Pazartesi, 23 Muharrem 1446 | 2024/07/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yahudi Varlığının Hapishanelerinde Sonu Belirsiz Mahkûmiyetler!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Yahudi Varlığının Hapishanelerinde Sonu Belirsiz Mahkûmiyetler!

Haber:

Bir grup Filistinli aktivist bugün, 10 anne de dahil olmak üzere hapishanede tutuklu olan 32 Filistinli kadını desteklemek için Hayfa yakınlarındaki Damon hapishanesinin önünde bir protesto düzenledi. Protesto, Yahudilerin cezaevlerinde tutuklu bulunan ve Yahudilerin onları hapsetmesi sonucu aile birliği haklarından mahrum bırakılan Filistinli kadın mahkûmlar meselesine ışık tutmak amacıyla yapıldı.

Yahudi hapishanelerinde 4.500’den fazla Filistinli mahkûm bulunmakta ve bunların yaklaşık 500’ü tartışmalı idari gözaltı politikası kapsamında herhangi bir suçlama veya yargılama olmaksızın tutulmaktadır. (Vefa, 27/03/2022, uyarlanmıştır)

 

Yorum:

Gâsıp Yahudi varlığının hapishanelerindeki Filistinli mahkûmların giderek artmasına bir tepki olarak, çeşitli aktivist gruplar insanların dikkatlerini onların bu zor durumlarına çekmeye çalışıyorlar. Bu protestoların çoğu ise insan hakları ve mahkûm dernekleri tarafından gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda Filistin otoritesi, Filistinli yüzlerce kişinin, bazıları yıllarca olmak üzere uzun süreler boyunca hala Yahudi hapishanelerinde kaldıkları gerçeğini göz önünde bulundurarak bu tür suçlamalar hakkında kılını dahi kıpırdatmıyor. Oysa bu mahkûmlar hakkında, ister insan hakları örgütlerinin isterse de STK’ların baskısı nedeniyle olsun Yahudi varlığının herhangi bir yasal süre olmaksızın insanları keyfi olarak gözaltına almasına izin veren kötü şöhretli idari madde uyarınca resmi bir suçlama da yoktur.

Hem erkek hem de kadın mahkûmlara yönelik uygulanan kötü koşullar arasında, aile ziyaretlerinin yasaklanması, yasal istişare erişiminin engellenmesi ve özellikle işkence seanslarından sonra uygun ilaçlara ve tıbbi gözetime erişilememesi veya çok az bir şekilde erişilmesi de yer almaktadır. Ayrıca tutuklular ve aileleri, şayet varsa da yasal prosedürlerden habersiz bırakılmaktadır. Yahudi varlığı, Filistin halkının azmini kırmak için zorla mahkûm etme konusundaki vahşi üslupları ve aşağılık yöntemlerine rağmen uluslararası alanda tanınmaktadır.

Bununla birlikte bir önceki noktaya geri dönecek olursak Filistin otoritesi, Filistin halkını korumak için gerçek önlemler almada, bunun da ötesinde mahkûmların serbest bırakılmasını talep etmede başarısız olmuştur. Dolayısıyla kendi halkına düşman olan ve Yahudi varlığı ile sözde güvenlik koordinasyon protokollerinin gündemini daha ileriye taşıyan böyle bir rejimin hakikati işte budur. Bundan daha da kötüsü, Filistin otoritesinin güvenlik aygıtını kullanarak, ömürlerini acımasızca hapishanelerinde geçirmeleri için aranan kişileri işgalcilere teslim etmeleri ihanetdir. Böylece mahkûmlar, anneleri, babaları, oğulları ve kızları olmaksızın terkedildiler. Filistin otoritesi ise Yahudi varlığıyla normalleşme sürecini endişe verici bir hızla ilerletmekte ve artık eleştirileri de hiç dikkate almamaktadır.

Nitekim Filistin otoritesinin mübarek Filistin topraklarını gasp eden işgalciyle suç ortaklığı rolü oynamakta ısrar ettiği bir zamanda aileler, trajik bir şekilde sevdiklerinin serbest bırakılmasını talep etmek için çeşitli yardım ve sığınma talebinde bulunmaya çalışmaktadır ama boşuna. Söylendiği gibi Filistin otoritesi, işgalcisi gibi aynı fırçayla lekelenmiştir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Menal Bedir

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER