- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Hindistan’da Müslümanları Manipüle Etmek İçin Kullanılan Nüfus Politikası!
Haber:
Times of India, Müslümanlar ve Hindular arasındaki nüfus artış oranını karşılaştıran bir makale yayınladı. Kalküta’da şu başlık altında bir panel düzenlendi: “Nüfus: Müslümanlar şehirde Hinduları geçecek mi?” Müslümanların Hindu nüfusunu tehdit edecek şekilde demografiyi ele geçirdikleri anlatısı, tarihsel olarak Hindistan’ı bölmek için kullanılan ortak bir başarı faktörüdür. Sonuç, “Müslümanların ve Hinduların doğurganlık oranları arasında çok az bir farkın olmasıdır.” Rajya Sabha Milletvekili Jawhar Sirkar, şunları söyledi: “Bu, Müslümanların gelecekte Hinduları geçeceği efsanesini yaymak için devam eden bir propaganda olduğunu gösteriyor.”
Yorum:
Müslümanlar ve Hindular arasındaki nüfus yarışını eşitleme girişimi, sadece kan davası ateşini körüklemeye yol açan boş bir girişimdir.
Gerçek şu ki şayet her insanın, insan haklarının sağlandığına ve onurunun güvence altına alındığına dair gerçek bir his varsa, o zaman bu yanlış nüfus kontrolü tartışmasına gerek olmayacaktır. Oysa tüm yapılanlar, iş birliği değil rekabet anlatısının propagandasını yapmaktır. Dolayısıyla Müslümanların sayısının durdurulması gerektiğine dair gündemlerinin iğrenç bir şekilde propagandası yapılmaktadır. Nitekim aile planlaması ve düşük doğum oranlarının şu veya bu şekilde Kuran ve Sünnette yer alan İslami bir özellik olduğuna dair yalan bir gerekçeyle makalede şu alıntıya yer verilmiştir: “Kuran ve Hadis, İslam’ın küçük aileleri savunan ilk dinlerden biri olabileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Zira İslam ülkelerinin birçoğu, çok güçlü nüfus politikalarına sahip olup bu ülkelerdeki aile planlaması konusunda kitleleri kültürlendirmede din adamları başı çekmektedirler.”
Buradaki gerçek gündem sözde “Müslüman nüfusun tehdidini” çevreleyen bir dogma olup bu, Hindistan hükümetinin halkın sorunlarını etkin bir şekilde çözmedeki başarısızlığı için sadece bir sis perdesi işlevi görmektedir.
Hilafetin geri gelmesiyle birlikte yeryüzünün kaynaklarını gasp edenlere yönelik bir suçlama oyunu oynamak yerine tebaanın sağlıklı ve üretken bir yaşam sürmeye yönelik imkanlar tam olarak gerçekleşeceği gibi doğru bir idareyle birlikte de sınırların dışında paylaşmak için bol miktarda kaynaklara sahip olacaktır.
Allahu Teala Kur’an’ı Kerim’de, ümmetin çoğalmasının bir nimet ve bereket olduğunu bildirirken Allah bize, Şuayb Aleyhisselam’ın kavmine Allah’ın üzerlerindeki nimetini hatırlamalarını emrettiğini, çünkü Allah’ın onları az olmalarının ardından çoğalttığını haber vermektedir. Zira Subhanehu Teala şöyle buyurmuştur: وَاذْكُرُواْ إِذْ كُنتُمْ قَلِيلاً فَكَثَّرَكُمْ “Düşünün ki siz az idiniz de O sizi çoğalttı.” [Araf-86]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrana Muhammed