- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yöneticilerin Normalleşmesi, Mutant Yahudi Varlığını Kökünden Söküp Atmak İçin Can Atan Ümmeti Temsil Etmiyor!
Haber:
Yahudi varlığının Dışişleri Bakanı, varlığının Afrika kıtasındaki rolünün kısıtlanmasını, maruz kaldığı dış siyasi baskıya bağladı ve Sudan, Fas ve Gine ile ilişkilerin normalleşmesine atıfta bulunarak varlığının yakında güçlü bir şekilde kıtaya geri döneceğini vurguladı...
Yorum:
Müslümanların başındaki yöneticilerin yaptığı normalleşme, halkların normalleşmesi değildir. Aksine İslam’ı din ve Allah’ın Rasulü Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i Rasul ve Nebi olarak kabul eden ve çocuklarını Yahudilere olan nefretle emziren halklarıyla hiçbir ilgileri olmayan kiralık ajan yöneticilerin normalleşmesidir. Bu yüzden halklar sizlere düşmandır ve Filistin ve Kudüs, İslam ümmetinin bağrına geri dönünceye kadar asla sakinleşmeyecektir.
Filistin; mübarek topraklar, Kudüs toprakları ve İsra ve Mirac toprakları, alemlerin Rabbine itaat etmek yerine sömürgeci kâfirlere itaat eden Ruveybida yöneticilerle imtihan olsak bile Müslümanların kalplerindedir. Zira Filistin ve kutsallığı, Müslümanların Filistin’idir ve Filistin, o hain yöneticilerin olmadığı gibi onların kutsalı da değildir. Onların Filistin gaspçısı Yahudilerin devletçiği ile ilişkileri normalleştirmeleri, kendilerine vaat edilen o gün gelinceye kadar onlara sadece utanç ve rezillik getirecektir. Zira Filistin, Müslümanların ordularının Allahu Ekber haykırışlarının yükselişine şahit olunacak günde mübarek toprakların işgalcisi Yahudilerle olacak savaşın ardından halkına geri dönecektir. Bu ise Sadıkul Masduk Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in söylediği yalan olmayan bir vaattir: لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ، حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ يَا مُسْلِمُ هَذَا يَهُودِيٌّ فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ “Sizler Yahudilerle muhakkak savaşacak ve onları öldüreceksiniz! (Savaş o kadar şiddetli olacaktır ki), hatta taş: “Ey Müslüman! Şu arkamdaki bir Yahudi’dir! Gel de onu öldür!” diyecektir.”
Müslümanların orduları, Yahudilerle savaşıp onları kökünden söküp atacakları ve Filistin’i, bu varlıkla savaşmak yerine onun güvenliğini koruyan Müslümanların başındaki yöneticilerin yardımıyla burada fitne ve fesat saçan Yahudilerden kurtaracakları günün özlemini çekmektedirler! Bu şekilde olmamış olsaydı, bu varlık bugüne kadar hayatta kalamazdı. Zira Yahudilere, Müslümanlarla olan ciddi bir savaşta yardım edilmeyecektir: لَن يَضُرُّوكُمْ إِلاَّ أَذًى وَإِن يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الأَدْبَارَ ثُمَّ لاَ يُنصَرُونَ “Onlar size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.” [Al-i İmran 111] Dolayısıyla onların vakıası ve onlarla ilgili durum işte budur. Ancak yöneticiler, onlarla savaşmak yerine onlarla normalleşiyorlar ve Aziz ve Hakim olanın: وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.” [Bakara 191] şeklinde buyurduğu gibi onları yurdumuzdan çıkarmak yerine bu tiranlar onları pekiştiriyorlar. قَاتَلَهُمُ اللّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ “Allah onların canlarını alsın. Nasıl da döndürülüyorlar?” [Munafikun 4]
Bu mutant varlık ve hain Müslümanlardan ve diğerlerinden ona yardım edenler çok iyi bilsinler ki; geçen yetmiş dört yıla rağmen Filistin davası ve onun incisi el-Aksa bir göz kırpması kadar bile Müslümanların kalbinden çıkmayacaktır. Zira bu ümmet hala canlı olup asla ölmeyecektir. Bu nedenle Filistin, ümmetin kanayan yarası olarak kalmaya devam edecektir. Zira bu varlığın şerleri ve uzayan fesadı, onu bir defada ve sonsuza dek mübarek topraklardan söküp atmaktan başka umut verici bir çözümün olmadığını teyit etmektedir. Onlar bunu uzak görüyorlar ama biz ise yakın görüyoruz.
Filistin’in, kendisini kurtaracak Müslümanların ordularına ihtiyacı vardır. Filistin’i kurtarmaya yönelik doğru pusula ise; Yahudi varlığını kökünden söküp atmak, dahası bu ümmetin vücudundaki sömürgeci kâfir Batı ve onun kuyruklarından oluşan tüm yabancı cisimleri kökünden söküp atmak için orduları ve ümmetin enerjilerini harekete geçirecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmaktır.
O halde çabalarınızı, Hizb-ut Tahrir’in Raşidi Hilafeti kurmak olan hedefi ve hayati davasına yönelik çabalarıyla birleştirin, Allah’ın izniyle Filistin’in kurtuluşu bir göz kırpmasından daha yakın olması için bizimle birlikte hareket edin ve bunun dışındaki her şeyi kaldırıp atın ki Allahu Teala’nın vaadine müstahak olabilesiniz: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ “Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı kaydırmaz/sizi sabit kılar.” [Muhammed 7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhâlik Abdûn Ali