- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Avrupa’nın Gebelik Yanılsaması!
Haber:
Almanya Başbakanı Olaf Scholz,Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaklaşık 90 dakika süren bir telefon görüşmesi yaptı.Görüşmenin ardından Putin’in Ukrayna savaşına ilişkin tutumunda herhangi bir değişiklik gözlemlemediğini açıkladı. Ve şöyle ekledi: “Maalesef size, bu savaşı başlatmanın bir hata olduğunu belirten bir vizyonun ortaya çıktığını söyleyemem.” Şuna da dikkat çekti: “Ortada yeni tutumların meydana geldiğine işaret eden herhangi bir şey yok.”
Yorum:
Amerika’nın Avrupa da dahil müttefiklere danışmadan Afganistan’dan utanç verici bir şekilde çekilmesinin ve Taliban Hareketi’nin iktidarı ele geçirmesinin ardından, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell harekete geçti ve 2 Eylül’de, Avrupa hızlı tepki verme gücü inşa etme hakkında Avrupa Birliği Savunma Bakanlarını Slovenya’da bir toplantı yapmaya çağırdı ve şöyle dedi: “Afganistan, stratejik özerklikteki gecikmemizin bir bedeli olduğunu, ilerlemenin tek yolunun güçlerimizi birleştirmek olduğunu ve sadece yeteneklerimizi değil, aynı zamanda harekete geçme irademizi de güçlendirmek olduğunu gösterdi.” Toplantı, savunma toplantısındaki üye ülkelerden 5000 kişilik bir Avrupa gücü oluşturulmasına dair yeşil bir ışık almadan sona erdi.
Birleşik bir Avrupa ordusu kurma konusu ilk olarak 1980’lerin ikinci yarısında eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ve eski Almanya Şansölyesi Helmut Kohl tarafından gündeme getirildi. Yugoslavya’daki savaş, eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve eski İngiltere Başbakanı Tony Blair tarafından projenin güçlü bir şekilde canlandırılmasına neden oldu. Yapılan ortak açıklamada şöyle denildi: “AB, güvenilir askeri güçlerin desteğiyle bağımsız çalışma yürütme yeteneğine sahip olmalıdır.”
Fransa ve Almanya’nın temsil ettiği Avrupa, özellikle İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasının ardından, Amerika’ya askeri düzeydeki bağımlılığı azaltmak amacıyla ortak bir Avrupa savunma gücü oluşturmak istedi ve Almanya ve Fransa da dahil olmak üzere 20'den fazla Avrupa Birliği ülkesi 13 Kasım 2017’de, İngiltere’nin ayrılma kararının ardından Birliğin birliğini pekiştirmek ve onu uluslararası krizlerle mücadelede daha tutarlı bir hale getirmek için Avrupa düzeyinde yeni bir askeri entegrasyon dönemi oluşturmak amacıyla askeri planlama, silah geliştirme ve askeri operasyonları entegre eden bir savunma anlaşması imzaladı.
Almanya’nın eski Şansölyesi Merkel, bu bağlamda şunları söyledi: “Brexit sıradan bir olay değil, Avrupa Birliği tarihinde bir dönüm noktası, bu yüzden temkinli bir yanıt hazırlamalıyız.”
Avrupa ülkelerinin istediği, rolünün zayıf olduğunu ve Avrupa kararını destekleyen bir askeri ve güvenlik gücü olmadan siyasi rolünün güçlü olmasının imkansız olduğunu iyice anladıktan sonra bölgesel ve uluslararası çatışmalarda bir role sahip olmaktır. Bu nedenle Fransız Cumhurbaşkanı, Amerikan ve NATO hegemonyasına karşı ateşli açıklamalarını tırmandırdı ve NATO’nun klinik ölümü, özerklik girişimi ve ortak bir Avrupa gücünün inşası noktasında uyarıda bulundu. Burada Avrupa eğilimlerinin Amerikan liderliği için gerçek bir tehlike oluşturduğu söylenebilir.Eğer Avrupa birleşmiş olsaydı, uluslararası arenaya girecek ve uluslararası durumu değiştirecek mukavemetlere sahip olacaktı. Nitekim Amerika, Fransa’nın bunu net olarak yüksek bir şekilde seslendirmesi, kelimeleri özenle seçerek kısık bir şekilde ifade etmesi ve değişimin uzun zaman alacağını kabul ederek uyarıda bulunması arasında Avrupa’nın emellerini fark etti.
Burada Trump, Amerika ile yapılan ortak ikili anlaşmalarda Rusya’ya yönelik bir dizi kısıtlamanın gevşetilmesinden sonra arkasında Rusya’nın olduğunu göstermek için Avrupa’yı NATO’dan çekilmekle tehdit etti. Bunu da Rusya’yı güçlü bir öcü olarak göstermek ve siyasi kararda birlik olmaması ve bazılarının kararının da Washington’a bağımlı olması sonucunda korkan ve tereddüt eden Avrupa için alarm zilleri çalmak amacıyla yaptı. Zira Amerika, Avrupa da dahil olmak üzere diğer güçlerin yükselişinin bir sonucu olarak birinci ülke olarak varlığının tehlikede olduğunu fark etti. Bu yüzden hepsini vurmak için bir strateji geliştirdi. Böylece Ukrayna’yı Rusya’ya yem olarak attı ve bu sayede Rusya’yı vurup tüketebildi, Çin’i korkutabildi ve Avrupa’nın emellerine darbe indirebildi. Bu, Avrupa ve Rusya’nın farkında olduğu bir şeydi ancak Amerika, Avrupa’nın önüne sadece iki seçenek koydu: Ya NATO’yu güçlendirip Amerika’nın kontrolü altında kalacak ya da siyasi bilincinin sığ olduğunu herkese gösteren pervasız Rus ayısının.
Son olarak Alman Şansölyesi’nin bir kriz ve grev barajından sonra yaptığı açıklama ve (bir kadın olan) temsilcinin Ukrayna savaşının Almanya’yı zayıflatmayı ve Amerika’yı güçlendirmeyi amaçladığına dair açıklaması, ortak bir Avrupa gücünün inşasını hızlandırma ve çabuklaştırmak için atılan pratik adımların bilincinde ve farkında olunmasının ardından mı oldu yoksa Amerika’nın treni sıkı sıkıya tutmasının, bazı ülkeleri ilhak etmesinin ve Avrupa’yı acı bir gerçek üzerinde tutmak için Amerikan stratejisini gerçekleştirmede Rusların siyasi aptallığını kullanmasının ardından treni kaçırdı mı?! Oysa karındaki şişkinlik, siyasi zihniyeti ve iradeyi kaybettikten sonra mevcut vakıanın acısını yaşamasından dolayı gerçek olmayan sahte bir gebelik ve yanılsamaydı.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hasan Hamdan