Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Erdoğan ve NATO!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Erdoğan ve NATO!

Haber:

El-Cezire Net web sitesi 26/11/2022 Cumartesi günü, “Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılım çabalarına ilişkin değerlendirmesini açıklıyor” başlıklı bir haber aktardı ve haberde şunlar geçti:

“İsveç'in başkenti Stokholm’de yayınlanan ortak bildiriye göre Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım yolunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.Üç ülke yaptıkları açıklamada, geçen Haziran ayında Madrid zirvesinin oturum aralarında imzalanan “işbirliğinin yoğunlaşmasını ... Ve Finlandiya ile İsveç’in mutabakat uyarınca kaydettiği ilerlemeyi” memnuniyetle karşıladılar.

Stokholm, dün Madrid’de düzenlenen NATO zirvesi sırasında Türkiye ve Finlandiya ile imzalanan üçlü memorandum çerçevesinde oluşturulan kalıcı ortak mekanizmanın ikinci toplantısına ev sahipliği yaptı.Madrid Anlaşması’na göre üç ülke terör örgütlerinin faaliyetlerini önlemek için iş birliğini artıracak.

Açıklamaya göre İsveç ve Finlandiya, Ankara’nın terör örgütü olarak sınıflandırdığı Kürdistan İşçi Partisi (PKK)’nin savaşçılarına para ve asker toplama faaliyetleri hakkında soruşturma başlatacak.

Müzakerelerdeki İsveçli yetkili Oscar Stenström, Erdoğan’ın ay başında duyurduğu görüşmenin ardından Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “İsveç’in üçlü mutabakata büyük ölçüde saygı duyduğunu ve ilerleme kaydettiğini” söyledi.

Ayrıca Cuma günü İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin terörle mücadele konusunda Türkiye’ye verdiği sözleri yerine getireceğini vurguladı. Kristersson, “İmzalananın bir muhtıra değil, Türkiye’ye verilen güvenlik taahhütlerini içeren bir anlaşma” olduğunu ifade etti. Stokholm’ün önümüzdeki yılın ilkbaharında İsveç’te yürürlüğe girmesi beklenen yeni terör yasasıyla ilgili olarak Ankara ile temas halinde olduğuna da dikkat çekti...”.

Yorum:

Erdoğan en ufak bir haya ve utanç duymadan Amerikan çıkarlarını her düzeyde ilerletmeye devam ediyor. Zira Erdoğan, NATO’nun İslam’a ve Müslümanlara yönelik düşmanlığını göstermesine rağmen her zaman NATO’yu savunmaya hırs gösteriyor. Peki İslam olduğunu ve Cumhurbaşkanı’nın İslam ümmetinin maslahatını gözettiğini iddia eden bir ülke, nasıl olur da İslam’a düşmanlık gösteren bir ittifakın destekçisi ve savunucusu olabilir?! Zira onun, Bosna-Hersek, Kosova, Irak, Afganistan ve Libya’daki askeri ittifakları ve müdahaleleri, Müslümanlara yönelik sömürgeci ve düşmanca rolünün teyidinden başka bir şey değildir.

Erdoğan’ın, ittifakın hedefinde olan Müslüman bir ülkenin Cumhurbaşkanı olduğu gerçeğini görmezden gelmesi ne kadar da şaşırtıcı! Zira Amerika ve Batılı ülkeler, önemli bir stratejik konuma sahip olan Türkiye ve topraklarının gücünü, İslam düşmanı ittifakın hedeflerini desteklemesi için kullanıyorlar. Örneğin Amerikan uçakları, Müslümanların evlatlarına yönelik baskınlarının birçoğunu Türk topraklarındaki üslerinden gerçekleştiriyor. Şayet Erdoğan, ülkesinin üzerinde bir karara sahip olsaydı, İslam ve Müslümanların düşmanı olan bu ittifaktan hiç gecikmeden derhal geri çekilirdi. Zira ittifak, en iğrenç suçu Srebrenica’daki katliamı olmak üzere Irak, Afganistan ve diğer İslam beldelerinde soğukkanlılıkla işlediği nice katliamları vardır?!

NATO’nun varlığı sadece Müslümanlara karşı değil, insanlığa karşı bir suçtur. Zira o, bir ittifaka ihtiyaç duymayan güçlü sömürgeci ülkelerin kibirli bir askeri bloğudur. Dolayısıyla NATO, zayıf halklara yönelik bir baskı ve zorbalık temeline dayanmakta olup tiranlık ve saldırganlık uygulamakta ve sömürgeciliğin yeni şekillerini korumaktadır. Bu nedenle müstakbel İslam Devleti’nin, ittifakı dağıtmak için derhal harekete geçmesi ve daha başında askeri ittifakın kurulmasını engellemesi gerekecektir. Çünkü onun kurulması, dünyanın militarizasyonunun devam etmesi ve güçlülerin zayıflara egemen olduğu kalıcı bir küresel orman yasasının dayatılması anlamına gelmektedir.

İnsanlar arasında hidayetin yayılması, sadece tüm halklara bizzat kendisinin muamele ettiği aynı adil kanun ve sistemlerle muamele edecek olan adil bir devletin kurulmasıyla olacaktır. Zira bu devlet bin yılı aşkın bir süre denenmiş olup onun tebaasından hiç kimse bir kimlik krizinden şikayet etmediği gibi onun bünyesindeki hiç kimse de bir zulüm ve önyargı hissetmemiştir. Şüphesiz dünyanın umudu, işte bu devlettir. Bu devlet ise, tüm insanlığa adaleti taşıyacak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’dir. Numan Bin Beşir’den şöyle dediği rivayet edilmiştir. Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِSonra Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet olacaktır.” [Ahmed tahric etti]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Bessâm El-Makdisî

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER