- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Çin’deki Kadınlar İnsanların Kaprislerinin Esiridir!
Haber:
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping (Şi Cinping) Pazar günü yaptığı açıklamada, Çin’in doğum oranını artırmak için politikalar uygulayacağını ve politika yapıcıların Çin’in nüfusundaki ani bir düşüşün dünyanın en büyük ikinci ekonomisine zarar verebileceğinden endişe duyduklarını söyledi.
Xi, Pekin'de her beş yılda bir düzenlenen Komünist Parti Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada yaklaşık 2300 delegenin karşısında şunları söyledi; “Doğum oranlarını artırmak için bir politika sistemi oluşturacak ve yaşlanan nüfusla yüzleşmek için proaktif bir ulusal strateji benimseyeceğiz.”
Nüfus uzmanları, Çin’in 1,4 milyarlık bir nüfusla dünyadaki en büyük sayıya sahip olmasına rağmen ancak bu yıl doğum sayısının rekor seviyelere düşmesi beklenmektedir. Zira geçen yıl 10,6 milyon çocuktan bu yıl on milyonun altına düşmüş olup bu da 2020 yılına göre yüzde 11.5 azalma demektir.
Yetkililer, 1980’den 2015’e kadar tek çocuk politikası uyguladılar ve daha sonra nüfusun azalmanın eşiğinde olduğunu kabul ederek üç çocuk politikasına geçtiler. (Reuters)
Yorum:
Çin hükümeti, yaklaşık yedi yıldan beri seksenlerde aldığı tek çocuk doğurmakla sınırlı kalma şeklindeki pervasız kararından geri dönmeye başladı ama heyhat ki bu dönemde bazı insanların kavramları değişti, bireysellik ve kapitalist bakış açısı birçoklarının davranışlarını kontrol etmeye başladı, onlarda kapitalist Batılı yaşam tarzı egemen oldu ve birçokları için bir çocuğa bakmak alışılmış ve kolay bir yöntem haline geldi. Dolayısıyla Çin hükümeti, kısırlaştırılmaya zorlanan milyonlarca kadından ve tacize uğrayan ve aşağılanan ailelerden özür dilemeksizin tek çocuk politikasından geri döndü. Ayrıca ötenazi uygulanan, evlatlık verilen veya koruyucu aileye bırakılan çocuklardan da hiç bahsedilmesi cabası. Yani hükümet, fıtratından uzaklaştırılan ve eksiklik ve kusurları da dahil olmak üzere devletin ve politikacılarının elindeki bir araç olarak yönlendirilen kadınlara karşı onlarca yıllık propagandanın etkisini bile ele alma zahmetinde bulunmadı.
İnsan, istendiği zaman ayarlanabilen bir makine değildir. Nitekim Allah insanı yaratmış ve ona doyurulması gereken içgüdüler ve uzvi ihtiyaçlar yerleştirmiştir. Bu yüzden Allah, yaşam mücadelesinde seyrederken yolunu kaybetmesin ve tehlikelere düşmesin diye de insana yol gösterecek ve onun yolunu aydınlatacak elçiler göndermiştir. Allah’ın insan üzerindeki lütuflarından biri de, onun için hükümler koyması ve insanın davranışlarının değiştirilmesini sadece yaratıcı Allah Azze ve Celle’nin elindeki bir mesele haline getirmesi ve bunu da sükunetin takip etmesi olmuştur.
Doğru olan ideoloji, fıtrata uygun, akla kanaat getiren ve kalbi sükunetle dolduran ideolojidir. Dolayısıyla hayatı ıslah edecek, içgüdüleri doğru bir şekilde doyuracak olmasının yanı sıra insanın uzvi ihtiyaçlarını da kamil bir şekilde doyurulmasını garanti edecek olan işte bu ideolojidir. Dahası insanlığın, evrenin dört bir tarafında çekmiş olduğu karmaşa ve sefaletten çıkmasını garanti edecek olan da bu ideolojidir. Peki icabet edecek misiniz?
Allah insanları fıtrat üzere yaratmış olup onun fıtratında bir değişiklik göremezsiniz. Dolayısıyla insana zürriyet ve üreme sevdirildi ancak sosyalizm ve komünizm iddiasında bulunan devlet, zorla ve zorla gasp ederek bunu değiştirmek istedi. Ama sonunda sihir sihirbazın aleyhine döndü.
صِبْغَةَ اللَّهِ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ صِبْغَةً وَنَحْنُ لَهُ عَابِدُونَ “Allah'ın (verdiği) rengiyle boyandık. Allah'tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk ederiz (deyin).” [Bakara 138]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hüda (Ümmü Yahya Binti Muhammed)