- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ukrayna’daki Müslüman Kadın ve Çocuklar, Hilafetin Koruması Olmaksızın Gizemli Bir Ramazan’la Karşı Karşıyadırlar!
Haber:
In-World News 4 Mart 2022’de Tatar kökenli yaklaşık 250.000 Müslüman’ın Ukrayna’daki savaştan etkilendiğini bildirdi. Zira onlar, İslami kimliklerini vurgularken ayrımcılık ve zorluklarla karşı karşıya kaldıkları gibi Hilafet ve onun farz olduğunu ifade etmek Rusya’da yasaklandı ancak doğrudan Ukrayna’da yasaklanmadı. Bölgedeki mevcut Rus varlığı, Ukrayna Müslümanlarını tehdit ve saldırı dinamiklerinin içine yerleştirdi.
Yorum:
Bu yılki Ramazan ayında Ukrayna’daki Müslüman kadın ve çocuklar, en kutsal aya güvenli olmayan bir durumda giriyorlar. Zira savaş ve saldırı, yeni bir normal durum olacaktır. Dolayısıyla Allah Subhanehu ve Teala ile yaptıkları ahitlerinde derin bir umudun olduğu ayda, hakkın kulu olmaları için yeni imtihanlarla test edileceklerdir.
Bir Müslümanın hayatı normal şartlarda bile kolay değildir. Ancak savaşın şiddeti ve düşmanın aktif olarak sizi takip etmesiyle müminin imanı, gerçekten de onu sabrı ve güvenliği sadece Allah Subhanehu ve Teala’nın sağlayabileceği bir noktaya sevk etmektedir. İslam beldelerindeki yöneticilerin, tek bir Müslümanı bile hiçbir çıkış yolu olmayan açık bir tehlike altında bırakmaları onlar için büyük bir utançtır.
İslam tarihinde, ister Hilafetin içinde isterse dışında olsun Müslümanların herhangi bir tehlike durumunda olmaları imkânsız olmuştur. Çünkü Müslümanların hayatının korunması ve onların güvenliği, Halifenin ilgilendiği gerçek bir meseleydi. Zira açlık, doğal afet veya fiziki tehdit, hatta iftira ve karalama gibi her türlü tehlike, şeriatın hükümlerinde tedavisi olan hususlardır.
Şu anda İslam beldelerindeki yöneticilerden hiçbiri, Ukrayna’da kuşatma altındaki bu ümmetin kadın ve çocuklarına yardım etmek için hiçbir çaba göstermedikleri gibi tek bir açıklama dahi yapmamışlardır. Bu ise her bir yöneticinin, Allah Subhanehu ve Teala’nın vaadini nasıl inkâr ettiğini gösteren kasıtlı bir ihanet eylemidir. En büyük öncelikleri İslam’ın düşmanlarının arzularına hizmet etmek olduktan sonra imana yemin etmenin hiçbir anlamı yoktur. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: لاَ يُؤَاخِذُكُمُ اللّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَـكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا عَقَّدتُّمُ الأَيْمَانَ “Allah, kasıtsız yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, ancak bilinçli olarak ettiğiniz yeminlerden dolayı sorumlu tutar.”
Aslında dünya liderlerinin her biri, insanlık için sahih bir yönetim sistemi olması itibariyle dünyaya Hilafeti geri getirmeye yönelik çalışmanın susturulmasını onayladıklarına dair kasıtlı olarak yemin etmişlerdir. İnsanlığın ve insan haklarının sahte gündemi, dünyanın Laik gündemi nedeniyle milyonlarca insanı ölüme ve açlığa terk etmiştir. Ukrayna’nın Müslüman kadınları ve çocukları için dua ediyor ve dünyada acı çeken masum insanların, sonu olmayan bir güvensizlik olmaksızın ve sorunlarına yönelik gerçek çözümleri beklemeksizin Hilafetin uyum ve barışını bir an önce görme ve yaşama imkânı bulmaları için bıkıp usanmadan çalışıyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrana Muhammed