Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Amerika ve Ajanları, Yahudi Varlığı İle Sınırların Belirlenmesi İçin Acele Ediyorlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Amerika ve Ajanları, Yahudi Varlığı İle Sınırların Belirlenmesi İçin Acele Ediyorlar!

Haber:

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn geçen hafta yaptığı açıklamada, Yahudi varlığı ile deniz sınırının belirlenmesi sorununun iki ay içinde olumlu bir şekilde çözüleceğini duyurdu.

Yorum:

Her basiret sahibi gözlemci için, Amerika’nın Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığı ile sınırların belirlenmesine bir son vermek için çok acele ettiği gayet açıktır. Nitekim bu, Amerikan yönetiminin bu dosyayı emanet ettiği Amos Hochstein başkanlığındaki yetkililerinin ve ajanlarının bu konudaki açıklamalarının yanı sıra aynı şekilde özellikle son haftalarda Lübnan’da kendisine itaat eden siyaset, ekonomi ve medya sahiplerinden oluşan ajanlarının net bir şekilde yaptıkları açıklamalardan anlaşılmaktadır.

Daha iki gün önce eski Bakan Sejaan Azzi, Lübnan Cumhuriyeti'nin gelecekteki Cumhurbaşkanı’nın özellikleri hakkındaki bir soruya yanıt olarak şöyle dedi; onun karşı karşıya kalacağı en büyük zorluk, Yahudi varlığı ve Lübnan yöneticilerinin masa altından normalleşme yapmaları konusundaki açık tutumu olacaktır. Ancak başta Amerikan standartlarına göre Lübnan’a gelecek olan Cumhurbaşkanı olmak üzere şimdi onlardan istenen, masadaki açık normalleşmedir.

Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığı, Lübnan sularındaki gaz ve petrol sahalarıyla ilgili her şeyi almak istiyor. Bu nedenle Yahudi varlığının yöneticileri, yöneticilerden veya istediklerini yapmak için İran’dan yeşil ışık bekleyenlerden hiçbirinin savaş riskine cesaret edemeyeceklerinden emin olduğu için her zamanki şımarıklığıyla Amerika ile ve aymazlığın da ötesinde bir aymazlıkla Lübnan ile bu temelde hareket ediyor.

İran’ın Amerika ile müzakereler yürütmesi ve imzalanacak olan anlaşmanın yüzde doksanından fazlasına ulaştığını söylemesinden dolayı İran’ın savaş istemediği ve başta Dışişleri Bakanı Hüseyin Abdullahiyan ve yardımcıları olmak üzere yöneticilerinin bu konuyla ilgili açıklamalarına göre bunun için çalışmadığı kesindir.

İran’ın Yahudi varlığına yönelik ilhak etme tehditlerine ve deniz sınırlarının belirlenmesinin ardından, Lübnan’ın akıl almaz sonuçlara yol açabilecek şekilde kötüleşen ekonomik ve mali sorunlarını çözmek amacıyla petrol ve gaz çıkarmak için uluslararası şirketlerle çalışmasına izin verilmediği takdirde varlığın da doğalgaz ve petrol çıkarmasına izin verilmeyeceğine dair sözlerine gelince; bu (tehditler), Lübnan’dan petrol ve gaz çıkarma sorununu Amerikan sponsorluğunda çözülmesini söyleyen kimsenin, bir yandan sınırların belirlenmesi için Amerikan çözümünü kabul etmesi amacıyla mevcut tüm araçlarla Yahudi varlığı üzerinde baskı yapması gerektiği anlamına gelmektedir. Bu da Lübnan’da ve Yahudi varlığının siyasi sahnesinde açıkça tanık olduğumuz müzakereleri ve savaş tehdidini gerektirmektedir.

Bütün bunlar, gerekçeler ve antervari açıklamalar ne olursa olsun açık ve net bir hususa yol açacaktır ki bu da; Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığı ile sınırların belirlenmesi ve onun, bölgenin ajan ve hain Ruveybida yöneticileriyle normalleşmesidir.

Hatta savaş olsa bile Amerika’nın kendisi için belirlemiş olduğu hedefin dışına çıkmayacaktır. Zira o zaman da hedef, sadece Yahudi varlığı ile sınırların belirlenmesiyle kalmayacak, aksine iki devletli çözüm resmen onaylanacak, mübarek Filistin toprakları Yahudilere verilecek ve buda onların resmi olarak tanınmalarını sağlayacaktır. Peki Müslümanların yöneticilerinden istemiş oldukları şey bu mudur?

İslam ümmeti ve özellikle de ümmetin içindeki güç ve kuvvet ehli, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurarak ve içindeki Müslümanları Amerika ile ajanlarının projesine karşı koymak amacıyla bölge halkıyla bir araya getirerek bu hain projeyi iptal etmek için şimdi harekete geçmeyecekler de ne zaman harekete geçecekler?!

Bizler, aramış olduğu gerçek maden, normalleşmeye götüren gaz ve petrol olmayan İslam ümmetine ve adamlarına güveniyoruz!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Nizar Cabir

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER