- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Etiyopya’da Müslümanların Katledilmesini ve Camilerin Yıkılmasını Kim Durduracak?
Haber:
2 Haziran’da Cuma namazının ardından Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa’daki Enver Camii’nin dışında, otoritenin şehrin çevresindeki birçok camiyi yıkmasını ve yıkma planlarını barışçıl bir şekilde protesto eden üç Müslüman Etiyopya güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.Polis, caminin dışındaki göstericileri dağıtmak için namaz kılanların üzerine göz yaşartıcı gaz kullandı ve ateş açtı.Geçtiğimiz hafta yine aynı yerdeki bir protesto sırasında güvenlik güçleri tarafından iki Müslüman öldürülmüş, onlarcası yaralanmış ve 114 Müslüman da tutuklanmıştı. Bazıları, güvenlik güçlerinin camiyi kuşatması nedeniyle ambulansların yaralılara ulaşamadığını ifade ettiler.
Yorum:
Son aylarda, başkentin banliyölerindeki Oromia bölgesinde bulunan birkaç belediyenin birleştirilmesini ve yeni Shegger Şehri’nin inşasını içeren şehir planlama projesinin bir parçası olarak Etiyopya’daki yetkililer tarafından en az 19 cami yıkıldı.Hükümet, ekonomiyi iyileştirdiğini ve Addis Ababa’yı bir turizm şehri olarak güzelleştirdiğini savunuyor.Hükümetin yeni inşa edilecek Shegger Şehri için 30’dan fazla camiyi yıkma kararı, bu adıma karşı çeşitli protestolar düzenleyen Müslümanlar arasında büyük bir öfke uyandırdı.Etiyopya’daki İslami İşler Yüksek Kurulu, Başbakan Abiy Ahmed’e, yıkıma son verilmesini talep eden bir mektup gönderdi ancak o bunu kulak ardı etti! Proje aynı zamanda evlerin ve işyerlerinin yıkılmasını da içermekte olup bu da binlerce kişinin evsiz kalmasına yol açacaktır.
Nisan 2022'de Etiyopya'nın kuzeyinde bulunan Gondar kentindeki Şeyh İlyas Mezarlığındaki Müslüman bir şeyhin cenaze töreni sırasında düzenlenen saldırıda 20’den fazla Müslüman ölmüş ve 150’den fazla Müslüman da yaralanmıştı. Ayrıca olay, Müslümanların mallarının yağmalanmasına da sahne olmuştu. Failler ise aşırılık yanlısı Hıristiyanlardı. Yine 2019 yılında Amhara’nın Mota kasabasında Müslüman karşıtı şiddet dalgasında çok sayıda camiye saldırı düzenlenmişti.
Etiyopya veya Habeşistan, bilindiği üzere bir zamanlar Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde zulümden korunmak isteyen Müslümanlar için bir sığınak olmuştu; ayrıca Afrika'nın en eski camilerinden biri olan Necaşi Camii’ni barındırdığı gibi yüzyıllara uzanan zengin bir İslami tarihe sahip olup 25 milyondan fazla Müslüman nüfusa, yani nüfusun üçte birinden fazlasına sahiptir.Ancak bugün Müslümanlar, kendilerine yapılan zulmü durduracak siyasi iradeye sahip bir hükümet, lider veya yönetici olmadığından dolayı öldürülmekte ve kutsalları yıkılmaktadır. Hem de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurmasına rağmen: قَتْلُ الْمُؤْمِنِ أَعْظَمُ عِنْدَ اللهِ مِنْ زَوَالِ الدُّنْيَا “Bir mümini öldürmek, Allah katında dünyanın yok olmasından daha ağır-büyüktür.” Batılı hükümetlerden ve Birleşmiş Milletler’den içi boş kınama sözlerinden başka bir şey beklemediğimiz gibi Müslüman kanının kutsallığını hiç umursamadıklarını defalarca ispatlamış olan Müslümanların yöneticilerden de hiçbir şey beklemiyoruz.
Bugün Hindistan’da, Myanmar’da, Fransa’da ve dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi Etiyopya’da da Müslümanların haklarını koruyacak samimi İslami bir liderlik olmadığından dolayı onların hakları çiğneniyor. Bu her zaman böyle olmadı. Zirageçmişte İspanya, Filistin, Hindistan ve diğer yerlerdeki Müslümanlar zulme maruz kaldıklarında, Hilafet onların kanını korumak ve onları zalimlerden kurtarmak için müdahale ediyordu. Dolayısıyla her nerede olurlarsa olsunlar Müslümanları eziyet ve zulümden koruyacak siyasi irade ve güce sahip olan sadece bu devlettir. Zira Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” Ancak 3 Mart 1924’te Hilafetin yıkılmasından bu yana dünyadaki Müslümanlar, sahipsiz ve koruyucusuz terk edilmiş yetimler gibi oldular.
Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet kurulduğunda, Müslümanların ülkelerini, onların kaynaklarını, zenginliklerini ve ordularını birleştirerek, Müslümanlara eziyet etmeye veya onların dinlerine ya da kutsallarına saldırmaya cüret edenlerin kalplerine korku salacak süper bir güç inşa edecektir. Ayrıca devasa bir siyasi, ekonomik, stratejik ve askeri bir güç ve nüfuza sahip olacak ve Müslümanların ve İslam’ın koruyucusu ve kalkanı olma rolünü boş sözlerle değil, eylemlerle gösterecektir.Bu nedenle Etiyopya ve dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizi, bu ümmet için yeni bir güvenlik ve koruma şafağı başlatacak olan Hilafet Devleti’ni kurmak için acil bir şekilde Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmaya davet ediyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Nesrin Nevaz