- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Osmanlının Onuru mu Yoksa Laiklerin Onuru mu Daha Evla Ey Erdoğan?!
Haber:
“İsrail” Cumhurbaşkanı İzhak Herzog, “İsrailli” turist çifti serbest bıraktığı için Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan’a telefonla teşekkür etti. “İsrail” basınına göre Türkiye Cumhurbaşkanı, Türkiye ile İsrail arasındaki ikili ilişkilerin önemini vurguladı. (Arapça El-Hades)
Haber:
Osmanlı Hilafeti’nin yıkılmasından Erdoğan dönemine kadar Türkiye yöneticilerinin sicilindeki ilk olay değildir. Dolayısıyla Türkiye ile Yahudi varlığı arasındaki ilişkiler dostane olup bu ilişkilerin, İslam beldelerinde sömürgeci kâfirler tarafından kendi çıkarlarına hizmet etmek ve İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşmak için oluşturulan yöneticiler tarafından olması hiç şaşırtıcı değildir. İşte Erdoğan, aslında kısık ateşte pişirdiği normalleşme masasında ağırladığı Siyonist turistleri serbest bırakmakta, sonra da Tel Aviv yöneticisi kendisi için yaptığı güzel şeyden dolayı Türkiye yöneticisine övgüler yağdırmakta ve Erdoğan da bu ilişkilerin önemine vurgu yapmaktadır.
Kapitalist ülkelerle ilişkilerin doğasını belirleyen, ekonomik, siyasi ve askeri çıkarlardır. Nitekim Türkiye ile Yahudi varlığı arasındaki ilişkilerde zaman zaman gerginlik görebiliriz ancak özellikle Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yükselişinden bu yana aralarındaki ilişkiler yakında yeniden düzelecektir.
Bütün bunlar siyasi bilince sahip hiç kimse için şaşırtıcı değildir. Ancak tehlikeli olan husus, Erdoğan tarafından aldatılan birçok Müslüman evladının akıllarının bulanmasıdır. Zira Erdoğan bazen Yahudi varlığını terörist olarak nitelendirerek ve bazen de Kudüs’te namaz kılacağına söz vererek zaman zaman tekrarlayıp durduğu parlak ve kurnaz sloganlarla onların hayranlıklarını kazanmaktadır!
Türkiye’nin Yahudi varlığı ile olan ilişkilerini normalleştirmesi olağan bir husus haline gelirken Körfez ülkelerinin onunla normalleşmelerini açıklamaları, birçok Müslüman evladını öfkelendirmiş ve bunun bir cürüm olduğunu ve Yahudilerle normalleşmenin kötülükle, günahla, ihanetle, ahlaksızlıkla ve küstahlıkla aynı şey olduğunu ifade etmişlerdir.
Ey Müslümanlar: Erdoğan, Batı’ya hizmet eden İran, Körfez, Mısır, Yemen ve Müslümanların başındaki diğer yöneticiler gibi ajan yöneticilerden biridir. Sakın onun Kur’an okumasına ve camiler açmasına aldanmayın. Zira o, birçok konuşmasında iki devletli çözümün Filistin sorunu için tek çözüm olduğunu söylemektedir. Ayrıca o, güvenlik güçlerinin Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmak için çalışan Hizb-ut Tahrir gençlerinden davet taşıyıcılarının peşine düştü bir zamanda geçen Ekim ayının sonunda Laikler için bir kültür merkezi açmış, ona “Atatürk” Kültür Merkezi adını vermiş ve onu en son teknolojilerle, en büyük salonlarla ve Laiklerin İslam’a karşı savaşlarında ihtiyaç duydukları her şeyle donatmıştır. Onu kurmak için çalışanlarla onu yıkmak için çalışanlar arasında ne kadar da büyük bir fark vardır.
Erdoğan’a aldananlara ve onun Allah’ın indirdiğinden başkasıyla yönetmesini tedricilik bahanesiyle temize çıkaranlara bir soru yöneltelim. Erdoğan, başbakan olduğu dönemden Türkiye Cumhurbaşkanı olana kadar, Yahudi varlığı ile ilişkileri güçlendirme yolunda adımlar atmıştır. İslam’da tedricilik olsa bile bu tedricilik İslam’dan mıdır?!
Kafir Batı, beldemizdeki yöneticilerin ümmetin yolunda bir engel ve Yahudi varlığını korumak için de bir bariyer olmaları da dahil olmak üzere ümmetin uyanışına karşı araçlarını hazırlamıştır. Her kim Erdoğan’a ve onun dışındakilere güveniyorsa, ona Allahu Teala’nın şu kavlini hatırlatıyoruz: وَلاَ تَرْكَنُواْ إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللّهِ مِنْ أَوْلِيَاء ثُمَّ لاَ تُنصَرُونَ “Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O’ndan da) yardım göremezsiniz!” [Hud-13] O halde bu yöneticilere boyun eğmekten vazgeçin ve onları ortadan kaldırmak ve Beytul Makdis’i ve diğer İslam ülkelerini kurtarmak için saflarınızı sıkılaştıracak olan Müslümanların Halife’sini nasbetmek için çalışın. Haydi bunu yapanlardan olun. وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيباً “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” [İsra-51]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Useyd Seleme