Salı, 24 Muharrem 1446 | 2024/07/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İhanet Sınırlarının Belirlenmesinde Acele Edilmesinin Arkasında Ne Var?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İhanet Sınırlarının Belirlenmesinde Acele Edilmesinin Arkasında Ne Var?!

Haber:

Lübnan’ın tüm yöneticileri ve büyük partiler, Lübnan ile Yahudi varlığı arasındaki deniz sınırı anlaşmasını kabul ettiler.

Yorum:

İki gün önce karanlık bir gecede, Amerikalı arabulucu Hochstein aracılığıyla Lübnan ile Yahudi varlığı arasındaki deniz sınırlarını belirleyen anlaşmayı kabul etmeleri için insanlar hazırlandıktan, yönlendirildikten ve evcilleştirildikten sonra Lübnan yöneticilerinin, Devlet Başkanı Michel Aoun aracılığıyla Lübnan’ın Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığı ile deniz sınırı belirleme anlaşması taslağını onayladığını insanlara ilan etmek için Lübnan yöneticilerinin bir araya gelip birleştikleri ortaya çıktı.

Ayrıca Yahudi varlığının mini kabinesi aracılığıyla anlaşma taslağının oybirliğiyle kabul edildiğini de mülahaza ettik.

Lübnan'da işlerin bu kadar çabuk olmasını sağlayan nedir ki büyük küçük tüm ihtilafların boyutunu öğrenebiliyoruz? Peki bünyesinde büyük bir ihaneti, büyük bir suçu ve gaspçı düşmanın Lübnan ve mübarek Filistin toprakları üzerinde hakkı olduğunun kabul edilmesini barındırmasına rağmen nasıl oldu da bu anlaşma üzerinde ihtilaf etmediler?!

Sağduyulu her takipçi için cevap açıktır; bu ise, Ukrayna’yı işgal etmesi sonucunda kendisine uygulanan yaptırımların ardından Rusya’nın doğalgazı yerine Avrupa için doğalgaz ve petrole alternatif bir parça oluşturmak amacıyla Amerika’nın Lübnan ile Yahudi varlığı arasındaki bu anlaşmanın imzalanması için başından beri acelesi etmesidir.

Evet, kendilerine verilen tüm emirleri derhal ve tereddütsüz bir şekilde onaylayan Lübnan yöneticilerine emirleri veren Amerika’dır. Dolayısıyla mübarek Filistin’in kurtuluşu için savaştığını iddia edeni ve gaspçısıyla deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını kabul edeni zora sokmamak için meselenin biraz açığa çıkması gerekiyordu. Bu yüzden son aylarda medya, sınırların belirlenmesinin ve bunun Lübnan’ın mali sorunlarını çözmedeki öneminin, dahası bazılarının birçok kez dile getirdiği gibi bunun tek çözüm olduğunun propagandası yapıldı!

Amerika, Yahudi varlığını sınırların belirlenmesini kabul etmeye hazırlamada ihmalkarlık göstermedi. Zira oluşmasında büyük katkısı olduğu sekiz siyasi partiden oluşan hükümetin varlığını istismar etti. Bu nedenle onu bazı tekliflerle baştan çıkardı ve Yahudi varlığına, özellikle sınırlarının tanınması anlaşması olduğu için şayet sınırların belirlenmesi teklifini reddederse gelecekte kendisine böyle tarihi bir fırsat verilmeyeceğini, Lübnan’ın üç yöneticisinin, güçlü ve önemli partilerinin anlaşmayı kabul ettiklerini veya en azından karşı çıkmadıklarını ve bazılarının Lübnan’da askeri geçit törenleri yaparak oradaki insanları bu anlaşmanın savaştan daha iyi olduğuna ikna etmesinin Yahudi varlığının yöneticilerine hizmet edeceğini anlattı.

Bu nedenle bu çıkışla, tıpkı Amerika’nın hain yöneticileri yoluyla Mısır halkını ve Ürdün halkını aldattığı gibi anlaşmanın onlar için yağ ve bal getireceği propagandası yapılarak Lübnan’da hain sınırların belirlenmesi tiyatrosu oynandı!

Bugünlerde yeni olan şey Amerika’nın Yahudi varlığına yönelik ayartmalarına, kendisiyle savaşanların Lübnan’da onun güvenliğini ve istikrarını garanti edeceklerini ve bunu kabul etmeleri, dahası yaptıkları gibi Yahudi varlığının propagandasını yapmaları için onları uysallaştırmayı başardıktan sonra uydurma olan bir İslam’ın sloganını taşıyacaklarını eklemesi oldu.

Bu nedenle herkesin, bir yandan Amerika’nın emirlerine ve diğer yandan özellikle Lübnan ve sözde muhalif ülkelerle barış ayartmaları olmak üzere Amerika’nın Yahudi yöneticilerine yönelik ayartmalarına cevap vermekten başka bir aciliyetleri yoktur.

Bu nedenle Biden, bunun bölgeye, yani tabii ki Yahudi varlığına güvenlik ve barış getirecek tarihi bir anlaşma olduğunu söyledi.Çünkü Amerika’nın bölgedeki Müslümanlara yönelik projesi cinayet, açlık, yerinden edilme ve aşağılama olup başka bir şey değildir.

Tüm bunlardan daha kötüsü, bugün Lübnan Devlet Başkanı Michel Aoun’un Amerika’ya ve onun elçisi Hochstein’a bu büyük tarihi başarı için büyük şükranlarını işitmemiz oldu!

Ama bizler net bir şekilde diyoruz ki; ümmet, bu hain anlaşmaya asla sessiz kalmayacak, onu kabul etmeyecek ve ümmete karşı ne kadar tiyatro oynarlarsa oynasınlar bu hain ajan yöneticileri ve Filistin gaspçısı Yahudi varlığı ile olan tüm anlaşmalarını ortadan kaldırmak için uygun fırsatı bekleyecektir.

Allah’tan en büyük dileğimiz, bugünden sonra ve istisnasız hepsinin ayıpları ifşa olduktan sonra bu kerim ümmetimizin zillete ve aşağılanmaya razı olmamasıdır. Belki de bu anlaşmanın, şayet olursa tek avantajı bu olacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Nizar Cabir - Lübnan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER