- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Sözlerinize mi, Eylemlerinize mi Bakalım?
Haber:
İstanbul Taksim İstiklal Caddesi'nde, 13 Kasım’da meydana gelen bombalı saldırıda 6 kişi öldü, 2'si ağır 81 kişi yaralandı. Saldırının ardından açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "ABD Büyükelçiliği'nin taziyede bulunmasını kabul etmiyoruz, reddediyoruz" dedi.
Soylu: “Kobani’yi terör bölgelerini besleyen, oradan Türkiye'nin huzurunu bozmaya çalışan bu anlayışa kendi senatolarından para gönderen bir devletle biz müttefikliğimiz elbette ki tartışılmalıdır. Biz kimsenin düşmanı değiliz kimsenin topraklarında gözümüz yok. Kimseye kalleşlik yapmıyoruz. Bu kalleşliklere elbette ki tahammül edecek gücümüzün kalmadığını ifade etmek istiyorum…’’ (Ajanslar 14.11.2022)
Yorum:
İslam; özü, sözü doğru olan Müslümanların methine yönelik birçok hüküm vaaz ederken, aldatmayı, yalanı, boş sözü ise haram ve çirkin olarak beyan etmiştir. Hele yönetme makamında bulunan kişilerin doğruluk ve güvenirlilikleri çok daha önem arz eder ki bu, hem Allah’a hem de Müslümanlara sorumluluğun gereğidir. Müslümanlar; bir asırdır bu coğrafyada, bu topraklarda öyle acılara, yıkımlara, ölümlere, ihanetlere, aldatmalara, yalanlara şahit oldu ki artık hangisinin daha acı verdiğine şaşırmış vaziyetteler.
Müslümanların dini, kanı, canı, malı, ırzı kutsaldır ve bunların muhafazasında öncelikli görev, devlete tevdi edilmiştir. Maalesef bugün bu değerler kafirler tarafından bu coğrafyada her gün çiğnenirken buna müsaade eden yöneticilerin aymazlıkları ve hamasi söylemleri ise gerçekte hiçbir anlam ifade etmiyor. Daha düne kadar ülkedeki teröristlerin ayakkabı numaralarını dahi biliyoruz diyen Bakan’a sormak lazım nasıl oluyor da ülkenin en önemli yerlerinden birisinde yapılan bombalı saldırı engelleyemiyor!
Sizler; ABD, İngiltere, Rusya, Çin, batılı devletler ve Yahudi varlığını dost ve müttefik kabul ettiğiniz sürece ki bunların terörün aktörleridir, bu ümmetin canı hiçbir zaman güvende olmayacaktır. Marifet meydana gelen bombalı saldırıda taziye mesajı yayınlayan ABD Büyükelçiliği’nin taziyesini kabul etmediğini açıklamak değil. Yapılan saldırıya mukabil icraat alabilmektir. İnsanların canına mal olmadan bu eylemleri engellemektir. Oyunu bozmaktır. Yoksa İçişleri Bakanının kabul etmediği taziyeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Zirvesinde Biden ile yaptığı görüşmede ABD’nin ilettiği taziyeyi en üst perdeden kabul etti. Bununla da kalmayıp hala ortaklıktan, ilişkiden, F-16 alım ve modernizasyonundan bahsetti. Bizler, süslü sözlerinizden, politik söylemlerinizden, halkı aldatan açıklamalarınızdan, terör devletleriyle olan ilişkilerinizden, birbirine uymayan işlerinizden bıktık. Hem yitirilen canların failinin bu terör devletleri olduğunu ima edeceksiniz hem de hala müttefiklikten bahsedeceksiniz. Kimseye düşman olmadığınızdan bahsedeceksiniz. Sayın Soylu; bizler bu kafirlerle hele ki Müslüman kanıyla ellerini yıkayan bu terör devletleriyle kıyamete kadar düşman kalacağız. Onların zulüm saltanatlarını yıkana kadar durmayacağız. Bu bizim imanımızın gereğidir. Şimdi siz artık bir karar vermek durumundasınız. Ya halkı aldatıcı süslü fakat içi boş sözlerden vazgeçip bu sömürgeci devletlerle müttefiklik oyunlarından, reel politik safsatasından vazgeçecek… Bu terör devletlerinin ajanlık merkezi olan elçiliklerini kapatacak, topraklarımızı kafirlerin harekât üssü olmasından çıkaracaksınız. Ya da eylemlerinizle her türlü desteği verdiğiniz bu terör devletlerinin Müslümanlara bedel ödetmelerine seyirci kalmaya devam edeceksiniz.
Bizler biliyoruz ki Müslümanlar; dinlerini, kanlarını, canlarını, ırzlarını canı pahasına müdafaa edecek hiçbir bedelin kendilerini yollarından alıkoymayacağı, terör devletlerine korku salacak Hilafetten başka çaremiz yok. Hilafet’in ikamesi ile korkular güvene, endişeler huzura, aczi yet güce, izzete dönecektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmet SAPA