- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Nebati Borçlar İçin Londra, Para İçin Paris’te Geziyor!
Haber:
Maliye Bakanı Nurettin Nebati, 16 Mart 2022’de Fransa’da düzenlenen uluslararası yabancı yatırımcılar toplantısında konuşurken yatırımcılara Türkiye’de yatırım yaparak büyümeyi tavsiye etti ve Türkiye’nin sermaye sahipleri için fırsatlar ülkesi olduğunu söyledi. Nebati burada yaptığı konuşmasında “Bu ülkeye yatırım yaparsanız malınız da canınız da güvence altındadır. Yatırımlarınızı Türkiye Cumhuriyeti’ne çok rahat bir şekilde yapabilirsiniz. Paranızı kazanırsınız, verginizi ödersiniz, dilediğiniz gibi yaşarsınız.” dedi. Nebati ayrıca işlerin hızlı yürümesinin önünde engel olduğuna inandığı Türkiye’deki bürokrasi hakkında yatırımcılara şu sözler ile teminat verdi: “bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda cumhurbaşkanımız var rahat olun, mevzuatı da değiştiririz."
Yorum:
Maliye Bakanı Nurettin Nebati Fransa ziyaretinden yaklaşık bir ay önce 8 Şubat 2022 tarihinde Londra’ya bir ziyaret gerçekleştirmişti. Uluslararası finans çevrelerinin üst düzey yöneticileri ile bir araya gelen Bakan Nebati’nin Türk enerji firmalarının dış borçlarının ödeme vadeleri konusunda yabancı finans kuruluşlarından kolaylık istemek için Londra’ya bu ziyareti yaptığı ifade ediliyor. Nebati’nin Londra’dan eli dolu mu yoksa boş mu gelip gelmediği konusunu değerlendirdiğimizde şunu görüyoruz: Türk enerji şirketlerinin özellikle gaz ve elektirik fiyatlarına yaptıkları yüksek zamlardan geri adım atmamaları Londra’dan eli boş dönüldüğünü gösteriyor.
Londra ziyaretinden hemen sonra 17 Şubat tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet bu sefer Birleşik Arap Emirlikleri’ne bir çıkarma yaptılar. BAE-Türkiye ilişkilerinde bu ziyaretin tarihi bir öneme sahip olduğu konuşuldu. Görüşme içeriği, konuşulan konular, halledilen meseleler değildi ziyareti bu kadar önemli hale getiren. BAE tarafından Türkiye heyeti çok şaşalı şekilde özel bir tören ile karşılandı. Türkiye medyasında ziyaretin önem ve ehemmiyeti işte bu karşılama üzerinden yorumlandı. Ben bu karşılamayı, Türkiye’nin BAE’den istediği sıcak para karşılığında BAE’ye çok fazlasını vermeyi taahhüt etmesi ile orantılı okuyorum. Zira on yıllardır İngilizlere hizmet eden körfez prenslerinin Türkiye’nin ekonomisini düşündükleri falan yok ve Erdoğan’ın kaşına gözüne de hasret değiller.
Londra’daki uluslararası finans kuruluşları Türk şirketlerin borç vadelerini uzatmayınca, Türkiye’nin sıcak para bulma ve ekonomiyi rahatlatma aceleciliği işte BAE çıkarmasını ve Paris’teki yatırımcılara güvence dağıtmayı gerekli kıldı. Türkiye hem körfez prenslerine hem de Avrupalı kapitalist yatırımcılara şunu diyor; gelin Türkiye’de yüksek kar garantili yatırımlar yapın. Peki bunlar Türkiye’ye gelince ne yapacaklar? Fabrika mı kuracaklar, istihdam mı oluşturacaklar? Hayır! Bunlar Türkiye’den toprak satın alacaklar. Eğer işlerini yavaşlatan, sıkıntı çıkaran menzuat olursa da korkmalarına gerek yok, arkalarında Cumhurbaşkanı varmış. Bu güvenceyi kendilerine veren Maliye Bakanı Nurettin Nebati...
İçinde bulunduğu derin ekonomik krizden güya Türkiye’yi çıkaracak olan iktidarın elinde iki formül var. Birincisi Türkiye halkı ile ilgili, yani kendi vatandaşı ile ilgili. Döviz karşısında eridikçe ariyen TL’yi biraz değerli hale getirmek ve enflasyonu dengelemek isteyen Erdoğan kendi vatandaşına kur modelini teklif etti. Aylardır ben faize karşıyım diyen Cumhurbaşkanı bir gecede herkesi faize davet etti. Öyle ki eğer kur farkı faiz oranlarının üstüne çıkarsa farkını devletin ödeyeceğini de garanti etti. İkinci formül ise Türk vatandaşlarına değil yabancı yatırımcılara yönelik. Nurettin Nebati işte bu yabancı yatırımcıların parasına o ışıltılı gözünü dikmiş. Ne yazık ki, çareyi doğru yerde değil yabancı yatırımcılarda arıyor, hem de onlar için yasayı, kanunu mevzuatı yok saymayı göze alarak. Kriz içinde debelenen, eflasyon karşısında beli bükülen halkı değil sermaye sahiplerini düşünüyor tabi ki. Zira laik, demokratik, kapitalist nizam her daim sermaye sahiplerinden yana oldu.
Türkiye’deki ekonomik kriz günü kurtarma formülleri, boş edebiyat ve manipülasyon ile çözülmez. Aksine güçlü bir irade ile çözülür. Kendi kaynaklarını yabancılara satarak değil verimli kullanarak çözülür. Üretimi ve istihdamı artırarak, halkın ihtiyaçlarını gözetecek adımlar atarak çözülür. Paraya sıkışınca Türkiye’nin kaynaklarını yabancı yatırımcılara satarak değil bu kaynakları halkın maslahatı için verimli kullanarak çözülür. Ekonomik kriz, finans ve banka sistemini ayakta tutmakla çözülmez. Çözümü bizzat krizin kaynağı olan Londra’da arayan bir siyasi anlayış ile krizden çıkış mümkün değildir.
Biz aylardır Türkiye’nin bu ekonomik krizden nasıl çıkacağını anlattık. Neler yapılması gerektiğini söyledik. Kulak vermediler, anlamaya çalışmadılar. Bu güne kadar Londra’yı, New York’u ziyaret edip ne kazandılar ki bundan sonra da ne kazanasınlar. Çözümü başka yerde aramayın, çözüm İslam’dadır çözüm İslam iktisat Nizamındadır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mahmut KAR