- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Enflasyon Krizi Kapitalizmin Kaderi!
Haber:
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Küresel salgın ve savaş ortamının tetiklediği gıda ve enerji başta olmak üzere uluslararası Emtia fiyatlarındaki yüksek artışlar ve tedarik zincirlerinde oluşan bazı aksaklıklar, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemiz enflasyon artışlarında da temel bir rol oynuyor.” dedi. (03.06.2022 Akşam)
Yorum:
Görüldüğü gibi Maliye Bakanı Nebati, küresel salgın ve savaşların enflasyonu tetiklediğini ileri sürüyor. Evet, doğru bunlar, tetikleyicilerdir, asli unsur değil. Tıp diliyle ifade etmek gerekirse, bazı yiyecekler vardır, hastalığı ya da hastalıkları tetikler, hastalığın temelini oluşturmazlar. Temelini bilmedikleri için doktorlar, hastalarına hastalığı tetikleyen yiyeceklerden uzak durmalarını tavsiye ederler.
Bu metafordan sonra gelelim enflasyonun kökenine. Enflasyon krizi, kapitalist ekonominin bir parçası, bu kapitalist sistemin karakteristik özelliğidir. Parasal politikasından, piyasadaki paranın mal ve hizmetlerden fazla olmasından kaynaklanıyor. Şöyle ki, ABD, 1944’te Bretton Woods Konferansı’nda altın sistemini kaldırdı. Bretton Woods, aslında Uluslararası Para Anlaşması’nın bir diğer adıdır. Anlaşmaya katılan ve parasını altına dönüştürülebilir yapmayı kabul eden her ülkenin parasının değeri dolara göre saptandı. Dolar altın ile dönüştürülebilirliğini koruyan tek ulusal para olarak kaldı. Bretton Woods’la getirilen bu sistemi ABD, parayı sömürgecilik aracı olarak kullanmak, çıkarları doğrultusunda dünya para sistemini maniple etmek amacıyla 1971 yılında doların altına dönüştürülebilirliğini kaldırdı.
Dolayısıyla küresel salgın ve savaş gibi yiyecekler (metafor), enflasyon hastalığının tetikleyicileridir, kökeni değil. Az önce dediğimiz gibi enflasyonun kaynağı, kapitalizmin para politikasıdır. Bu hastalık kökten tedavi edilmedikçe, yenen yiyeceklerden dolayı hastalık dönemsel olarak nüksedecektir. Onun için bu enflasyon hastalığını kökten tedavi etmenin yolu ve yordamı, altın ve gümüş sistemine dönmektir. Ancak Amerikan yörüngesinde dönen Türkiye’nin, Amerikan para sisteminin dışına çıkamayan mevcut ajan yöneticileriyle ve yöneticilerindeki mevcut mantıkla söz konusu köklü tedaviyi uygulamaları imkânsız. Çünkü bu, Amerikan para sisteminin dışına çıkmak demektir ki Türkiye yöneticilerinde böylesi bir yürek yok. Hem kölesi oldukları efendileri izin vermez, hem de hayranlık besledikleri kapitalist ekonomi müsaade etmez. Kaldı ki Türkiye’deki mevcut yöneticiler, küresel enflasyonun yerel aparatlarıdır. Diğer bir deyişle, Türkiye’de şuanda 3 haneli rakamlara varan korkunç enflasyon hastalığını ne Amerikan yanlısı Erdoğan ve AKP ne İngiliz yanlısı Kılıçdaroğlu ve CHP ne de laik diğer partiler tedavi edemez. Çünkü hepsi, yerel tetikleyicilerdir ve kapitalist madalyonun iki yüzü gibidirler. Enflasyonun yerel tetikleyicilerinden çözüm beklemek, ahmaklıktır. Maliye Bakanı Nureddin Nebati de dâhil olmak üzere Türkiye yöneticileri, enflasyonu ortadan kaldırma mevzusunda samimi iseler, enflasyonu sona erdirmeye yönelik ayrıntılı politikalar geliştirmiş olan Hizb-ut Tahrir’e kulak vermeliler, demokratik küfür sistemine inanmayı ya da kapitalist kısır döngüsünde enflasyon için çözümler aramayı bırakıp gerçek değişim için Hizb-ut Tahrir’i desteklemelidirler. Korkunç enflasyonu sadece Hilafet Devleti sona erdirebilir. Hilafet basacağı altın ve gümüşe endeksli para ile enflasyonu ortadan kaldıracak, bir daha kalkmamak üzere diri diri mezara gömecektir. Maliye Bakanı Nureddin Nebati de dâhil olmak üzere Türkiye yöneticileri, enflasyonu ortadan kaldırma mevzusunda samimi iseler, enflasyonu sona erdirmeye yönelik ayrıntılı politikalar geliştirmiş olan Hizb-ut Tahrir’e kulak vermeliler, demokratik küfür sistemine inanmayı ya da kapitalist kısır döngüsünde enflasyon için çözümler aramayı bırakıp gerçek değişim için Hizb-ut Tahrir’i desteklemelidirler.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş