Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türkiye’de Gerçekleşen Deprem!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Türkiye’de Gerçekleşen Deprem!

Haber:

Erdoğan: Depremlerde yıkılan binaların yüzde 98’i 1999’dan önce inşa edildi. (Rusya El-Yevm).

Yorum:

Hem Türkiye’de hem de Suriye’de gerçekleşen yıkıcı deprem sonucunda meydana gelen acı felaketi takip eden herkes, depremin meydana geldiği bölgenin, geçmişte yıkıcı depremlere maruz kalan tektonik plakaların birleştiği yerlerde meydana gelmesi açısından en tehlikeli noktalar arasında sınıflandırıldığının, daha da önemlisi dünyada depremi önleme alanındaki bilimsel ilerlemenin maddi ve beşeri düzeyde bu kadar büyük rakamların oluşmasını engelleyecek bir gelişmeye ulaşmasının bilindiği göz önüne alındığında, bu büyük binaların yıkılmasının ve çok sayıda ölü ve yaralının sorumluluğunun belirli bir odağa yüklenmesi gerektiğinin farkına varır.

Bu gelen rakamlarının doğruluğunun boyutu bir yana, Erdoğan’ın yaptığı böyle bir açıklamayı okuyan biri, çeşitli yollarla sorumluluktan kaçmaya çalışsa da onun suçunun boyutunun farkına varacaktır. Zira Erdoğan’ın durumunun gerçeği şudur; kendisi içinde oturanların başlarına yıkılan bu binaların altında patlayan bu kara mayının, 1999 yılında yani iktidara gelmeden önce dikildiğini ama onun varlığından haberdar olduğunu söylemesidir.

Aynı şekilde Erdoğan’ın, muhaliflerden ve zarar görenlerden gelebilecek iç baskıların farkına varıp kendilerini günah keçisi yapmaya ve bu suçu doğrudan onlara yüklemeye zemin hazırlamak için bu açıklamasından birkaç gün önce deprem sonucunda yıkılan binaları denetleyen çok sayıda müteahhidi tutuklaması da dikkat çekicidir. Nitekim özellikle medya, bu tür yönlere ve depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş’a yaklaşık 150 kilometre uzaklıktaki Hatay’ın Erzin ilçesi gibi hiçbir binanın yıkılmadığı bölgelerin olduğuna odaklanmıştır. Ayrıca bir de ciddi şekilde etkilenen bölgeler kapsamında olmasına rağmen inşa etmiş olduğu binaların yıkıma uğramaması nedeniyle Aydın Dursun gibi öne çıkan mimarlar da vardır.

Şimdi burada, yaşananların sorumluluğunun kime yüklenmesi gerektiği sorgulanmalıdır; peki inşaattaki güvenlik şartlarının uygulanması müteahhidin vicdanına mı bağlıdır, yoksa ona referans olan ve kontrol eden devletin caydırıcılığına mı bağlıdır?

Şayet insanların işlerinin gözetilmesi sadece onun vicdanına terk edilseydi, o zaman aykırı ve anormal olanları caydıracak bir devleti kurmaya gerek kalmazdı. Dolayısıyla insanların işlerini, onların durumlarını düzgün bir şekilde idare edip gözetmekten ilk ve son sorumlu olan devlettir. Bundan dolayı Halife Osman Radıyallahu Anh’a atfedilen şu sözün etkisinin önemini idrak etmeliyiz: إن الله ليزع بالسلطان ما لا يزع بالقرآن” “Allah, Sultanla caydırdığı kadar Kur’an’la caydırmıyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdullah El-Ali

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER