Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yahudilerin İfsadı Had Safhaya Ulaştı Peki Mescid-i Aksa’nın Çağrısına Kim Cevap Verecek?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Yahudilerin İfsadı Had Safhaya Ulaştı Peki Mescid-i Aksa’nın Çağrısına Kim Cevap Verecek?

Haber:

Yerleşimciler ve işgal ordusuna bağlı güçler, Pazartesi günü mübarek Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi ve bu, bu güçlerin caminin dışında ve işgal altındaki Kudüs şehrinin girişlerinde yoğun mevcudiyetinin varlığıyla aynı zamana denk geldi.

İbrani yeni yılbaşı kutlaması münasebetiyle aşırılıkçı Yahudi örgütleri ve grupları, Musevi bayramlarının ve sözde “tapınağın yıkılmasını” anma törenlerinin mevsimine denk gelen bugün, Mescid-i Aksa’ya yönelik en büyük saldırıyı gerçekleştirme çağrılarını yoğunlaştırdı. (Ajanslar)

Yorum:

فَقُطِعَ دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُواْ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَBöylece (nefslerine) zulmeden topluluğun kökü kazındı! Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir!” [En’am 45] Allah’ın Kitabı’ndan bu ayet, atlar ve hayvanlar için bir ahır olan 90 yılı aşkın bir işgalin ardından muzaffer komutan Selahaddin Eyyubi liderliğindeki Müslümanların Haçlıları bozguna uğrattıkları, onları Beytu'l Makdis’ten kovdukları ve Mescid-i Aksa’yı onların pisliklerinden arındırdıkları gün Mescid-i Aksa hatibinin ilk sözleri oldu!

Yahudiler, genelde mübarek Filistin topraklarında, özelde ise Mescid-i Aksa’daki saldırganlık ve ifsatlarında çok ileri gittiler. Hatta bu saldırılar günlük olarak tekrarlanmaya devam etmektedir. İşte onlar, zamansal ve mekansal bölünme projesini teyit etmek için, kendilerini caydıracak ve engelleyecek hiç kimse görmediklerinden dolayı 26 Eylül’den 17 Ekim’e kadar olan önümüzdeki günlerde Mescid-i Aksa'ya geniş çaplı ve kapsamlı saldırılar düzenlemekle tehdit ediyor ve korkutuyorlar. Tüm bunlar ise Abbas’ın geçen Cumartesi 24/9/2022’de Birleşmiş Milletler huzurunda yaptığı konuşmada açıkça gördüğümüz güvenlik koordinasyonu otoritesinin yalvarma ve dilencilik halinin ve İslam beldelerindeki egemen rejimlerin Yahudi varlığıyla normalleşme yarışlarının ışığında gerçekleşiyor. Öte yandan sözde direniş eksenli rejimler de, kendi kendini kontrol etme politikasını sürdürmekte, durumun patlak vereceği konusunda uyarıda bulunmakla ve Mescid-i Aksa'nın herhangi bir saldırıya uğraması durumunda susmamak ve eli boş durmamakla tehdit etmekle yetinmektedirler!

Soru şudur: Yahudilere hadlerini bildirmek, bellerini kırmak, varlıklarını ortadan kaldırmak ve kötülüklerini önlemek amacıyla bu canlı ümmetin güçlerini ve ordularını harekete geçirmek için Mescid-i Aksa’nın başına gelebilecek saldırganlığın, tehlikenin ve tehdidin derecesinin daha ne kadar olması gerekiyor acaba?! O halde şimdi değilse peki ne zaman?!

Birtakım kurum ve odakların, alimlerin, düşünürlerin ve aydınların birçok hareket ve çağrılarına tanık olduk. Ancak onların içinden, Yahudileri suçlayacak düzeye çıkanlar olmadığı gibi ümmetin iradesini ve ümmetin akidesinden bir parça olması vasfıyla Mescid-i Aksa’ya verdiği değeri ifade edenler de olmadı. Bilakis siyasi bilinçten ve şerî disiplinden yoksun önermelerde bulundular. Yoksa Yahudileri mübarek topraklara yerleştiren ve oradaki varlıklarını diken Birleşmiş Milletler ve Batılı sömürgeci güçlere Filistin’i destekleme çağrılarını başka nasıl anlatabilirsiniz ki? Sonra kurtuluş projesinin bir parçası olmaları itibariyle ülkemizdeki o hain yöneticilere nasıl güvenilir ki? Zira Filistin halkını kuşatan, Filistin davasına karşı komplo kuran, Yahudileri koruyan ve Yahudilerle normalleşen bizzat onlar değil midir?! Sonra Müslümanların orduları kurtuluş araçlarından dışlanmışken kurtuluş projesini nasıl idrak edebilir ve onun için çalışanların samimiyetine ve önerilerinin etkinliğine nasıl güvenebiliriz ki?!

Bizler Allah’ın zaferinin geleceğinden ve Yahudi varlığının kesinlikle yok olacağından eminiz. Bunun yolu ise o çürümüş ve kokuşmuş tahtları devirmek ve zincire vurulmuş orduları görevlerini yapması için serbest bırakmakla başlayacaktır. İşte o zaman bizler, Mescid-i Aksa'nın avlularında zafer namazını kılmaya ve Mescid-i Aksa'nın hatibiyle birlikte bizler de şu ayeti okumaya daha yakın olacağız: فَقُطِعَ دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُواْ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَBöylece (nefslerine) zulmeden topluluğun kökü kazındı! Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir!” [En’am 45]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Halid Said - Mübarek Toprak (Filistin)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER