- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Fransa’daki Fikri Kırılganlık Irkçı Yasalarla Sonuçlanıyor!
Haber:
Fransa daha önce “laiklik” bahanesiyle yasaklamıştı... Fransız yüzme havuzları, enerji krizi ve soğuk su nedeniyle müşterilerine burkini benzeri mayoyu dayatıyor.
Yorum:
Bir dizi Avrupa ülkesiyle birlikte Fransa, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşından sonra enerji kaynaklarında boğucu bir kriz yaşıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Fransa’nın yaşayacağı büyük dönüşümü ilan ettiği meşhur açıklaması şöyledir; “Kendi adıma, yaşadığımız şeyin büyük bir dönüşüm olduğunu düşünüyorum. Çünkü yıllardır lüks gibi görünen şeylerin sonunu yaşıyoruz.” Fransa, halka açık yüzme havuzlarında suyun ısınmasını azaltmak, hatta soğukla başa çıkmak için toplantılarda ve okullarda battaniye kullanmak da dahil olmak üzere enerji tüketimini rasyonelize etmek için gerekli önlemleri almaya başlarken akaryakıt istasyonlarının önünde kuyruklar oluştu.
Bu kemer sıkma önlemleri doğrultusunda birçok yüzme havuzu, tıbbi acil durumlardan kaçınmak, masrafları azaltmak ve Fransa’da tabloyu değiştirmek amacıyla soğuk sularda yüzme egzersizleri yapmak için vücudun tüm kısımlarını gizleyen termal ceket giyilmesini zorunlu kıldı. Böylece Müslüman kadınların havuzlarda burkini giyerek vücutlarını örtmelerinin yasaklanmasının ardından insanların havuza girebilmek için vücutlarını tamamen örtmeleri zorunlu hale geldi. Oysa Avrupa ülkelerindeki Müslüman kadınlar, tüm vücudunu kaplayan bu elbise nedeniyle çok sert eleştirilere maruz kalmışlardı!
Nitekim o dönemde, tesettürlü mayoların sağlık açısından kötü yönleri olmasının yanı sıra ülke dışındaki “terörist” gruplarla ilişkilendirilmesi de dahil olmak üzere bu yasağa yönelik birçok yönden gerekçeler gelmişti. Ayrıca Fransa’nın Cannes kentinin belediye başkanı, Müslüman kadınların Fransa’nın her yerinde giderek daha fazla örtünme arzusunu şiddetle kınayarak burkini meselesinin, çarpıtılmış olsa bile Batı’nın İslam’ın herhangi bir sembolünü reddetmesinin bir sembolü haline geldiğini iddia etmişti. Zira onlara göre İslam’ın tamamı, bir aşırılık haline gelmiştir.
Peki bu yasalar, hangi fikri kırılganlıktan kaynaklanıyor?! Nitekim dünya, Fransa’daki çifte standardı net bir şekilde görebiliyor. Hiçbir şekilde İslam’da olmayan burkini birçok Fransız’ın gözünde Fransız değerlerine bir meydan okuma oluşturuyorsa Müslümanlar olarak bu meseleye vereceğimiz doğru cevap, Fransa’nın İslam’a karşı ideolojik savaşında onun kendi özgürlük değerlerini çiğnemedeki ikiyüzlülüğünü göstermek olacaktır. Zira bu kararlar, özgürlük, eşitlik, demokrasi, barış içinde bir arada yaşama ve din özgürlüğü iddialarının sahteliğini ortaya koyarken hakikatte o, dışlama ve ayrımcılık politikası uygulayan ırkçı bir devlettir. Aynı zamanda bu, Batılı özgürlüklerin ikiyüzlülüğünü ve mesele Müslümanlarla ilgili olduğunda Fransız laikliğinin hoşgörüsüzlüğünü de ortaya koyuyor.
Batı’nın son zamanlarda tüm Avrupa ülkelerinde kamuoyuna yansıyan gizli kinleri,sözde Avrupa özgürlüklerine aykırı olduğu gerekçesiyle peçe ve başörtüsünün yasaklanması ve ihlal eden herkese para cezası verilmesi yönündeki ısrarlı ve ciddi taleplerde ortaya çıkıyor!! Kendi iddialarına göre kim peçeyi takarsa, onunla ait olduğu Avrupa toplumuyla entegrasyonu arasında kültürel bir engel teşkil ediyor!
Allah’tan bizleri, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin olduğu güçlü bir devletle onurlandırmasını niyaz ediyoruz. Tıpkı Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu şekilde müjdelediği gibi: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere [Raşidi] Hilafet olacaktır.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Rana Mustafa