- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Rusya’da Bir Türk Okulunun Kapatılması!
Haber:
30 Mayıs 2023’te Interfax, yerel istihbarat sözcüsüne göre şu ifadelerin geçtiği bir haber yayınladı: Petersburg’daki yasadışı İslami okulun faaliyetini durdurun.
Türkiye liderliğinde tek bir İslam Devleti kurmak için çalışan Süleyman Güler Örgütü’ne bağlı yasadışı okulun faaliyetinin Rusya içindeki Türkçe konuşan bölgeleri içermesi dikkat çekiyor.
Yorum:
Bu meseleye bizzat Müslümanların kendi yazdıkları üzerinden baktığınızda, çocuklara İslam’ın temellerinin öğretildiği bir okulun kapatıldığını görürsünüz.Ancak Rusya’nın gerçeği, Müslümanlar için herhangi bir kültür veya siyasi proje fikrini, güvenlik servislerinin bir istismar aracı olarak kullanmasıdır.
Kremlin, Müslüman ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor, dış politika doktrininde değişiklik yaparken bile İslam medeniyeti ile dostluk kurmayı düşünüyor. Ancak hiçbir şey değişmedi! Zira Rusya,İslam ümmetinin düşmanıydı ve hala da öyledir.
Buna ikna olmak için medya organlarına bakmak yeterlidir; zira 13 Mayıs 2023’te Dağıstanlı iki Müslümanın, güvenlik güçleri tarafından oradaki bir camide öldürüldüğüne dair bir bilgi yayınlandı. Ayrıca birçok namazgah ve ibadet yerleri, bu namazgahların müftü tarafından idare edildiği düşünülmeksizin Mayıs ayında birkaç bölgede aynı anda kapatıldı. Yine bir ay boyunca Müslüman gurbetçilere yönelik saldırılar durmadı; zira 23 Mayıs 2023'te medya organları, insan hakları savunucusu Behram Hamrayov’un Hizb-ut Tahrir mensubu olduğu suçlamasıyla 14 yıl hapis cezasına çarptırıldığı haberini yayınladı. Nitekim uzun yıllar Rusya’ya gelen Müslüman göçmenlerin haklarını savunduğu için onu parmaklıklar ardına tıktılar. Son dönemde Müslümanlara karşı işlenen tek suç bu da değildir; dolayısıyla Müslüman ülkeleriyle yakınlaşma konusundaki tüm konuşmaların, Rusya’nın izolasyondan çıkıp dış ticaretini idare etmeye yönelik girişiminden başka bir şey olmadığını anlamak için yeterlidir.
Yüz yıl boyunca Kafkasya, Volga bölgesi, Kırım ve Orta Asya Müslümanları ile ilişkilerinde acımasız olan bu imparatorluğun, artık çöküşün eşiğine gelmesi hiç şaşırtıcı değildir. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Allah’ın varlığını inkâr eden akide temelinde yükselmiş olsaydı, bu sefer savaşı kaybedecek ve paranoyadan başka bir şeye sahip olamayacaktı.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ali Ebu Eyyub