- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Müslüman Erkeklerimiz Hilafetsiz Aşağılanıyorlar!
Haber:
17 Ekim 2022’de BBC, çoğu Suriye ve Afganistan’dan olan 92 çıplak göçmen erkeğin bulunduğunu ve birçoğunun yaralı olduklarını bildirdi. Yunan polisi onları, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırda buldu. Bunlar, konuyu araştıran Avrupa Birliği Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (Frontex) tarafından belgelendi. Adamların Meriç Nehri’ni şişme botlarla geçtiğine inanılıyor. BM Mülteci Örgütü, soruşturma çağrısında bulundu ve “korkunç rapor ve görüntülerden derinden rahatsız olduğunu” söyledi.
Yorum:
Müslümanların izzet ve onurları kutsaldır. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetinin liderleri ve koruyucuları olmaları itibariyle erkeklerin kimliği, Kur’an’ı Kerim’de açıktır: الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّهُ وَاللاَّتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُواْ عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيّاً كَبِيراً “Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.” [Nisa 34]
Erkekliğin konumunu kötüye kullanmak, İslam şeriatının ilkelerinin tamamen ihlali olup Müslüman veya gayrimüslim tek bir insana bile bu şekilde muamele edilmesini kabul edemeyiz. Hatta savaş esirlerinin bile yiyecek, giyecek ve barınma hakları vardır. Sözde modern dünyadaki bu vahşet, ülkelerin kişisel kazançlarını elde etmek için diğer milletleri istismar eden kapitalizmin ve liberal değerlerin yozlaşmış ve hasta kültürünü yansıtıyor.
Türkiye yetkilileri insan hakları ihlalleri için Yunanistan’ı suçluyor ve Yunan yetkilileri de Türkiye’yi suçluyor. Zira Yunanistan Vatandaşı Koruma Bakanı Takis Theodorikakos, Türkiye’yi “yasadışı göçü sömürmekle” suçladı ve davranışının medeniyet için bir utanç olduğunu söyledi.
Erdoğan’ın İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Twitter’da, “Yunan sahte haber makinesi yeniden faaliyete geçti” şeklinde yazdı. Nitekim basit kelimelerden ibaret olan bu “tenis maçı”, insani utancı ve acıları mazlumların yarasına hakareti ekleyen bir oyuna dönüştürüyor.
Erdoğan BM’de yaptığı konuşmada Yunanistan’ı Ege Denizi’ni mülteci mezarlığına çevirmekle suçladı ve göç konusunda baskıcı politikalarının olduğunu söyledi. Gerçekte Türkiye’nin 2016 yılında Avrupa Birliği ile mülteci anlaşmasını imzalaması ve Suriye sınırını izlemek için milyarlarca dolar ödeme alması, apaçık bir ikiyüzlülüktür.
Yunanistan, Türkiye’yi Avrupa Birliği ile yaptığı 2016 anlaşmasına saygı duymaya çağırdı. Bu nedenle yöneticilerimizin, nasıl da dış oyuncuların kontrolüne boyun eğdiği gayet açıktır. Nitekim Atina, göçmenlerin ülkeye girmesini önlemek için yakın bir zamanda Türkiye ile kuzey sınırına 25 millik bir çit inşa edecektir. Bu nedenle sadece çaresiz daha fazla Müslümanın bu şeytani hayvan ilacına maruz kalmasını bekleyebiliriz.
Aralarında çocukların da bulunduğu savaştan kaçan yüzbinlerce insanın Türkiye’ye girişi engelleniyor. Çünkü İslami olmayan otoritelerden talimat alıyor. Aslında Türk sınır kontrol yetkilileri, güvenli bir yere ulaşmaya çalışan göçmenleri vurdular. Bu nedenle liderlerimize atfedilen hususlardan biri de, İslam şeriatında haram olmasına rağmen milliyetçiliğin vahşeti ve barbarlığıdır.
Müslümanlara yönelik aşağılama ve ihanetin, Müslümanların başındaki yöneticilerle iş birliği içinden düzenlendiği açıktır. Şayet ümmetimiz Hilafetsiz bir hayattaki zulmün dehşetinden kurtulmak istiyorsa, bunu hesaba katması gerekir. Zira İslam’da Kur’an ve sünnetin hükümleri ancak Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nde uygulanır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrana Muhammed