlığını henüz Müslümanların fethetmediği bir arzda barındırmıyorsa onunla sulh yapmak caiz değildir. Çünkü hem bu devletin kurulması şeran batıldır hem de onunla sulh yapmak kesinlikle İslami bir arz hakkında ona taviz vermek demektir. Bu ise İslam'da haram ve bir cürümdür. Bilakis Müslümanların beldelerindeki meşru olmayan yöneticilerin yaptığı bir ateşkes olsun ya da olmasın onunla mevcut fiili savaş hali devam etmelidir.

Hakeza bir karış toprak üzerinde dahi olsa Yahudi devleti ile yapılan her türlü sulh, şeran haramdır. Çünkü o, gasıp ve saldırgan bir devlet olup varlığının tamamı Müslümanların arzı üzerinde kaimdir. Onunla sulh yapmak İslami bir arz hakkında ona taviz vermek, ona sahip olmasına ve oradaki Müslümanlar üzerinde hakimiyet kurmasına imkan vermektir. Bu ise şeran caiz değildir. İslam, onunla savaşmayı tüm Müslümanlara zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla orduları savaş için seferber edilmeli, savaşmaya muktedir olanlar silah altına alınmalı ve Yahudi devleti yok edilip Müslümanların beldesi ondan kurtarılıncaya kadar bu durum devam etmelidir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَن يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاًMuhakkak Allah, kafirler için müminler aleyhine asla bir yol (sulta) kılmayacaktır!” [Nisa-141] Ve Subhanehu şöyle buyurmuştur: فَمَنِ اعْتَدَى عَلَيْكُمْ فَاعْتَدُوا عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا اعْتَدَى عَلَيْكُمْKim size saldırırsa siz de onun size saldırısının misli ile ona saldırın.” [Bakara-194] Ve Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْSizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.” [Bakara-191]” Bitti.

Yahudi varlığını ortadan kaldıracak olan Hilafet Devleti’dir. Çünkü o, sömürgeci kafir Batı’yı hoşnut etmek için normalleşmeye doğru ilerleyen Suud rejimini değil, Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mesra’sını kurtarmak için yanıp tutuşan İslam ümmetini temsil etmektedir! Peki o halde Sahabe Rıdvanullahi Aleyhim’in torunları, omuzlarındaki zillet tozlarını silkeleyip atarak Suud rejiminin enkazı üzerine Hilafet Devleti’ni kuracaklar mı?    

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulaziz El-Menis

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER